Ahmet ZORLU

İMZAMI ATARIM..

Ahmet ZORLU

Çizdiği zikzaklar, koltuk için Emine Erdoğan’ın önünde yaptığı reverans bir yana.

AKP eski Milletvekili Mehmet Metiner Kayseri’de öyle bir laf etti ki, “İşte bu” dedirtti..

Sayın Metiner, Kayseri’deki Fetö Mücadele sürecinin göstermeliğin ötesine geçmediğini belirterek, “Kayseri Türkiye’nin Pensilvanyasıdır” diye, kestirip attı.

Fetö’nün bu kentteki doğumundan, ülkedeki ölümüne kadar geçen süreci kitaplaştıran ve 15 Temmuz sonrası başlatılan mücadele sürecinin nasıl sulandırılarak, maşaların etkisiz hale getirildiğini, maşaları tutan ellerin ise hala nasıl ‘Memleket Büyüğü’ hürmeti ile ağırlanıp uğurlandığını gün gün izleyen bir gazeteci olarak, Mehmet Metiner’in bu sözlerinin ciddiyetle ele alınması gerektiğine inanıyorum.

Zira, 15 Temmuz 2016’dan bu yana, yorumlaya yorumlaya, yaza-çize dilimde tüy bitti.

Kayseri’de Fetö’yü kuluçkaya yatıran, ona okulları için tapu toplayan, onun kontrolünde kurulan üniversiteye yurt yaptırmak için, bina yaptırmak için, salon yaptırmak için işadamlarına salma salanlar, imar düzenlemeleri ile milyonlarca lira rant sağlama girişiminde bulunanlar, bu ihanet çetesinin başını ikamet ettiği Pensilvanya’da ziyaret ederek, topladığı bol sıfırlı çekleri kendisine bizzat verenler, haftalık oturmalarını organize edenler, bölge illerinden ve Kayseri’den toplanan Himmet Paralarını ‘Kazancılardaki havuz’da yuyup yıkadıktan sonra tertemiz olarak hedefine ulaştıranlar, oturduğu apartmana, sahibi olduğu işyerine tomar tomar Fetö’nün Sesi gazeteden alıp ziyarete gelen herkesin koltuğuna bir adet tutuşturanlar,  ‘Gülen Yüzler’ adı altında oluşturduğu eğitim kurumuna Fetöcü Liboş hocaları doldurup, fakir aile çocuklarını bu beyinsizlerin emrine verenler, 2015 yılında bile “Fetö Fabrika ayarlarına dönsün, mücadele biter” dedikten sonra 180 derece çark edenler,  çocuklarını sırf cemaate yakın durmak adına bu Ahlaksız Adamın okullarındaki insan kıyıcıların ellerine teslim edenler hepsi aramızda, çoğu başımızda.

Polisi bulduk çıkardık, Assubayı, Subayı adalete teslim ettik, öğretmene görevden el çektirdik tamam da.

Ya açılmayan dosyalar.

Mesela ben çok merak ediyorum.

ORAN ile ilgili dönemin genel sekreterinin çok vahim iddiaları vardı, ne oldu.

Zira bu iddiaların hedefindeki o günün ismi siyaset basamaklarını beşer-onar tırmanıyor.

Dosya fos çıktı ise bunu açıklayın.

Ama halk bilsin, toplum bilsin, millet bilsin.

Ya da Fetö’nün AVM ayağı ne oldu, örneğin.

Veya, göreve getirdiği üst düzey yöneticileri tek tek toplanan, kendisi hakkında uzun süre yurtdışı yasağı konan Kayseri Şeker Fabrikası’nın başındaki zat.

Sen Assubay’ı, ankesörlü telefonla konuştu diye içeri atıyor, ya da görevden el çektiriyorsun.

Ama hakkında onca iddia bulunan zat-ı, zat’ları “Yüksel ki, yerin bu değildir” diyerek görmezlikten geliyorsun.

Mehmet Metiner artık milletvekili değil.

Yani siyasal dokunulmazlığı yok.

Sık sık da Kayseri’ye gelip-gidiyor.

Tanıdığım kadarıyla, bildiğini söyleme noktasında da AKP içindeki en yüreklilerden biri.

Her ne kadar geçmişinde sıkıntılar varsa da.

Fetö ile Mücadele masasında görevli savcıların kendisini davet etmesini ve “Kardeşim koskoca bir kenti Fetö’cü yaptın. Anlat bakalım bildiklerini” diye sorsunlar.

Ya da Gazeteci Şamil Tayyar’ı çağırsınlar.

Hadi onlar ifade vermeye gelmez deniliyorsa, Mersin Vali Yardımcısı Sayın Mustafa Atsız’ın Sayın Cumhurbaşkanına gönderdiği klasörler dolusu bilgi ve belgeyi talep edip bir incelesinler.

Tamam onları es geçtik, bizzat imzalayıp dönemin Cumhuriyet Başsavcısına ve bir hafta önce ilimizden ayrılan Sayın Emniyet Müdürüne gönderdiğim “Fetözedeler ve Fetözadeler” kitabına bizahmet göz atsınlar.

O kitapta ve o dosyalarda göreceklerdir;

Fetözedeleri,

Fetözadeleri,

Fetö Baronlarını,

Fetö damatlarını,

Kurulan Saadet zincirlerini,

Konuşurum ha tehditlerini,

Şantajları.

Cambaza bak oyunu sahneleyen yetenekli siyaset cambazlarını..

Yazarın Diğer Yazıları