Ahmet ZORLU

HATIRLIYOR MUSUNUZ?

Ahmet ZORLU

Adı Gilad Şalid’di..

Filistin’de Hamas tarafından kaçırılıp tam 5 yıl bir kampta tutulmuştu.

İsrail Hükümeti 5 yıl boyunca Dünyayı ayağa kaldırmış, Şalid’in sağ salim evine dönmesi için diplomasinin bütün kanalları seferber edilmişti.

Dönemin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da çabaları sonucu İsrail’li Çavuşa karşılık bin 27 Filistinli tutuklu ve hükümlü serbest bırakılmış, İsrailli Çavuşta sağ salim ülkesine teslim edilmişti.

İşte büyük devlet olmanın en temel özelliği budur.

Ordu mensubunuzu, polisinizi, dışişleri temsilcinizi ve elbetteki her vatandaşınızı gözünüz gibi koruyacak, üzerine titreyeceksiniz.

Onu iç ve dış tehditlere karşı güvende hissettireceksiniz.

Neden mi hatırlattım, Gilad Şalid’i..

Daha dün 7 Uzman Çavuş’umuz Suriye’de kimden geldiği belli bile olmayan bir saldırı sonucu şehit düştü de ondan.

Karşılığında ne mi yaptık.

‘Obüs Topları ile hedeflere ateş ettik’ diyor iktidar edenler..

Sonra da ekliyor Sayın Cumhurbaşkanı;

“1 Milyon insan daha sınırlarımıza hareket halinde, ne yapacak nerede barındıracağız bu insanları…”

Size bir teklif Sayın Cumhurbaşkanı.

Bu 1 milyon insanın Suriyeli olan, kadın olan, çocuk olanlarını alalım.

Ama Dünyanın karışık bölgelerini dolaşarak paralı askerlik yapanları sakın ha,  dünün ve geleceğin huzur coğrafyasına sokmayalım.

Sonra da Türkiye’nin sahillerinde, parklarında, nezih eğlence mekanlarında nargile keyfi yapan 7 askerimizle yaşıt ne kadar Suriyeli varsa Türkiye’de.

Gönderelim onları El Bab’a.

Ülkeleri için, toprakları için savaşıp ölme şerefini, şehit olma onurunu onlara çok görmeyelim.

Yeter artık.

Eğer Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlamak için Suriye’de ise;

Ve askerlerimize saldıranlar dünyanın kabul ettiği meşru Suriye Ordusu ise, bizim askerimiz burada kimi ve kimleri, kime karşı koruyor?

Şehit düşen kardeşlerimize saldıranlar kim ve kimler?

Neden uluslar arası yapılar, Şerefli Türk Ordusunun mensuplarına yönelik saldırıda kıllarını bile kıpırdatmıyor?

Ben bu ülkenin bir yurttaşı olarak,  Türk Silahlı Kuvvetlerinin her ferdine, hiç değilse Gilad Şalid’in hayatına verilen önem kadar önem verilmesini istiyorum.

Artık yanlıştan dönmenin tam zamanı.

Türkiye vakit geçirmeden, bu günden tezi yok, Suriye’de bütün dünyanın kabul ettiği rejim ile işbirliği yapmalı ve bu ülkedeki tüm ayrılıkçı güçlerin Suriye Topraklarından temizlenmesine katkı sunmalıdır.

Eğer muhatabınız devlet ve hükümet olursa, sınırlarınız da güvende olur.

Uzmanlar yıllardır avazları çıktığı kadar bağırıyor, uyarıyor.

Ortadoğu, diktatörlerin ve emperyalist uşaklarının silah zoru ile tahakküm altında tuttuğu bir coğrafyadır.

Bu sahaya dünyanın her yerinde bataklık denir.

O zaman biz niye ısrarla bu coğrafyada anılmak için elimizden geleni yapıyoruz.

Görmüyor musunuz?

Aktif Dış politika dediğiniz anlayış güzel ülkeme kan, ölüm ve acıdan başka bir şey getirmiyor.

Dilerim El Bab’da genç yaşta yitirdiğimiz genç askerlerimiz son şehitlerimiz olur.

Dilerim, bizi yönetenler her Uzman Çavuşa, her Uzman Onbaşıya, her Mehmetçiğe, İsrail’in Gilad Şalid’e verdiği kadar önem vermeye başlar.

Dilerim bizi yönetenlerin önceliği artık, Atatürk’ün tanımladığı Yüce Türk Milleti olur..

Yazarın Diğer Yazıları