Ahmet ZORLU

GENETİK..

Ahmet ZORLU

Genetiğimizi bozdunuz..

“Parası olan var olmayan var, bedelli gibi bir vebalin altına girmem” dediniz, alkışladık.

Sonra çıkıp, “18 bini bastıran askerlik yapacak” dediniz alkışladık.

Ardından,  “Bastır 18 bini dekontunu getir, terhis belgeni al” dediniz alkışladık.

Ondan önce de, Türk Silahlı Kuvvetlerini darmadağın ettiniz, hastanelerine el koydunuz, okullarını kapattınız, kuvvet komutanlıklarını bir bakana bağladınız. Genelkurmay Başkanını Cumhurbaşkanına bağladınız.

Fiili Genelkurmay Başkanı Bakan, fiziki genelkurmay başkanı da tören mangasına kumanda eder hale getirildi.

Yetmedi, askerlik sistemi ile fakire “Vatan Sağolsun”, zengine “Babam sağolsun”un yolunu ebedi olarak açtınız.

32 bin lirayı bastıran askerlik yapmayacak,  32 bin lirayı hayatında bir arada görmeyenler ise vatanı koruyacak..

Bu karardan sonra hiç kimse bana ‘Sosyal Devlet’ten bahsetmesin..

Gelelim getirdiğiniz askerlik düzenlemesi ile oluşacak kadro boşluklarına.

Kahraman Mehmetçik, terörle mücadele ederken hemen arkasında sağlık ekipleri bulunup, bir yaralanma halinde olay yerinde müdahale ederdi.

Bu sağlık ekiplerindeki doktor da genelde vatani görevini yapan Tıp Fakültesi Mezunu olurdu.

Yolunu açtığınız 15 binlik kıyağı izleyip tüm doktorlar ve doktor adayları bedelliyi tercih edince, Kahraman Mehmetçiğe en zor zamanında yetişecek sağlık görevlisi bulamaz hale geldiniz.

Şimdi de diyorsunuz ki,  “Askerliğini bedelli değil de normal yapan doktorlar Şark Görevinden muaf olacak..”

Yani, yeni askerlik yasasını daha çıkarmadan elinizde patladı.

Gelelim Eğitim Sisteminde yapmaya başladığınız düzenlemelere..

Dolandırarak anlatmanıza gerek yok kardeşim.

Çıkın kestirmeden söyleyin.

“Ortaöğretimde, fen, tarih, coğrafya, fizik, fen bilgisi, matematiği kaldırdık, yerine Din Kültürü, Değerler Eğitimi gibi dersleri koyduk” deyin.

Merak etmeyin bu halk sizi alkışlamaya devam eder.

Ben söyleyeyim, getirmeye çalıştığınız sistemle, kör-topal yürümeye çalışan eğitim sistemini komalık edersiniz.

Biliyorum temel amaç “Fikri hükümlü, irfanı tutuklu, vicdanı mahkum” bir gençlik yaratmaktır amacınız.

Atatürk’ü okullardan kazımakla başladınız ama bir türlü kazıyamıyorsunuz.

Yeni sistem, eğitimde kalan Yüce önderin izlerini tamamen silmeyi amaçlıyor.

Çekinmeyin, dayatın bu konuda da topluma hedeflerinizi.

Merak etmeyin yine alkışlayacağız.

Gelelim YSK’nin 7 üyesinin İstanbul Seçimlerini iptal eden kararının gerekçeli bölümüne.

Ne demişti Sayın Cumhurbaşkanı;

“Çaldılar”

Ne demişti, Sayın eski bakan, eski başbakan, eski millet meclisi başkanı ve yeni İstanbul adayı;

“Çaldılar..”

Hiç kimse sordu mu, “Onlar çalarken siz oynuyor muydunuz” diye.

YSK’nın 7 üyesinin acınası gerekçeli kararında, onlar bile ‘çaldılar’ demedi, diyemedi.

250 sayfalık masalımsı kararı, YSK Başkanı Sadi Güven bir paragraflık karşı  cevapla çöpe attı.

Şimdi ne olacak.

Olacağı ben söyleyeyim.

İstanbul’da 23 Haziran’da yapılacak seçimi siz Türkiye Referandumuna dönüştürdünüz.

Bu saatten sonra, sandık başına gidecek seçmen, sandık başına gideceklerin oylarını gözetecek toplum verilen oyun yerine gitmesi adına gönüllü nöbet tutacaktır.

Zira Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Binali Yıldırım çaldılar derken aslında doğruyu söylediler.

Çalınan, AKP oyları değil, çalınan YSK kararı ile Millet İradesinin ta kendisidir.

23 Haziran geçer.

Ama o 7 üye var ya 7 üye,  bundan sonraki hayatlarında hiç kimsenin, çocuklarının bile yüzüne bakamayacaklar.

Her birinin hangi yollarla YSK’ya kadar geldiği bilinen bu 7 ismi Tarih en ağır haysiyet cezası ile cezalandıracaktır.

Yazarın Diğer Yazıları