Ahmet ZORLU

DIŞ POLİTİKA

Ahmet ZORLU

Çok çabuk unutuyoruz, yaşadıklarımızı, bize yaşatılanları.

Hem iç politik kararlarda, hem dış politikada bir adamın iki dudağı arasından çıkan, bir süre sonra da tersi uygulanan onlarca kararı, uygulamayı unutuveriyoruz, bu zincire yeni halkalar eklenirken.

Kitap çalışması için bulunduğum köy evimin balkonunda otururken  önce bir Sela sesine  dikkat kesildim.

Sela’nın bitiminde görevli başladı anlatmaya.

Mısır’ın tek seçilmiş lideri Muhammed Mursi’nin dün Mısırda Mahkeme Salonunda kendisine yapılanlara dayanamayarak Şehit olduğunu, bu gün öğle namazı sonrası Mursi için Gıyabi Cenaze Namazı kılınacağını uzun uzun anlattı.

Mısır’da yaşanan süreci çok dikkatli takip eden bir gazeteci olarak, Mursi’nin iktidarı, iktidardan indirilişi,  iktidarı sırasında meclisten geçirmeye çalıştığı düzenlemeleri, eğitimi, ailesi ile ilgili bilgiler film şeridi gibi geçti gözümün önünden.

Muhammed Mursi, eğitimini ABD’de yapmış, o dönem ortadoğuda hakim kılınmaya çalışılan, senaryosu ABD’de yazılmış Ilımlı İslam Projesi’nın Mısır’a Lider yaptığı bir isim.

Ailesi ve çocuklarının tamamı ABD Vatandaşıdır.

Hem Mısır’da hem de İslam Dünyasında önemli bir İsami ve Siyasi Figürdü.

Mısır’da yüzde 53 katılımlı bir seçimde, oyların yüzde 25’ini alarak iktidar oldu.

Dönemindeki uygulamalarına gelince, ilk iş olarak kadınların denize girmesini yasakladı.

Sonra ‘Veda Seksi’ni gündeme getirerek Mısır Parlamentosunda bir hafta bu konu tartışıldı.

Kadınların pazara çıktıklarında, patlıcan, salatalalık, muz, pırasa gibi sebze ve meyve almalarına yasaklayacak bir düzenlemenin hayata geçmesi için çalıştı.

Kız çocuklarının 9 yaşından sonra evlenebileceklerine hükmetti.

Daha da önemlisi ve beni kahreden bir uygulaması vardı, hatırlarsınız.

İsrail’in Filistin’e uyguladığı ablukanın delinebildiği tek nokta Mısır sınırına açılan tünellerdi.

Filistin halkı gıda, ilaç gibi temel gereksinimlerini bu tünelleri kullanarak temin ediyordu.

Mursi iktidarı, ABD’nin talebi ile bu tünelleri kanalizasyon suyu ile doldurarak işlevsiz bıraktı.

Ve onu Mısır’ın başına getiren ABD, Mısır’ı istikrarsızlaştırdıktan sonra da, kendi emir eri Sisi’ye talimat vererek Mursi’yi tutuklattı. Yönetim Sisi’nin kurduğu diktatör yapıya geçti.

Hayatımın, meslek hayatımın hiçbir döneminde,  demokrasi dışı yollarla iktidar olmuş hiçbir liderin uygulamalarına sıcak bakmadım.

O anlamda Muhammed Mursi’nin seçilmiş bir lider olarak uygulamalarını da titizlikle takip ettim.

Hiç kimse bana, Mursi’nin kendinden önce Mısır’ı yönetenlerden daha az Diktatör olduğunu söyleyemez bu bir.

Ülkelerin dış politikası, milletlerin dostluğu temeli esas alınarak inşa edilir bu da iki.

Hatırlayın, Suudi Lideri öldüğünde, kendi ülkesinde bile ilan edilmeyen Yas Türkiye’de ilan edildi ve çevirttiği seks filmlerinin parasını ödemediği için Fransa’da gıyabında yargılanan bu adam için benim Şanlı Bayrağım 3 gün yarıya indirildi.

Sonuç Suudilerle papaz olduk.

‘Esad Kardeşimle oturduk, sınırların açılmasına karar verdik, ortak bakanlar kurulu  toplantısında her alanda işbirliğine karar verdik’ sözlerinden iki hafta sonra Esad,Esed oluvermişti, hatırlar mısınız?

“Nato’nun Libya’da ne işi var”dan iki gün sonra “Nato Libya Halkının geleceğinin inşası için Libya’dadır. Operasyonda bizim uçaklarımızda yer almaktadır”ı da mı hatırlamıyorsunuz?

“Ey Merkel”den bir hafta sonra Merkel’in isteği ile cezaevinden çıkanlar.

“Ey Trump”tan sonra ABD ile ilintili isimlerin tek tek salıverilerek özel uçaklarla ABD’ye yollanması.

Rabia İşaretinin, işaret bölümü aynı kalıp, nasıl tek vatan, tek devlet, tek millet, tek bayrak haline getirildiği.

Oysa Rabia Arapçada Dördüncü demektir.

Araplar döndüncü çocuklarına genelde Rabia adını verirler.

Yunan Başbakanına “Lozan’ı güncelleyelim” teklifi.

Yunanlıların, antlaşmalarla askersizleştirilen adaları, adacıkları askeri üs haline getirmesine sessiz kalışımız.

Ve son olarak ABD Savunma Bakan Yardımcısının açık tehdit içeren mektubu karşısında sus-pus oluşumuz.

Dedim ya, ülkelerin dış politikaları, kazan-kazan esası üzerine bina edilir,  dış politikaların temel esası da hangi ülke olursa olsun, iç işlerine kimse burnunu sokamaz.

Dedim ya, Mursi dini ve siyasi bir figürdü Mısır Halkı için.

Ama Mısır Halkı’nın bir meselesine buradan burnumuzu sokmaya kalkıştığımızda, Mısır Halkı’nı rencide ederiz, Mısır Yönetimi ile olmayan ilişkilerimizi daha da kötüleştiririz.

Unutmayın, Bu ilkbaharda Mısır’dan patates-soğan satın alıyordu Türkiye.

Diyelim, Mısır Yönetimi Patates ve Soğan’ın gümrük vergisi tarifelerini yüzde yüz artırırsa, misilleme yapmak için  elinizde ne var?

Güzel ülkemin duygusallığa değil, iç ve dış konularda aklı selime ihtiyacı vardır.

İçerde de, dışarıda da barış, huzur ve demokrasi ülkem için esas olmalıdır.

Ve dış Politika, bir adamın iki dudağı arasında şekillendirilecek kadar basit bir uygulama değildir.

Yazarın Diğer Yazıları