Ahmet ZORLU

DERS ZİLİ..

Ahmet ZORLU

Bu gün ders zili çaldı.

Ortaöğretim kurumları ve Yüksek Öğretim kurumlarının bazıları ilk ders için öğrencileri bir araya getirdi.

Ama tabloya bakıldığında, öğrenciler kaygılı, veliler mutsuz ve çocuklarının geleceğinden umudu kesmiş durumda.

Çok değil 15-16 yıl önce eğitim sistemimizde, başarıyı ödüllendiren ve önünü açan uygulamalar hakimdi.

Şimdi ise, başarıdan nefret eden, cehaleti körükleyen, birileri istedi diye İmam-Hatip Eğitimi için kamunun tüm imkanlarını seferber ederken, bilimselliği öteleyen bir yönetim anlayışı hakim.

Çok değil 16 yılda eğitim sistemimiz o kadar çok kabul değiştirdi ki, tanıyamaz durumdayız.

5+4+4 sisteminden çıkıldı.

Eğitime başlama yaşı 6’ya indirilmek istendi.

Çocukların okul çantaları çok ağır denilerek, “Hans ve Helga hangi imkanlara sahipse, Ali ile Ayşe de aynı imkanlarla eğitim görecek” denilerek tablet uygulaması başlatıldı.

2018’de tüm okullarda Tablet ile eğitim yapılacağı açıklandı.

Ama ne hikmetse sistem ortadan kaldırıldı.

Adına FATİH Projesi denilen bu sistem sayesinde yandaş firmalara milyarlarca lira tablet parası kazandırıldı.

Tüm okullarda tekli eğitime geçilecek denildi.

İmam-Hatip Liseleri birkaç öğrenci ile kapılarını açarken, fen liseleri, nitelikli liseler ve Anadolu Liseleri’nin önünde veliler çocuğunu sokmak için adeta nöbet tutuyor.

Buna rağmen, Fen Liseleri yerine tüm illerde bol bol İmam-Hatip liseleri açılıyor.

Türkiye’nin ODTÜ gibi nitelikli ve başarılı Yüksek Öğretim Kurumlarında, kurumlara başarı getiren nitelikli hocalar kararnamelerle okullarından uzaklaştırıldı.

Ankara’yı yıllardır yöneten Melih Gökçek, ODTÜ’yü yok etmeye ayarladı kendini adeta. Ama buna rağmen, mezunları kapışılan tek eğitim kurumu olarak kaldı ODTÜ.

Gelinen noktada, ekonomik durumu biraz iyi olan hiçbir veli kamu okullarında çocuğunun eğitim görmesini aklının ucundan bile geçirmiyor.

Evini, tarlasını, arabasını satıp çocuğunu başarı sıralamasında isim yapmış özel okullara kaydettiren çok sayıda veli biliyorum.

Yani Sosyal Hukuk Devletinin olmazsa olmazlarından olması gereken eğitim artık velinin cebine bakıyor.

Yine Anayasa hükmü olan, “Ortaöğretim öğrencileri sadece Devlet Yurtlarında barındırılabilir” ilkesine rağmen, Anadolunun ücra ilçelerinde açılan geçmiş karanlık, bu günü karanlık Tarikat Yurtları, beyin avına çıkmış durumda adeta.

Köy okullarının kapatılmasından sonra, ilçelerde orta öğretime devam eden ve köylerde yaşayan çocuklara sunulan servis hizmeti bu yıl verilmeyecek.

Aylık 500-600 lira tutarındaki bu ücreti ya veli kendisi ödeyecek, ya da çocuğunu ‘Beyin Avcısı’ Tarikat yurtlarından birine emanet edecek.

Eğer bir ülkede, bilim bilerek tökezletiliyorsa, eğitim sistemi sakatsa o ülkede din maskesi takarak beyin avına çıkan artniyetli oluşumların insan kaynağı sıkıntısı çekmesi mümkün değildir.

İşte bundandır,  her biri Milli Eğitim Bakanlığı kadar geniş imkanlara kavuşmuş, kavuşturulmuş Türgev, Tügva, İmam-Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği, Birlik Vakfı gibi açık iktidar desteğine sahip oluşumlar bir yanda, Menzilciler, Süleymancılar, Nakşiler, Kadiriler,  Halvetiler, Hizbüt-Tahrir, Halidiler, Kırkıncı Hocacılar, İcmalciler, Uşşakiler,  Tillocular, Hazneviler,  Hakikatçiler, Işıkçılar,  Nurcular, İskender Paşacılar, Melamiler, İsmailağacılar diğer yanda, eğitim sistemimizi olduğu gibi güzel ülkemi de parsel parsel bölüştüler.

Acı olan, üzücü olan ise,  yukarda sıraladığım oluşumların tamamı AKP İktidarında semirtildi.

Yakında, eğitim kurumlarımıza bir yenisi, medreseler de eklenir, en az 3 yıl medrese eğitimi de zorunlu hale getirilirse kimse şaşırmasın.

Zaten Sübyan Mektepleri ile başladılar.

Sonuç;

Okullar açıldı.

Ama dağ gibi sorunlar yumağı haline getirilmiş bir eğitim yapılanması ile karşı karşıyayız.

Fikri hür, İrfanı Hür, Vicdanı hür nesiller bana göre bu yapı ile artık hayal bile değil.

Allah yavrularımıza acısın.

Allah yönetenlere de, akıl fikir ve vicdan versin..

Yazarın Diğer Yazıları