Ahmet ZORLU

CHP-ŞEKER?

Ahmet ZORLU

Memleket kan kaybediyor.

Kayseri, her alanda geri geri gidiyor.

Kitleler devasa ekonomik sıkıntılarla, sorunlarla boğuşuyor.

Böylesi dönemlerde, ülke insanının gözü alternatif siyasi oluşumlara bakar.

İşte bu alternatif siyasi yapılandan CHP, hafta sonu delege seçimleri yaptı.

Oy kullanan partili sayısı belli, sandıktan çıkan oy miktarı ise oy kullananların oylarından daha yüksek.

Yani görünmez bir el, sokuvermiş bir tomar zarfı sandığa.

Parti genel merkezi, kavgalı delege seçimlerini iptal etmiş.

Lafa gelince demokrasinin kalesi bir siyasal oluşum.

Ana muhalefet partisi.

Tam bir ‘Mahalle yanarken Çingene saçını tarar’ örneği, yaşandı, yaşatıldı.

Kardeşim memleket elden gidiyor.

Sen hala delege ağalığı, parti yönetimine hakimiyet derdindesin.

Ve partin, Türkiye ortalamasının yarısı kadar bile oy alamıyor Kayseri’de.

Şimdi delege seçimlerinde yaşananları gören bir yurttaş, senin neyine güvenerek yarın sandığa gidince sana oy ve destek verecek.

Ya da şöyle söyleyeyim, bir delege seçimini bile hilesiz şekilde beceremeyen siz parti yöneticileri yarın hangi yüzle gelip benden partiniz için oy isteyeceksiniz?

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi, yaşanan bu rezaletten sonra Kayseri’de bütün yönetimleri görevden almalı, bütün üyelerin üyeliklerini feshetmeli, partinin il yönetimine getireceği ödünsüz bir Sosyal Demokrat’ı da partinin başına getirip delege ağalarının hesaplarını boşa çıkarmalı.

Yani Kayseri’nin tüm örgütleri üyeliklerden itibaren yeniden yapılandırılmalı.

Yeter arkadaş.

Her kongrede aynı terane.

Her seçimde aynı delege ağalığı hesapları.

Bu parti, Atatürk’ün kurduğu ve Demokratik Cumhuriyetin sigortası olarak tayin ettiği bir partidir.

Siz daha birbirinize güvenmiyorsunuz, yarın bu millet size güvenip nasıl oy versin.

Cumhuriyet Halk Partisi kimsenin babasının çiftliği değildir, olmamalıdır.

Adam çıkıp, “Evet borcumuz var. Hem de 1 Katrilyon, 913 trilyon değil, 2 Katrilyonun üzerinde.. Ama bir sorun niye?” diye soruyor.

Adam yine de gazete manşetlerinde.

Bağımsız Denetçi raporunda, ‘Sadece bu yıl 70 milyon lira zarar ettiniz’ yazıldı, hem de rakamlarla.

Ama adam “Bu muhasebe tekniğinden kaynaklanıyor. Aslında bu yıl 17 trilyon lira kar ettik” diyor.

Tamam kardeşim, 17 trilyon lira kar ettiniz.

Bu rakamı kabul ettik diyelim.

2 katrilyon borcu her yıl 17 trilyon lira kar ederek kaç yılda kapatabilirsiniz? diye soran yok.

2 katrilyon borcu ödemek için her yıl 17 trilyon kar ederek 117 yıl bu işletmenin ayakta kalması ve borç ödemesi gerek. Borç faizini ise saymıyorum.

Ya da bir başka hesapla, borcunuz olan 2 katrilyonun yıllık faizi birkaç 17 trilyondan daha fazla.

Bu faiz oranları ile yılda sadece 2 katrilyon borca 250 trilyon lira faiz ödemeniz gerektiğini de söyleseniz de uyanıverse çiftçi.

Varlık Fonu’nun gölgesine sığınıyor.

Merak etme, Varlık Fonu’na aktarılan işletmeler de lime lime dökülüyor.

Ama onların açıkladığı borç miktarları bile Kayseri Şeker’in açıkladığının çok çok altında.

Bölge Çiftçisinin meslek örgütü Ziraat Odaları, Çiftçinin öz malı Kayseri Şeker ve bağlı iştirakleri borç batağında, hala farkında değil misiniz?

Bunlar değil miydi, “Eski yönetimden devreden borçları ödedik, borcumuz kalmadı” diye fabrika bahçesinde davul-zurna eşliğinde halay çekip pasta kesenler.

Ey iktidarın Kayseri Temsilcileri, bakan ve başkan eskileri, milletvekilleri, iktidar partisi il yöneticileri,  çıkıp sormuyor musunuz, uzmanına danışmıyor musunuz?

2 katrilyonun üzerinde borca batmış bir işletme, çiftçinin malı bir işletmenin ayakta kalması mümkün mü?

Çok mu zor, “Olmadı, yapamadık, bizi bu göreve getirenler yetkiyi kendileri kullandılar. Koltuk için bir dediklerini ikiletmediğimiz için de işletme bu hale geldi. Özür dileriz, bırakıyoruz?” demek.

Göreceksiniz, yarın uygulamalarınızdan doğan hukuki süreçte siz hesap verirken onlar ortalarda bile gözükmeyecek.

Zira Adalet davulun kimin boynunda asılı olduğuna bakar, tokmağın kimde olduğuna değil.

Yazarın Diğer Yazıları