Ahmet ZORLU

ÇEKİN ELİNİZİ..

Ahmet ZORLU

Hatırlıyorsunuz değil mi?

Corona’dan ilk ölüm gerçekleştiği gün, insanlar nereye hücum etmişti?

Marketlere.

Kimi pirinç, kimi mercimek, kimi makarna stoklamıştı.

Makarna reyonları adeta yağmalanmıştı.

Uncular bir yılda satamadıkları kadar un satmışlardı o gün..

Hiç kimse otomobil şirketlerine koşmamıştı, otomobil almak için.

Emlakçının kapısını çalmamıştı. Sizin konut satışını cazip hale getirmenize bile gülüp geçmişti insanlar.

Demek ki neymiş?

Zor zamanlarda insanlar önce, belli bir süre karnını doyuracağı gıda maddesini temine koşarmış.

En gelişmiş ülkeden tutun da en geri ülkeye kadar, yaşayan toplumların ayakta ve hayatta kalmasının tek güvencesi tarım ve hayvancılıktır.

Sümerbankları yok ettiniz, pamuk üreticisi silindi gitti.

Fındığı peşkeş çektiniz, Fiskobirlik artık yok gibi bir şey.

Et ve balık Kurumu’nu kapattınız, hayvancılığımız bir daha ayağa kalkamadı.

Zeytini talan ettiniz, Tariş gibi çiftçi kuruluşları ayakta duramaz hale geldi.

Şeker Fabrikalarını özelleştirdiniz, çiftçi artık pancar ekip ekmemek arasında kararsız.

Corona görüldüğünde kolonyanın karaborsaya düşmesi de ondandır.

Siz sanıyor musunuz, şeker fabrikaları sadece şeker üretir.

Etil Alkol ihtiyacımızı da bu kurumlar karşılıyordu, şimdi dışarıdan ithal ediyoruz.

Eskiden Ziraat Bankamızın hitabettiği alan Türk Çiftçisi ve Tarımsal Üretimi teşvik idi.

Şimdi Çiftçinin bankası, gazete alana, yandaşa kredi sağlayan bir yapı haline getirildi.

Ve elde kala kala, bir başka çiftçi kuruluşu Tarım Kredi Kooperatifleri Birliği kaldı.

Anladığım kadarıyla ona da göz diktiniz.

Geçen yıl Ankara ve İstanbul’da açtığınız Tanzim Satış Merkezlerinin zararını bu kurum finanse etti.

Şimdi ise, üyelerinin tohum ve gübre başta olmak üzere temel girdilerini karşılayan bu kurum bünyesindeki Tarım Marketlerin yönetimini değiştirdiniz.

Oranın kasasında biraz para var.

Yarın bir gün burasını da Varlık Yönetim Şirketine devrederseniz şaşırmayacağım.

Hem de genel müdürlüğüne  öyle birini buldunuz ki, dediğinizden zerrece çıkamayacak biri.

Hileli Gıda Üretiminden Tarım Bakanlığı tarafından hakkında 15 kez cezai işlem uygulanan bir ismi getirdiniz bu kurumun tepesine.

Türkiye 4 yıl öncesine kadar tarımda ve hayvancılıkta kendi kendine yeten 6 ülkeden biriydi.

Bu gün patates ve soğanı bile dışarıdan satın alan konuma düştük.

Bakınız Rusya ilk olarak hangi kalemin ihracatını durdurdu?

Buğday..

Bütün Dünya 1929 Buhranından bahsediyor.

Bu Corona Belasının faturasını en ağır ödeyecek ülkelerden biridir Türkiye.

Zira hazırlıksız yakalandı.

O yüzden tarımsal üretim için tüm kaynakları seferber etmeli, ülke hayvancılığını hak ettiği noktaya getirmeliyiz.

Ekilmemiş tek karış toprak bırakılmamalı.

Çiftçi Kuruluşlarının elindeki ekonomik imkanlara ehliyetsiz insanları oturtmak yerine, Pankobirlik, Fiskobirlik,  Ziraat Odaları, Tarım Kredi Kooperatifleri seferber edilmeli ve tarımsal üretimin önündeki engeller kaldırılmalıdır.

Gün tasarruf ve üretime dört elle sarılma gürüdür.

Yaklaşık 20 gündür Büyükşehirlerden çıkış ve Büyükşehirlere giriş yasaklandı.

Kayseri’de ve büyük kentlerde ikamet edip, yazları köyüne giden, 3-5 karık sebze ekerek kışlıklarını köyünde hazırlayıp Sohbaharda kentlere dönen azımsanmayacak bir nüfus var.

Bunların köylerine gidip bağ-bahçe işlerini yapmaları gereken bir dönem.

İllerde kurulan komisyonların, kontrollü olarak bu insanların köylerine gidebilmelerinin önünü açması gerekiyor.

Aksi takdirde bu yıl tarımsal üretim açığımız çok daha büyük olacaktır.

İktidarın da aklımı başına alması, tarım ve hayvancılığın amasız, fakatsız desteklenmesi gerekiyor.

Mesela. Bazı seçim beyannamelerine koyduğunuz, ama unutturduğunuz “Çiftçiye ÖTV’siz mazot’tan başlayabilirsiniz.

Tohum dağıtımı yaptınız, gidip ciftçiyi dinleyin.

Yandaşa partiliye gitti.

Anadoluda yüzbinlerce dönüm arazi ekecek insanı bekliyor.

Bir karış toprağın bile boş kalmayacağı tarımsal üretim seferberliğini başlatmazsak, korkarım bu yıl domatesi 20, patatesi 10 liradan almak zorunda kalabiliriz.

Ben şimdiden uyarayım da..

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları