Ahmet ZORLU

CEHALET..

Ahmet ZORLU

Mısır eski Devlet Başkanı Enver Sedat'ı yaptığı suikast sonucunda öldüren sanığa hakim sorar:
"Sedat'ı neden öldürdün?"
Katil:
"Çünkü laik'ti"
Hakim:
"Laik ne demek ?"
Katil :
"Bilmiyorum!!"

Mısır'ın en iyi edebiyat adam'ı rahmetli Necip Mahfuz'u öldürmeye çalışıp başarısız olan sanığa hakim sorar :
"Neden vurdun?"
Sanık :
"Sokak çocukları’nın hayalleri adlı kitabı yazdığı için"
Hakim :
"Peki sokak çocukları’nın hayallerini okudun mu?"
Sanık:
"Hayır"

Hakim Yazar Faraç Foda'yı öldüren üç terörist'e sorar :
"Neden Faraç Foda'ya suikast düzenleyip öldürdünüz?"
Suçlu :
"Çünkü kafir"
Hakim :
"Onun kafir olduğunu nereden anladın?"
Suçlu :
"Onun kitabın'dan"
Hakim :
"Hangi kitabın'dan anladın onun kafir olduğunu?"
Suçlu :
"Ben okuma yazma bilmiyorum"

Hakim :
"Nasıııll!!!
Suçlu :

"Ben okuma yazma bilmiyorum"

Şanlıurfa Siverek İlçe Jandarma Komutanlığı'nın karşısında bulunan Atatürk heykeline orakla saldıran ve tutuklanarak cezaevine gönderilen Mehmet Malbora, savcılık sorgusunda, "Allah tarafından bana bildirilen bir mesaj ile heykele zarar verdim.”

.

Mesaj filan hikaye.

Cehaletin nirvanasından bir iki örnek sunmak istedim.

Zira bir konuda fikri ve bilgisi olmayan ama körü körüne inanmışların başvurdukları ortak yoldur şiddet.

Tarihte her zaman düşünürler cehaletin yaygın toplumsal bir hastalık olduğuna dikkat çekmişlerdi.

Mesela, birkaç örnek verecek olursak:

“Bir delil ile 40 alimi yendim. Ama 40 delil ile bir cahili yenemedim” der. Mevlâna

“Anut ile cahili ikna, pek güçtür” der. Hakkı Bıçakçızade

“Abidin cahili, şeytanın oyuncağıdır” derdi, Hz. Ebubekir

“Asla her şeyi bildiğini sanma. Gerçekten çok bilgili olsan da, kendi kendine ‘ben cahilim’ diyebilecek cesaretin daima olmalı” derdi.  İvan Pavlov

“Beyinlerimiz savaşsın isterdim; ama görüyorum ki silahsızsınız bayım” diye örneklerdi cehaleti,  Anne Frank ·

“Cahil insan, gül ise de koklama.” Sözüyle özetlerdi Cehaleti, Aşık Veysel

“Cehalet ateşinin yakmadığı orman yoktur” sözü, R. Necdet Evrimer’e aittir.

“Cahil kimsenin yanında, kitap gibi sessiz ol” tanımı Mevlâna’ya aittir.

“Başa gelen cehaletlerden başkalarını sorumlu tutmak, cehalet alâmetidir” diye özetlerdi cehaleti,   Akif Cemil

“Bilmezlikten gelmek, irfanın; bilgiçlik taslamak, cehlin eseridir” sözü  Ahmet Selim’e aittir.

“Cahillik, dertlerimiz için etkisiz bir ilaçtır” tanımı  Seneca’ya aittir,

“Cehaletle deha arasındaki gerçek fark nedir biliyor musunuz? Dehanın sınırları var, cehaletinse hiçbir sınırı yoktur.” Derdi, Whoopi Goldberg

“Cahil, sulak alanda bile susuzdur.” tanımı  E. Goblot’a aittir.

“Cahilin sonunda göreceği şeyi, akıllılar önce görür” demiş,  Mevlâna.

“Cahili sırtında taşımak, oturup dinlemekten daha kolaydır” ise anonim bir tanım olarak girmiştir dilimize.

Neden mi cehaletin tehlikesine dikkat çektim.

Bu sabahtan itibaren elinize bir kitap alın.

Anladığınız dilde yazılmış olsun.

Zira biz millet olarak, cehalete karşı topyekün bir savaş başlatmaz isek;

Sonumuz hüsran, sonumuz yıkım, sonumuz kan, sonumuz gözyaşı olacaktır.

Kayseri Kitap Fuarı yakında kapılarını açıyor.

Sırf yazarın yanında poz vermek için imzalatmayın lütfen kitabı.

Kafanıza takılan neyse, onunla ilgili birkaç kitap edinin.

Kışın uzun gecelerinde  cehalete karşı savaşta, bir nefer olarak yerinizi alın.

Zira siz seyrettikçe, cehalet hakimiyet alanını adım adım genişletiyor.

Yazarın Diğer Yazıları