Ahmet ZORLU

ÇAPRAZ İLİŞKİLER..

Ahmet ZORLU

Hemi de ne çapraz..

Öğrendikçe, duydukça insanın ağzı açık kalıyor..

2015 yılından bu yana kendisine adeta karartma uygulanan CHP Kayseri eski Milletvekili Şevki Kulkuloğlu’nu konuk ettim Olay Türk Tv’ye..

Çok enteresan bilgiler verdi, ama içlerinden birini duyunca ağzım açık kaldı..

Hani şu, “Büyükşehir’de bir çark dönüyor” diyerek Savcının kapısını çalan, Türk Siyaseti’nin günlerce meşgul edildiği iddiaları dile getiren Hacı Ali Hamurcu var ya, meğer Özhaseki’nin sağ kolu Refik Tuzcuoğlu’nun Bacanağının, baldızının oğluymuş. Daha önce de köşe yazılarımda konu etmiştim.

Bu delikanlının nerede olduğunu gerçekten ben çok merak ediyorum.

Zira gündeme getirdiği iddialar, yenilir yutulur cinsten değildi, bazıları yalanlandı belki ama cevap bulması gereken de çok sayıda iddiası vardı.

Bazı duyumlar aldım, önümüzdeki günlerde bir-iki seyahatim olacak.

Duyumlar doğru ise, bulup kendisiyle konuşmaya çalışacağım.

Sadece bu kadar mı, anlattığı ilişkiler o kadar karmaşık, o kadar içinden çıkılmaz ki, kendisine bunları kitaplaştırma teklifi götürdüm, sıcak baktı.

Belli olmaz, uzun soluklu bir Ropörtaj-Kitap için yakında çalışmaya başlarsak kimse şaşırmasın.

İkinci bir konu,  3 aydan 3 aya ortaya çıkıp yönettikleri holdingi uçurduklarını rakamlarla anlatan Kayyum Heyeti Başkanı ile ilgili.

İstanbul’dan AKP’ye yakın duran siyasi bir dostum aradı ve dedi ki;

“Bu zat İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor A.Ş.’nin genel müdürü idi.  Geçirdiği bir soruşturma nedeniyle görevden alındı. O dönem soruşturma büyük bir gizlilik içinde yapılmıştı. Ama iddia doğru ise, 2014 yılı sonrası bir Fetö’cü yapılanmaya salon tahsis etmekle suçlanmıştı.  Şimdi Kayseri’de yaptıklarına bakıyorum, İstanbul başarılı bir bürokratı kaçırmış diye düşünüyorum. Ama yapacağı toplantılardan birinde sorsana kendisine, İstanbul Spor A.Ş. ile ilişkisi neden kesilmiş?”

Ben senin ağzından sormuş oldum.

Sayın Yönetici konuyla ilgili bir açıklama yaparsa, ona da bu köşede yer vermek boynumuzun borcu..

Bir üçüncüsü, bazı isimler ve kurumların kent adına anahtar yaptırıp birilerine takdim etmesiyle ilgili.

Mesela Esnaf Odaları.

Sevgili dostlar, bu kentin altın anahtarı Belediye Başkanlığı Mazbatasıdır. Zaten Kayseri Halkı mazbatayı vererek bir anlamda anahtarı da vermiştir.

Ama anahtarı altın yapmak, bakır yapmak,  tenekeye çevirmek Belediye Başkanının performansı ile ilgilidir. Bu kentin sahibi yerine kendini koyarak anahtar dağıtmak bana göre çok anlamsızdır. Siz verecekseniz odanızın, birliğinizin anahtarını verin anlarım. Ama bu kentin anahtarı bu kent halkının seçimde kullandığı analarının ak sütü gibi helal oylarıdır.

İkinci anahtar vakası, Pınarbaşı İlçemiz’in çiçeği burnunda Belediye Başkanından.

Sevgili Dostum Memduh Uzunluoğlu, ilçenin sembolik anahtarını Sayın Devlet Bahçeli’ye takdim etmiş.

Pınarbaşı İlçesi, MHP Davası’nın lideri Merhum Alpaslan Türkeş’in ata toprağıdır.

O nedenle Türkeş döneminde ilçede ‘Vuslat Etinlikleri’ yapılırdı.

Merhum Türkeş de yoğun programına rağmen ihmal etmez bu etkinliğe katılırdı.

Vefatından sonra bu etkinlik, ‘Aynı dönemde Erciyes Zafer Kurultayı ve Vuslat Etkinliği olmaz’ denilerek Sayın Bahçeli tarafından iptal edildi.

Ardından, Sayın Özhaseki rica etti, Bahçeli Erciyes Zafer Kurultayı’nı da iptal etti.

Yani diyeceğim, Sayın Bahçeli’ye İlçenin anahtarını vermek için önce Vuslat Programını yeniden başlatma talimatı vermesi gerekir diye düşünüyorum.

Ha bir de,  ilçenin girişine, dönemin MHP’li Tarım Bakanı tarafından ‘Türk Cumhuriyetlerindeki at ırklarını geliştirmek’  amaçlı bir At Yetiştirme Merkezi kurulmuştu, hatırlarsınız.

Sahi ne oldu bu at yetiştirme merkezi?

Evet Sevgili dostlar bu günlük bu kadar.

Görüyorsunuz değil mi?

Dün yaşananları bilerek, bu günü yazmanın tadı bir başka oluyor..

Yazarın Diğer Yazıları