Ahmet ZORLU

BAYRAM..

Ahmet ZORLU

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile ilk Teravih’i kıldığımız, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı ile Kadir Gecesini birlikte idrak ettiğimiz Mübarek Ramazan Ayı’nı tamamladık.

Ama hiçbir Bayram’a bu kadar buruk girmedik.

Hiç bu kadar, kendimizi çaresiz hissetmedik.

Hiç bu kadar, bölünmüş, parçalanmış hale gelmedik, getirilmedik.

Hiç bu kadar ayrıştırılmadık.

Hiç bu kadar fakirleştirilmedik.

Siyasi hesaplarla hiçbir bayram öncesi bu kadar kamplaştırılmadık, kutuplaştırılmadık.

Güzel ülkem, asrını tamamlayan Cumhuriyet Türkiyesi, hiç bu kadar derin kriz girdabına hiçbir zaman sokulmamıştı.

Toplumsal ayarlarımız, hem de yönetenlerin elinde hiç bu kadar oyuncak edilmemişti.

Kendimizi hiçbir zaman bu kadar çaresiz hissetmedik.

Hiçbir Oruç Ayı’nda, hem de içimizden birileri, isimlerimizi “İlk öldürülecekler, eşi ve çocuğu ile ilk tehdit edilecekler” arasına yazmamıştı.

Hiçbir dönemde bu kadar pespaye insanlar, yerleştirilmemişti köşe başlarına.

Liyakatin yerini hiçbir dönemde bu kadar yoğun şekilde ‘Biat ve Sadakat’ almamıştı.

Çocuklarımızın geleceği hiçbir zaman bu kadar karartılmamıştı.

Düşünmek, düşündüğünü söylemek ve yazmak hiçbir zaman bu kadar ağır bir suç haline gelmemiş, getirilmemişti.

Adalete güven hiç bu kadar törpülenmemiş, Mafya hiçbir zaman bu kadar yüceltilmemişti.

Samimi Dindarlar kendilerini bu kadar çaresiz, azgın dinbazlar kendilerini hiç bu kadar saldırgan tasavvur etmemişti..

Kaderimiz, geleceğimiz, ekonomik hayatımız, soysal konumumuz hiçbir dönem bu kadar, iki dudak arasına hapsedilmemişti.

Kısacası hiçbir dönem bu kadar keyfi yönetilmemişti güzel ülkem.

Önümde Sodev’in yaptığı bir kamuoyu araştırması var.

Ölümüne iktidarı destekleyen AKP Gençliğinin yarısı, MHP Gençliğinin yarısından yüzde 13 fazlası, fırsat bulsa geleceğini Avrupa’da şekillendirmek istiyor.

Bu Dindar ve Milliyetçi görünümlü gençliğin yüzde 50’den fazlası ise ayda 10 bin dolar gelirle Suudi Arabistan’da yaşamaktansa, 5 bin dolar aylık gelirle İsviçre’de yaşamayı tercih edeceğini söylüyor.

Daha da acı olan, gençliğin neredeyse yüzde 75’i, iyi bir eğitim, başarılı bir kariyer’in ülkede değeri olmadığını, onun yerine iktidardan ayarlanacak bir torpilin, iş bulmak için daha etkili olduğuna inanıyor.

Kısacası sevgili dostlar,  bizi biz yapan değerlerin istila edildiği, bütün insani ve demokratik değerlerimizin çöpe atıldığı bir dönemde giriyoruz Ramazan Bayramı’na.

Buna bir de Covit19 salgını eklendiğinde, burukluğumuz kat be kat artıyor.

Zira.  çocuklarımıza, sevdiklerimize bile mesafeli durmak zorunda hissediyoruz kendimizi, onların sağlığı için, kendi sağlığımız için.

Her şeye rağmen adettendir dostlar.

Bayramlarda temennide bulunmak.

Dilerim,  yarından itibaren idrak edeceğimiz Mübarek Ramazan Bayramı, ülkemiz üzerine çöken kara bulutların dağılmasına vesile olur.

Dilerim, millet olarak güzel bir gelecek hayallerimiz yeniden filizlenir.

Dilerim, içine düşürüldüğümüz ekonomik kabus bu bayramda son bulur.

Dilerim, bu bayram yok edilen birlik ve beraberliğin inşasına ilk adım olur.

Hepimizin Bayramını kutluyorum.

Yazarın Diğer Yazıları