Ahmet ZORLU

ASIL VİRÜS..

Ahmet ZORLU

Evet artık kesin inanıyorum.

Türkiye’de virüsün bu kadar yayılmasının nedeni, yıllardır ülkem topraklarına ekilen ‘Cehalet’, ‘nefret’ ve ‘ötekileştirme’ virüsünün kök salmasından kaynaklanıyor.

Öncelikle bu virüsü kontrol altına almadığımız sürece, dünyayı sarsan bu Pandemi ile mücadele etmemiz güç hatta imkansızdır.

O kadar bilinçsiz bir insan malzemesi var ki elimizde.

Adam zorunlu olduğu için maskesiyle çıkıyor tamam çok güzel.

Ardından kendisini bahçede bekleyen hanımı markete gidecek, yüzündeki maskeyi çıkarıp karısına veriyor ve markete gönderiyor.

Ekmek alacaksın, fırınlar nihayet kurallara uymaya başladı, ama daha ekmeğini almadan arkadakinin nefesini ensende hissediyorsun. Uyardığında ise verdiği cevap, “Merak etme bana bir şey olmaz..”

Olmaz tamam sevgili yurttaş ama bana olmayacağını nasıl garanti ediyorsun.

Eve kargo geldi ya da tebligat.

Zile basıyor açıyorsun kapıyı karşında maskeli, eldivenli görevli.

Rahatlıyorsun.

Belgeyi ya da korgoyu teslim ettikten sonra kalemi uzatıyor, ‘Şurayı imzalar mısın..”

İçinden geçiriyorsun, “Acaba benden önce bu kaleme kaç kişi dokunup imza attı” diye..

Adam hesabına yatan emekli maaşı için bankanın önüne geliyor, kuyruktaki her yurttaş tedirgin.

Yara yara geçiyor kalabalığı.

Karşılaştığı  dostuna, arkadaşına bir sarılmadığı kalıyor.

Daha, illegal mekanlarda bir araya gelip okey oynayanlar var güzel ülkemde.

Berberi eve çağırıp, masörü eve çağırıp traş olan, masaj yaptıranlar.

Bir de bu zor zamanlarda insanlara yardımcı olmaya çalışan kesim var.

Alış-veriş yapılacak polis ya da jandarma.

İlaç alınacak, polis.

Yoldakinin ateşi ölçülecek polis ekipleri görevde.

Hastaneden firar eden bulunacak ‘İmdat Polis’

Biz Bize yeteriz Kampanyasına para toplanacak, polis ne güne duruyor.

Cezaevlerimiz var tıka basa dolu.

Bunların bir bölümünün salınması gerekiyor, yoksa virüs girerse kırıp geçirecek.

Yapılan düzenlemeden soyguncu yararlanıyor ama bir zamanların makbul bankasına ev sahibi için kira yatıran yurttaş yararlanamıyor.

Ortaokul ve lise önlerinde çocuklarımıza esrar ve uyuşturucu hap satan yararlanıyor.

Fikrini sosyal medyada paylaştığı için cezaevinde bulunan fikir suçlusu yararlanamıyor.

Hırsız yararlanıyor, gazeteci yararlanamıyor.

Bir de sağlıkta şiddet sorunumuz var, biliyorsunuz.

Virüs nedeniyle karantinaya alınan annesini göstermiyorlar diye bıçağa sarılıp 2 görevlisi yaralayanlara karşı sağlık çalışanının hayat hakkını güvence altına alan.

Hani şu akşamları çıkıp balkonlarımızdan özverileri için, fedakarlıkları için alkışladığımız sağlık ordusu.

Bir siyasi parti anlamlı bir günde Meclis gündemine “Sağlıkta Şiddet Yasası”nı getirdi.

AKP ve MHP oylarıyla reddedildi biliyor musunuz bu yasal düzenleme.

Yani zorbalık, yani magandalık her yerde olduğu gibi hastanelerimizde de bundan sonra serbest olacak!

Oysa, dünyayı saran bu salgında hayatlarımızı emanet ettiğimiz insanların can güvenliğidir söz konusu olan.

Virüs testi Pozitif çıkınca, “Bana her türlü ilacı uygulayabilirsiniz.” diyecek kadar kendini insanlığa adamış Prof Dr. Cemil Taşçıoğlu ve virüs kaptığı için  yaşamını yitiren sağlık çalışanlarını Zontalara, magandalara karşı korumayı amaçlamıştı bu yasal düzenleme.

Dedim ya Sevgili dostlar.

Güzel ülkemin topraklarında, Covid19’dan daha tehlikeli virüsler var.

Bunların başında cehalet geliyor.

İkinci sırada kamplaştıran, kutuplaştıran kör siyasi inatlaşma geliyor.

Üçüncü sırayı nifak tohumu ekerek koltuğunu korumaya çalışan ufuksuz siyaset alıyor.

Bu kronik hastalıkları tedavi edemezsek Covid19 yayılmaya devam eder, edecektir.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları