ASIL FELAKET..

Darbe safsataları, Fesli Deli Kadir’i anma mesajları, gelişmiş Dünya ülkelerine yapılan uçaklar dolusu sağlık malzemesi yardımı, ‘Bölemeyeceksiniz’ açıklamaları bile yüz yüze olduğumuz gerçeği kapatmaya yetmiyor artık.

Ekonomik anlamda felakete doğru son hızla yol alıyoruz.

Ben bu satırları yazmaya başladığım saatlerde Dolar 7 lira 25 kuruşu test ediyordu.

İki ay içerisinde Türk Lirası yüzde 30’a yakın değer kaybetti.

Dünyada petrolün en değersiz olduğu bu dönemde bile neredeyse günde iki kez benzin ve mazota zam geliyor.

Liranın alım gücü her gün biraz daha azalıyor.

İnsanlar, en temel insani ihtiyaçlarını, en temel besin ürünlerini bile karşılamakta zorlanır konumda.

Kredi kartları, kredi borçları patladı.

Gelen büyük tehlikeyi gören bazı yerel birimler şimdiden bu ekonomik tehlikeye karşı yatırımlarını beton ve asfalttan çekip sosyal alana yöneldiler.

Ankara, İstanbul gibi belediyeler başta olmak üzere, AKP’li, CHP’li bir çok ilçe belediyesinde muhteşem bir sosyal dayanışma mekanizması kuruldu ve tıtık tıkır işliyor, işletiliyor.

Ama bazı yönetenler, hala önceliği Yukarıya Mesaj göndermeye ayırdığı için, saçma sapan alanlara milyonlarca lira yatırım yapıyorlar.

Erciyessporu tarihe gömen, Avrupa’da Bayrağımızı gururla dalgalandıran basketbol takımını yok eden, Kayserispor’un düşüşünü de umursamazlıkla izleyen anlayış, Bilal Erdoğan’ın gönlünü kazanmak için 10 milyon liralık bir yatırımı sessizce ihale etti.

Etnospor Merkezi olacakmış Kayseri.

Ne demek Etnospor, hiç merak ettiniz mi;

Aba Güreşi, Aşık Oyunları, Atlı Cirit, Atlı Okçuluk, Kökbörü, Kuşak Güreşi, Mangala, Mas Güreşi, Şalvar Güreşi, Yağlı Güreş ve Yaya Okçuluğu.

Uluslar arası geçerliliği var mı bu sporların?

Yok.

Türkiye, Kırgızistan, Hindistan gibi ülkelerde bu spor dallarının bazıları hala ayakta tutulmaya çalışılıyor.

Geçen yılın Nisanında yazdım.

Dedim ki, “Kurdukları çeşitli vakıflar ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hortumlarını kendilerine bağlayan bazı sözde gelenekçi ve dinci yapılar, İstanbul’da seçim kaybedilince Kayseri, Konya, Erzurum gibi illere akın edecekler.

Sonra da aralarında paylaşım kavgası başlayacak.

İşte o zaman bunların para hırsına kurban edilen Kadir Topbaş’lar, Melih Gökçek’lerin durumuna düşmek istemiyorsanız, ilk günden seviye koyun, sokmayın bunları buraya” diye.

Ama anladığım kadarıyla Sayın Memduh Büyükkılıç bu yapılara elini kaptırdı, kolunun gitmesi mukadderdir önümüzdeki yıllarda.

Çünkü bu yapılar, yayıldıkları çayırda başkasının olmasını istemez, birbirinin izine kurşun sıkarlar.

Ortak özellikleri ise doymazlıklarıdır.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, tam 100 yıl önce bu yapıları analiz etmiş ve Aziz Milleti uyarmıştı.

Diyordu ki Atatürk;

 “Biz tekke ve zaviyeleri din düşmanı olduğumuz için değil, bilakis bu tip yapılar din ve devlet düşmanı oldukları, Selçuklu ve Osmanlı’yı batırdığı için yasakladık. Çok değil yüzyıla kalmadan eğer bu sözlerime dikkat etmezseniz göreceksiniz ki, bazı kişiler bazı cemaatlerle bir araya gelerek bizlerin din düşmanı olduğunu öne sürecek, sizlerin oyunu alarak başa geçecek ama sıra devleti bölüşmeye geldiğinde birbirlerine düşeceklerdir.”

İşte bu gün yaşanan bölüşmenin telaşıdır.

Bu yapıların tamamı, bir kamu binasını daha bedavadan kapatmak, bir arsayı daha mülklerinin arasına katmak telaşındadır.

Ne demek istediğimi merak ediyorsanız, eski Kayseri Mahallesi’ne gidip bir bakın, o tarihi evlerin kapısında yazan vakıf isimlerini bir bir inceleyin.

İşte bu yüzdendir, ekonomi, açlık riski, finansal çöküş, liranın değer kaybı bunların umurlarında değildir.

Bunların felsefesi, “Hala su akarken testiyi doldurmak”tan ibarettir.

Kaygısı, güzel ülkemin geleceği olan kesimi ise ‘Hain, terörist, Kemalist, bölücü, komünist’ gibi yaftalarla yaftalarlar ki, ne demek istedikleri anlaşılmasın, milleti uyandırma çabaları boşa gitsin diye..

Dolar 8 lira olmuş, 10 lira olmuş bunların umurlarında değildir.

10 lira olduğu gün atarlar Türk Lirasından bir sıfır daha ve yüzleri kızarmadan geçip milletin huzuruna, “Bak söz vermiştik, 1 dolar 1 lira olacak diye. Hedefimizi tutturduk Elhamdulillah” diyebilecek kadar büyük ekonomi uzmanıdırlar!

O nedenle siz siz olun, her duyduğunuzun, her okuduğunuzun satır aralarına bir daha bakın.

Mesela ‘Kılıçdaroğlu darbe yapacak’ diyene sorun, “Reis demedi mi bu adam 5 koyunu bile güdemez diye”

Canan Kaftancıoğlu ve Özgür Özel darbeyi ima etmiş diyene de “Belediye Zabıtası ile mi darbe yapacaklar” diye soruverin.

Sosyal Medyada ‘Bölemeyeceksiniz’ mesajı atan  trol ve troliçelerle de “Dolar 7.25 naber” diye alay edin.

Ama siz siz olun, gelen bu büyük ekonomik felakete karşı da çevrenizi uyarmayı ihmal etmeyin..