Ahmet ZORLU

AMA, UNUTMA..

Ahmet ZORLU

Elbette geçecek bu kabus günleri.

Bedenen, fikren, duyguca iyileşmiş olarak çıkacağız evlerimizden.

Yeniden hayatın bir ucundan tutunarak.

Üretmeye devam edeceğiz, kadını, erkeği, genci, yaşlısı.

Türküler mırıldanacağız, en isyankar besteler dilimizde pelesenk olacak.

Nazım’ın dediği gibi;

“Güzel günler göreceğiz çocuklar, güneşli günler.

Motorları maviliklere süreceğiz.”

Ve ben de diyorum ki:

Motorları maviliklere süremezsek bile, adımları ovalara atacağız.

Dalından koparıp yiyeceğiz yaz meyvesini.

Ne salgınlar gördü insanlık.

Karahumma, Verem, Difteri, Dizanteri, Sarılık, Kızamık, Kuş gribi, Domuz gribi, AİDS, Infulenza, Corona..

Hepsi birer uyarandı insanlığa.

Kirlettiğimiz doğanın, kirlettiğimiz insanlığın, Kirlettiğimiz ahlakın, erdemin, faziletin, kirlettiğimiz değerlerin, kirlenen, kirletilen beyinlere bir uyaranıydı.

Kapitalizmin, emperyalizmin insan hayatının önüne bile kazancı,  parayı koymasına bir uyarandı.

Ama hiç birisi, Covit19 kadar etkili olmadı.

Zira bu virüs taht tanımadı, taç tanımadı, önüne çıkanın zenginliğine, itibarına bakmadı, aldığı gibi yataklara attı.

Dedim ya geçecek bu karantina günleri de.

Ama tavsiyem,  bu zor zamanlarda dünyada yaşananları, bize yaşatılanları, unutma bir yerlere not et.

Mesela, bir çok ülkede yükselen değer haline gelen ‘Hayat’ kavramının bizde hala nasıl beş para etmediğini düşün.

Etkili önlem almak yerine bazılarının! alır gibi yapıp zaman tükettiğini.

Türkü söylemesi yasaklandığı için ölüm orucuna yatan, 21. Yüzyılın Pir Sultanı’nın nasıl ölüme gittiğini.

‘Evden çıkıp çalışmazsan faturalarımı ödeyemem’ diyenlerin gözaltına alınışını ya da iktidar erkinin onlara, “Borcunuzu mobil bankacılık yoluyla ödeyebilirsiniz” tavsiyesini!

Hiçbir önlemin zamanında alınamaması yüzünden virüsün ülke geneline nasıl yayıldığını.

Sayın Sağlıktan Sorumlu Bakanın, “Bu kadar hızlı bulaştığını ve çabuk yayıldığın hesaplayamadık” sözlerini.

Kral çıplak demenin bile yasaklandığı bu günleri.

‘2023’te en büyük 10 ekonomiden biri olacağız’ söyleminin nasıl büyük bir masal olduğunu.

Yeni Cami’de dilenip, Sultanahmet’te sadaka dağıtanları.

Bu zor zamanda bile partizanca uygulamalarla, büyük kentlerin belediyelerinin eli-kolu bağlı hale getirildiğini.

Sadece Türkiye’de değil,  bu virüs ortadan kaldırıldıktan sonra bütün dünyada hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

En geri ülkede yaşayanından en ileri demokrasiye kadar her ülke yöneteni, mazlum milletine hatalarının hesabını verecektir.

Zira üzerinde kumar oynanan bu kez fertlerin geliri değildi.

Sosyal Hayatları değildi.

Alışkanlıkları, inançları değildi.

Bu sefer Barbut Masasında tek tek insanlığın hayatı vardı.

Daha da acı olanı ise masadaki zarlar bir çok ülkede hileliydi.

O yüzden, kendinizle baş başa kaldığınız bu günlerde, sorun sorgulayın.

Tabii ki, anladı iseniz değerini;

Birlik beraberliğin,

Yaşamın,

Ailenin, büyüklerin, sevdiklerimizin,

Özgürlüğün ,

İnsan insana bir arada olmanın,

Sarılmanın, dokunmanın, öpmenin,

Sağlığın,

Doğanın,

Seyahatin..

Yazarın Diğer Yazıları