Ahmet ZORLU

ALGI..

Ahmet ZORLU

Deprem olduğu dakikadan itibaren harekete geçen AFAD, UMKE ekipleri.

Depremden 1 saat sonra yardım tırlarını yola çıkaran Erciyes Holding yönetenleri, belediyeler, sivil toplum kuruluşları.

Gecenin karanlığında seferber olan Kayseri İtfaiyesi ve tüm ülkedeki belediyeler.

Sabah gün ışımadan sıcacık ekmeklerini üretip çorbasını kaynatan ve servise başlayan belediyelerin seyyar mutfak çalışanları.

“Seni kurtarmadan çıkmayacağım” diyerek enkaz altındaki kadına önce moral desteği veren sonra da sözünü yerine getiren Jandarma görevlisi..

Enkaz altındaki kadınla sürekli cep telefonuyla temas kurup, bir alt kattaki Türkçe Bilmeyen Teyzeyle iletişimini kesmemesini sağlamak için aralıksız telefonla temas kurarak hayatta kalmasını sağlayan AFAD görevlisi.

Sırtındaki montu, kaşkolu yardım kolisine koyup, “yanınızdayız” mesajı ile Elazığ’a gönderen Necip Milletin her ferdi.

Elazığ Depreminde milletçe tek yürek olduk.

Bu büyük seferberliğe bazı yörelerden gelen yardımları il sınırından geri çevirmeye kalkışanlara rağmen, kimsenin gölge düşürmeye yok saymaya hakları yoktur.

Ama biliyor musunuz sevgili dostlar.

Onca özveri, onca çaba,  büyük seferberliğe rağmen Suriyeli Mahmut Kahraman ilan edildi.

Ne diyor Necip Medya!

“Ellerini parçalama pahasına Dürdane Aydını enkazın altından çıkarmış ve ona hayat vermiş..”

Hemen bakanlar, hatta Sayın Cumhurbaşkanı seferber oldu.

Suriyeli Kahraman! ile kurtardığı canı bir araya getirdiler.

Yetmedi Vatandaşlık verileceği açıklandı.

İşte buna, algı operasyonu derler.

İşte buna, beyin yıkama derler.

İşte buna, dikkatleri yaşanan büyük dramdan kahramanlık yaratma kültürü derler.

İşte buna, yönetenlerin sorumsuzluğunu, vurdumduymazlığını yaratılan kahramanlık ambalajına sarıp millete yutturma operasyonu derler.

Yandaş kanalların hepsinde, kurtaran ile kurtarılanın buluşmasının haberi var ve ben Suriyeli Mahmud’un ellerine odaklandım.

Hani şu paramparça olan, bir hayat kurtarmak için feda ettiği! ellerine.

Tek bir çizik yok.

Sanki manikürden geçmiş kadar bakımlı eller.

Hani bu kahraman ellerini parçalayarak beton yığınlarını parmakları ile kazıyarak çıkarmıştı Elazığlı kadını..

Aklıma gençlik yıllarımdan bir anı geldi, Suriyeli Mahmud’un Kahramanlığını TV kanallarında izlerken.

1980 öncesi modaydı nasırlı ellerle övünmek.

ODTÜ’lü Osman vardı, tanıdığım.

Siyasi konuşmalarda ellerini açar, “İşte bunlar proleter elidir” derdi.

Ama ellerde nasır bile olmadığını fark edince geri çekerdi ellerini.

İşte Suriyeli Mahmud’un ellerini parçalama hikayesi de buna benziyor.

Bu resmen hükümet ve yandaş medyanın, ülkemize yerleşen 5 milyon Suriyeliye karşı oluşan havayı tersine değiştirme çabasından ibarettir.

Sorarım size sevgili dostlar.

Beyni, kalbi, vicdanı olan.

Daha doğrusu insan olan biri, dünyanın herhangi bir noktasında yaşadığı depremden sağ çıkmayı başarmış, enkaz altından inleme ve yardım çığlıkları yükseliyor.

Söyler misiniz, insan olan böyle bir tablo karşısında o feryat eden canlara karşı kayıtsız kalabilir mi?

Elazığ Depreminde kurtarma çalışmalarında elde edilen başarı, bir kişinin hanesine yazılamayacak kadar büyüktür.

Elazığ Depremi, daha sarsıntılar devam ederken “SMS atın 10 lira katkı verin” paylaşımı yaparak krizi fırsata çeviren Kızılay Başkanı gibi isimlerin gerçek yüzlerini ortaya çıkaracak kadar dersler içerir.

Elazığ Depremi, bizi yönetenlerin, yaşanan onca depreme, drama rağmen ‘Deprem Güvenliği’ konusunda parmaklarını bile oynatmadıklarını ortaya koymuştur.

Elazığ Depremi, Yüce Yaradan’ın takdiri değil, bir tabiat olayıdır.

Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok.

Ekonomik olarak bizim çok gerimizde olan bazı ülkeler vardır, deprem bölgelerinde.

7,5 şiddetinde sallanırlar, binalar sapasağlam ayakta kalır.

Mesela Japonya.

Gidip oralarda konut güvenliği konusunda ne yapıyorlarsa bunları yapmak ve hiç değilse bu milleti tabutlarda yaşamaktan kurtarmamamız gerektiğini yönetenlerin idrak ve takdir etmesi gerekir artık.

Gösterdikleri özveri, sergiledikleri çaba, depremden saatler sonra insanları beton yığınları altından çıkarıp, onlara yeniden hayat armağan eden, soğuktan tir tir titreyenlere sıcak dost elini uzatan herkese, ama herkese gönülden teşekkür ediyorum..

Yazarın Diğer Yazıları