Ahmet ZORLU

ADALET..

Ahmet ZORLU

Bir toplumun, bir ülkenin ve de dünyamızın ayakta durmasını, ayakta kalmasını sağlayan en önemli ve bana göre tek dayanak adalettir.
Ondandır, Adalet sembolünün heykellerinde, elinde terazi olan kadının gözleri bağlıdır.
Karar verirken, duygularına kapılmasın, dış etkilere kapalı olsun diye..
Adalet mensuplarının hüküm sırasında giydikleri cübbenin cebi de düğmesi de yoktur.
Zira Adalet, kimsenin önünde düğme iliklemez, menfaat ilişkisine girmez.
Ve bir ülkenin batmasını, yok olmasını istiyorsanız, önce adalete olan güveni ortadan kaldıracaksınız. 
Gerisi çorap söküğü gibi gelir.

Şöyle bir yakın sürece göz atalım.

Adalet adına ne kadar çok adaletsizlik yapıldı, yapılıyor.

Düne kadar terörün hamisi olarak adlandırılan Selahattin Demirtaş’ın yarın tahliye edilmesi planlanıyor, sadece ‘İstanbul Seçimleri’nin aşkına bir karar olarak yer alacaktır, adaletin sicilinde.

Zira neden seçim haftasında tahliye sorusu hep beyinlerde kalacaktır.

Mesela, adalet adına Trump ve Merkel’in talepleri ne kadar da çabuk yerine getiriliveriyor.

Artık hakkımızda açılan davaya bakan veya bakacak hakim ve savcının geçmişte hangi partide görev yaptığını araştırmak zorunda kalıyor, bırakılıyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanı, Cumhurun büyük bölümü ile davalık, mahkemelik.

Düşünen beyinlerin düşüncelerini dile ve yazıya dökmeleri Cumhurbaşkanına Hakaret’ten yargı konusu yapılıyor.

Muhalefet Partisi Milletvekilinin ‘Hükümeti düşürmek için faaliyet yürütmek’ten yargılandığı bir süreçten geçiyoruz.

Muhalefet Partisi Liderini yumruklamak tutuklanmayı gerektirmiyor.

Gazeteciyi beyzbol sopaları ile hastanelik etmek tutuklanma gerekçesi değil.

Ama o Gazeteci yaraları daha iyileşmeden Cumhurbaşkanına Hakaratten cezaevine atılabiliyor güzel ülkemde.

En istikrarlı gelişen olgu cezaevi sayısı.

Bünyan’da üniversite kampüsünden daha büyük cezaevi inşa edildi.

İlçem Boğazlıyan’da halkın istihdam kapısı olarak görülüyor cezaevi.

Mantar gibi biten cezaevlerine rağmen, mahkumların ranzalarda nöbetleşe yattıkları haberleri geliyor.

Yapmayın efendiler, kıymayın Adalete..

Demokrasi tramvayı arızalanabilir. Ama onarılır.

Gaspedilen hak ve özgürlükler yeniden inşa edilebilir. 
Ama adalete güven sarstı mı, bu sonumuz demektir.

Tarihte ve günümüzde farklı toplum kesimlerinden insanların adaletin önemi için sarfettikleri sözler, birer atasözü kadar önemlidir;
Devletin Dini Adalettir. Hz. Ali

Kuvvetsiz adalet ve adaletsiz kuvvet iki büyük felakettir. (Joseph Joubert) 
Kılıç, zaferleri; zeka siyasi üstünlüğü; adalette ahlaki muzafferiyeti temsil eder. (Simeon Luce) 
Adaletin kuvvetli, kuvvetlilerin de adaletli olmaları gerekir. (Pascal) 
Adaletin hakim olduğu yerde, silahın yeri yoktur. (J.Amyot) 
Adalet, merhametten ziyade her cemiyetin temelini teşkil eder. (V.Cuosin) 
Mühendislik hesaplarına uyulmadan yapılan bir bina nasıl yıkılırsa, edebi bir kanun olan adaletten mahrum bulunan medeniyetlerde öylece çökerler. (Lacordaire) 
Adaleti, yüksek bir kanun olarak kabul etmekten vazgeçen millet, bu felaketini hiçbir başarı ile telafi edemez. (W.E.Channıng) 
Adalet kainatın ruhudur. (Ömer Hayyam)
Ülkeler kılıçla alınır, ancak adaletle korunur. (Timurlenk) 
Adalet, halkın gıdasıdır. İnsan ona daima muhtaçtır. (F.R.De Chateaubriand) 
Adaletsiz bir ülke mezbahadan başka bir şey değildir. (Georges Clemencau) 
Adalet topaldır, ağır ağır yürür, fakat gideceği yere er-geç varır. (H.G. Mirabeau) 
Geç kalan adalet adaletsizliktir. (Walter Savage Landor) 
Ahlaki nizam, adalet sayesinde kurulabilir ve hiçbir şey onsuz devam edemez. (Lacordaire) 
Tatlılı ve uysallıkla birlikte bulunmayan adalet, haysiyetini kaybeder. Bu ise iyiliği fena bir şekilde yapmak demektir. (Fenelon)
Adalet kutup yıldızı gibi yerinde durur ve geri kalan herşey onun çevresinde döner. (Confucius) 
Adalet haksız olana zulüm gibi gelir. Çünkü, her insan kendi gözünde suçsuzdur. (Daniel Defoe) 
Bir duruşmada tek tarafı dinleyerek verilen karar doğru olsa bile, hiçbir zaman adil olamaz. (L.A. Seneca) 
Çok kimse haksızlığa uğramaktan korktuğu için adalete inanır. (François V. La Rochefoucauld)
Ve son söz;
Halide Edip, Çakırcalı Efeye sorar: 'Ahaliye neden çok zulmediyorsun?' 
Çakırcalı Efe cevap verir: 'Tebayı yönetmek ya ilimle olur ya zulümle mümkündür. Ben de ilim yok..'

Yazarın Diğer Yazıları