HOVARDALIK

HOVARDALIK
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Kayseri Milletvekili Sayın Mustafa Elitaş hazretleri, Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Dr. Memduh Büyükkılıç’ın gözünün içine baka baka “Tramvay hattının hiç değilse Sivas Caddesi bölümü yerin altına alınmalıdır” buyurmuşlar.

Ben Büyükkılıç’tan olsaydım anında cevap verir, “Sayın Elitaş Kayseri Raylı Sisteminin proje, ihale ve yapımı aşamasında, sen Kayseri Milletvekili olarak Mecliste görev yapıyordun. Daha işin başında müdahale edip, sadece Sivas Caddesini değil, sistemin tümünü yerin altına aldırsaydın, ya da tramvay yerine metro için harekete geçirseydin yerel yönetimi ve merkezi hükümeti daha iyi olmaz mıydı? diye sorardım.

En iyi hatırlayanlardandır, Sayın Elitaş.

O dönem yaşanan tartışmaları.

Yazdık, çizdik, uyardık. Hiç değilse İmam-Hatip Lisesi önünden Nato Caddesine kadar sistemi yer altına alın dedik.

Dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, “Yerin altı tarih kaynıyor. Kazı sırasında iki taş çıkacak Anıtlar Kurulu Projeyi durduracak ve aylarca, belki yıllarca bekleyeceğiz.  Hem Yer altı Çarşısı da var. Yerin altına inmek sağlıklı değil”  demiş, bildiğini okumayı tercih etmişti.

O zaman milletvekiliydi Sayın Mustafa Elitaş, çıkıp yeraltına inme konusunda kendisinden tek bir kelime duyar varsa beri gelsin.

Sayın Elitaş, bu kent ‘Şöyle yapalım da olmazsa bozar senin dediğin gibi yaparız’ modeli yönetenler sayesinde bu halde.

Oysa Modern kentlerde yapılacak herhangi bir yatırım, kentin 50-100 yıl sonraki gelişimi dikkate alınarak planlanır.

Böylece uzun vadeli planlamayla gerçekleşen yatırımlar daha bitmeden ‘Tüh olmadı, biz böyle olacağını düşünmemiştik’ kolaycılığına kaçılmaz.

Hele hele, ‘Belki gömü çıkar’ hesabı ile planlama ve yatırım yapılmaz.

Mesela, bir zamanlar kürsülerden anlata anlata bitiremediğiniz ‘Kayseri’yi ikiye bölen demiryolunun kent dışına alınması projenizi ele alalım.

Milyonlarca lira para harcadınız, zemin çürük dediniz, ek bütçe çıkardınız. 16 kilometre demiryolu yapıldı. Ama kullanılmıyor. Niye biliyor musunuz?

Demiryolunun ucuna inşa edilmesi gereken Gar Binasını, Lojistik Merkezini inşa etmeyi unuttunuz ya da unutturdunuz da ondan.

Ya da, bir zamanlar anlata anlata bitiremediğiniz Develi Sulaması ve Yamula Sulaması ne oldu?

Şehirlerarası Otobüs Terminali mesela.

Niyazi Bahçecioğlu döneminde hazırlanan 50 yıllık kent yerleşim planında  Terminalin yeri olarak Horsana Bölgesi işaretlenmişti. Böylece Osman Kavuncu Caddesi’nin trafiği de rahatlatılacaktı. Israrla o yana gitmek istemedi belediyeler. Bu üçüncüsü olacak Terminal Binası inşaatının. Ama CHP’li başkan yaptırdığı için o planı,  oradaki kent yerleşim planını raftan indirmek istemiyorsunuz bir türlü.

Evet Raylı Sistem Kayseri’nin en uzun ve bir zamanlar en hareketli caddesi Sivas Caddesi’ni bitirdi.

Evet Türkiye’nin en geniş cadde ve sokaklarına sahip bu kentin her noktasında ulaşım gibi önemli bir alanda sıkıntılar yaşanıyor.

Ama dedim ya, bu işlerin uzmanları var.

Otururlar, günlerce, aylarca çalışırlar, hesap-kitap yaparlar ve sonra ‘şu yatırım şu şekilde olursa ileride kent yaşamını olumsuz etkilemez’  diye yönetenlere rapor sunarlar.

Milyonlarca dolar harcandıktan ve sistem kurulduktan sonra kürsüye çıkıp ‘Raylı sistemi yerin altına alalım’ kolaycılığı, kent ve ülke kaynaklarını hesap etmeden ortaya atılan bu öneri en basit tanımı ile ‘Milletin parası ile hovardalık yapmak’ anlamına gelir.

Dilerim yeni dönemde, Sayın Mustafa Çelik’in 4 yıllık sürede yaptığı gibi hareket edilir, yapılacak her proje işin uzmanlarınca bütün yönleri ile değerlendirildikten sonra ele alınır ve bu gariban halkın  birikimleri ‘Kocasinan Bulvarına yaptırılan, Nato Caddesi Kavşağına yaptırılan apartman yüksekliğinde ucube geçitler gibi, pahalı, kaba, hiçbir işe yaramaz projeler için hovardaca harcanmaz.

Bu arada üstümde kalmasın Sayın Elitaş.

Siz OSB’nin Kayseri tarafına pek geçmiyorsunuz ama çok sayıda semt pazarından, çok sayıda semt marketinden ve bazı AVM’lerden size oy veren vatandaşların selamı var.

“Bir uğrayıversin buralara, kendisine söyleyeceklerimiz var” diyorlar.

Size olan sevgileri o kadar coşkun ki, bizzat duygularını yüzünüze karşı dile getirmek istiyorlar.