FETÖ davası: 'Pensilvanya'ya gittik, Gülen ile 30 dakika görüştük'
Kayseri'de FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, AK Parti Eski İl Başkanı Ömer Dengiz, Ticaret Odası Başkanı Mahmut Hiçyılmaz, Sanayi Odası eski Meclis Başkanı Nurettin Okandan ve Şükrü Boydak'ın kızı Elif Bozdağ'ın aralarında bulunduğu 17’si tutuklu 69 sanıklı davanın dördüncü celsesinde tanık ve sanıklar dinledi.
Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmanın üçüncü gününde de tanık beyanlarının alınmasına devam edildi. Tanıklar arasında A. O., İ. E., polis memuru G. Ç. gibi isimler vardı. Tanıklar, katıldıkları oturmalar ve oturmalara kimlerin geldiği ile hangi tarihte oturmalara gitmemeye başladıklarını anlattı. Sanıklardan C.G., tedavi görmesinden dolayı duruşmaya ilk iki gün katılmadı. Üçüncü gün tanık beyanlarına karşı savunmada bulundu. C. G., suçsuz olduğunu ve yakalandığı karaciğer rahatsızlığı nedeniyle acilen tedavisinin devam ettirilmesi gerektiğini belirtti. C.G., Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde devam eden tedavisinin ise, mahkum koğuşunda yapılacak tadilat ve hastanede başka mahkum koğuş olmadığından dolayı yarıda kesilerek cezaevine gönderildiğini beyan etti.
“KİRLİĞİM, LEŞ GİBİ KOKUYORUM, LANET OLASI ÖRGÜTE PARA VERMEDİM, EMPATİ YAPIN”
Sanıklardan Gazezoğlu, “15 aydır tutukluyum. Kirliğim. Leş gibi kokuyorum. Lanet olası örgüte ben para vermedim. Tanıklar dinlendi. Bir tanık 12 yıl önceyi anlatmış. Ben aktif değilim. Ben sohbetlere katılmadım. Adresim belli. Yerim belli. Tedavi olmam gerekiyor. Hayatım söz konusudur. Burada empati yapmanızı istiyorum” diyerek tahliyesini istedi.
“GÜL VE BİR UÇAK DOLUSU İNSAN GELDİ”
Bir diğer sanık H. K.' de, “Nijerya’da hastane çalışması vardı. Yıllar önce. Bize burada milletvekilleri, belediye başkanları, yöneticiler, ‘Hadi aslanım, kaplanım, sen yaparsın’ diyerek görev verdiler. Bende gittim burada çalıştım ve hastane temelini attık hastane açılışı oldu. Bir uçak dolusu insan geldi. Büyükelçilik burada hastane ile ilgili olarak resepsiyon düzenledi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül geldi. Beni yapılan çalışmadan dolayı onure etti. Takdir etti. Buna terör örgütü dediler” diye konuştu.
“PENSİLVANYA’YA GİDİP FETULLAH GÜLEN İLE 30 DAKİKA GÖRÜŞTÜK, BEN ÇOK PİŞMANIM”
Mahkemede ayrıca tutuklu bulunan sanıklardan Kayseri Sanayi Odası eski Meclis Başkanı Nurettin Okandan da savunma yaptı. Etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini kaydeden ve “Ben çok pişmanım” diyen Okandan, “Melikşah Üniversitesi’nde, Memduh Boydak, Halit Gazezoğlu ve Sıtkı Baş özel toplantı yaparlardı” dedi. Okandan, “Ben etkin pişmanlık talebimden dolayı bazı gerçekleri anlatmak istiyorum. Ben çok pişmanım. 2013 yılından sonra kimseden burs istemedim. Ben sadece 3 kişiden burs istedim. İ. E.’den de burs talep ettim. 2012 yılında Amerika gezisine katıldım. Pensilvanya’ya gidip Fetullah gülen ile 30 dakika görüştük. Bu ziyareti Sıtkı Baş ve Mahmut Yeter ayarladı. Melikşah Üniversitesi mütevelli heyet üyeleri toplanır, akademi ile ilgili konuları rektör getirmiş ve tartışılmıştı. Ekrem Horozoğlu da bilgi getirirdi. Mali işlerden Halit Gazezoğlu sorumluydu. Üniversitedeki mütevelli heyeti toplantısı sonrasında Memduh Boydak, Halit Gazezoğlu ve Sıtkı Baş özel toplantı yaparlardı. Üniversitenin arsa işlerinden Necmi Somtaş sorumluydu. Üniversiteye yardım ve destek için Memduh Boydak ve Halit Gazezoğlu ilgilenirdi. Melikşahta yapılan himmet toplantısını Sıtkı Baş Memduh Boydak ve Halit Gazezoğlu düzenledi. Toplantıda kimden ne kadar para alınacağını Memduh Boydak ve Hamdi Kınaş belirlerdi” şeklinde konuştu.
“KAYSERİ’DE HERKES OTURMALARA KATILDI, BEN KANDIRILDIM”
Bir diğer tutuklu sanık Ersin Kıranatlıoğlu da etkin pişmanlık talebinde bulundu. “Cemaat yapısında bulundum ve şirketlerinde görev aldım” diyen Kıranatlıoğlu, mahkemedeki savunmasında, “Kayseri’de herkes oturmalara katıldı” dedi. Kıranatlıoğlu, “2013 yılına kadar bu yapıda neler oldu? Tek tek dilekçemde anlattım. FETÖ için ne kadar para toplanırdı, kaç tane evi ya da yurdu var? Onları anlattım. Kayseri’de kurban bağış işi nasıl organize edilirdi? Onları da anlattım. Ben kandırıldım. Bu süreçte Sıtkı Baş yerine Mustafa isimli Konya’dan bir hoca geldi. Beni tanıştırmak istediler ama kabul etmedim. İlhan Miraboğlu ve Halit Gazezoğlu tüm işlerin içindeydi. İlhan Miraboğlu ve diğerleri Hoca ile ‘dinktone’ diye sistemle görüşüyorlardı. Telefon çaldığında komple mavi ekran oluyordu. Bu sistemden dolayı. Melikşah üniversitesinin ve cemaati arsa ve gayrimenkulleri ile Necmi Somtaş sorumluydu” diye konuştu.