Zafer Partisi Adayı Tanrıöven: Suriyeliler kalsın diyenler 'onları sömürelim' diyenler

Zafer Partisi İl Başkanlığı tarafından düzenlenen toplantıda Zafer Partisi’nin adayları kamuoyuna tanıtılarak, adayların projeleri hakkında bilgiler verildi. Zafer Partisi Kayseri il Başkanı Hacı Ali Demirkaya, Ağrı ve Kars dışındaki tüm illerde seçimlere girdiğini belirterek, genç bir kadro ile Kayseri halkının karşısına çıktıklarını ifade etti. Demirkaya, 
Kayseri özelinde biz çıkardığımız gerek belediye başkan adayları, gerek meclis üyeleriyle öncelikle genç nüfusa hitap etmeyi düşünüyoruz. Bununla birlikte belediye başkan adaylarımızın yaş ortalamasını aldığımızda da 40 civarında… Bu diğer siyasi partilerin çok çok altında olduğunu da biliyoruz. Ayrıca 16 ilçe ve büyükşehir olmak üzere 17 belediye başkan adayları içinde de en fazla kadın aday çıkartan parti olmaktan da mutluluk duyuyorum.” dedi. 

Zafer Partisi Büyükşehir’de İsmail Tanrıöven, Talas’ta Abdullah Dökmeci, Melikgazi’de Ahmet Erol ve Melikgazi de Ayşe Coşkun ile seçimlere girecek. Sorulan bir soru üzerine sığınmacılar konusuna değinen Zafer Partisi Büyükşehir Belediye Başkan adayı İsmail Tanrıöven, sığınmacıların bir güvenlik sorunu olduğunu ifade ederek, 
Zafer Partisi Türkiye'nin 4 temel sorununu tespit etti. Bunlardan birisi güvenlik, birisi milli birlik sorunu. En önemli ikisi bu. Tabii ki kalkınma, iktisadi kalkınma vesaire onlar da ardından gelir. Milli güvenlik sorunu Anadolu Kalesi projesiyle giderilecek. Milli birlik ise toplumdaki ayrışma giderilerek çözülecek. Bu soru bununla ilgili olduğu için bunu ifade etmek istedim.
Sığınmacılar sorununda Türkiye'nin en temel güvenlik sorunlarından birisi. Neden böyle? Genel Başkanımızın 10-15 sene önce Suriye'den ve diğer ülkelerden Türkiye'ye göç olacağını belirterek, buna  bilerek buna hazırlıklı olunması gerektiğini söylemişti. Şimdi bu durum ortaya çıktı. Bunun çözümü için ne yapabiliriz? Bununla ilgili olarak belediyelerin, yerel yönetimlerin de yapacağı şeyler vardır. Mesela Kayseri açısından düşünürsek; Kayseri’yi sığınmacılar açısından yaşanmaz bir hale getirmek belediyenin yetki ve görevi… Bizim projelerimiz kapsamında genel merkezimiz de bu konuda seçim bildirgesini yayınlamıştır. O seçim bildirgesinde yer alan projelere paralel olarak, Kayseri açısından düşünürsek, belli parkları parkı sığınmacılığa tahsis edeceğiz. Onun dışında diğerleri giremeyecek. Çünkü sığınmacı yasal olarak iş yeri açamaz.
Her yere yerleşemez. Sığınmacı kamplarda yaşar. Ürdün'de böyledir. Lübnan'da böyledir.
İtalya'da Yunanistan'da böyledir ama Türkiye'de durum farklı. Bunu biz bir milli güvenlik sorunu olarak görüyoruz. Buna geçmeden tekrar şunu ifade edeyim. Amerika, İngiltere gibi gelişmiş ülkelerde göçün silah olarak kullanılması, askeri akademilerde ders olarak okutuluyor. Yani bu sorunu cevaplamaya yeter aslında. Yani sorunun ciddiyetini ortaya koyma açısından yeterlidir. Onlar da Türkiye'ye gelmeleri için bombalanmışlardır. Bombalandıkları için Türkiye'ye gelmemişlerdir. Özellikle bu akademilerde okunan, okutulan ders kitabı, Türkiye'de uygulanmaya başlamıştır. Ne yapacak belediye? Bir parklar ayrılacak. İki iş yerleri denetlenecek. Ruhsatsız olanlar kesinlikle kapatılacak. Ruhsatı olanların da ruhsatları denetlenecek. Ruhsatları iptal edilecek ve kapatılacak. Çünkü sığınmacı iş yeri açamaz. Kural olarak genel kaide budur. Yine aynı şekilde belediyenin hizmetlerden aldığı ücretleri biz arttıracağız. Sen bekarsan bin liraya evleniyorsan sığınmacı 10 bin liraya evlenebilecek gibi…Bütün mahalleyi vergi ve harçları, ki belediyenin yetkisinde olanları, sığınmacılara farklı tarife uygulamamız mümkündür. Su parasını bile farklı uygulamamız mümkündür. Yani yasal olarak buna bir engel yoktur. Bütün bunları belirterek ifade ederek şunu belirteyim ki Kayseri'de sığınmacı bir sene içerisinde çok azalacak ve kalmayacak”
Gerçekçi, akılcı ve hukuka uygun bir şekilde, onları rencide etmeden ülkelerine dönmelerini sağlayacaklarını belirten Tanrıöven, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “ Mallarına, mülklerine kavuşsunlar. Rahat olsunlar. Ülkeleri İŞİD, PKK ve Amerika işgalinde olmasın. Yani sığınmacılar burada kalsın diyenler aslında İŞİD,  PKK'ya ve Amerika'nın işgaline yardım etmiş oluyor. Ya da onlar burada kalsın. Biz onları sömürelim diyenler. Biz onların sömürülmesini de istemiyoruz. Ülkelerine dönsünler ve haklarına mallarına sahip olsunlar. Türkiye içinde milli güvenlik sorunu olmaktan çıksınlar.”