Yenidoğan Çetesi davasında 3'ncü duruşma! Davada intihar eden Kayserili doktor detayı

Yenidoğan Çetesi davasının 3'ncü duruşmasında gergin anlar yaşandı. Geçtiğimiz günlerde cezaevinde intihar eden örgüt yöneticisi Kayserili İlker Gönen'in avukatı ile mahkeme başkanı arasında tartışma yaşandı. Detaylar Kayseri Olay'ın Kayseri haber bülteninde.

Yenidoğan Çetesi davasında 3'ncü duruşma! Davada intihar eden Kayserili doktor detayı

İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 46 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam ediliyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada bir kısım tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile tarafların avukatları hazır bulundu.

‘Müvekkillerin can güvenliği açısından duruşmanın kapalı yapılmasını talep ediyorum’

Duruşmada, tutuklu bulunduğu cezaevinde intihar eden örgüt yöneticisi konumundaki Kayserili sanık İlker Gönen’in avukatı Aydın Mantar, söz almak istedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı, "Dosyada müdafiliğiniz kalmadı" diyerek söz hakkı vermedi. Ardından avukat Aydın Mantar, "Vekaletle işimiz yoktur, sanık Fırat Sarı’nın avukatı olarak devam etmek istiyorum. Ben İlker ağabeyime en azından yargılanma sözü verdim. Verdiğim sözü tutamadım. Bu vebal sadece benim değildir. Soruşturmanın en başından beri servis edilen haberlerle bu insanlar yargılama başlamadan yargısız infaza uğradı. İş bu sonuca vardı. Ben buradan şunu anlıyorum, mahkeme heyetinin ‘bebek öldürüyorsunuz, katilsiniz’ sözü reddi hakim için yeterli sebep olmadı. Bu salondaki herkes, bizi bebek katili gören, sanıkları itip kakan, haberlerde, ‘bebekleri öldürdüler’ diyen herkes, İlker Gönen'in koltuğunun boş olduğunu görüyor. Müvekkillerin can güvenliği açısından duruşmanın kapalı yapılmasını talep ediyorum. Üye hakimin çekilmesini istiyorum" ifadelerini kullandı.

‘Bebeği sabah gördüğümde durumu çok kötüydü, baygın gibiydi ve nabzını alamıyorduk’

Duruşmada, Birinci Hastanesi’nde hemşire olarak çalışan Şenay Çalıkoğlu ise tanık sıfatıyla beyanda bulundu. Çalıkoğlu, "Hayatını kaybeden Opara bebek devlet hastanesinden geldi. Ertesi gün herkes bebeğin peşindeydi. Kan almak istiyorlardı ama alamıyorlardı. Geceye kadar oradaydı bebek. Hemşire Doğukan’a ulaştım, Doğukan geldi. Doktor olarak Şeyhmus hoca vardı ama bebeğin geldiğinden onun haberi yokmuş. Ben erken çıktım, tedavi sürecini görmedim. Bebeklere ne yapılacağını Şeyhmus yönlendiriyor, Doğukan yapıyordu. Hemşire olarak Yaren ilgilendi. Bebeği sabah gördüğümde durumu çok kötüydü, baygın gibiydi ve nabzını alamıyorduk. Bebeği ilk aldığımızda entübeydi. Sabaha karşı entübe olup ölen bebekler yoğun bakımda bekletilirdi çünkü geceleri morg kapalı olurdu" diye konuştu.

Tanık Oktay Torun ise "Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışıyorum. Öncesinde Güney Hastanesi’nde çalıştım. 2024 yılında ayrıldım oradan. Çocuk hekimiyim. Son 7 yılda yenidoğan yoğun bakıma bakmadım. Son dönemde Fırat Sarı baktı yenidoğana. Ben bebekleri muayene etmedim 7 yıldır. Ben yenidoğan bebeklerin gündüzleri kontrollerini yapıyordum. Biz genelde poliklinik yapardık. Hastalarımın epikrinizi kendim düzenlerdim" dedi.

‘500 gram doğan bir bebeği yaşatmak çok zor’

Sanık avukatının "Hayatını kaybeden Kaya bebeğin epikriz raporlarında sizin elektronik imzanız var. Bunu nasıl açıklayacaksınız?" demesi üzerine tanık Torun "Ben Kaya bebeği hiç görmedim. Elektronik imzayı hep yanımda taşıyordum. Biri alıp imzaladıysa hastane yönetimi alıp imzalamıştır. Yani başhekim Ali Dirik. Kaya bebek 500 gram doğmuş. 500 gram doğan bir bebeği yaşatmak çok zor" dedi.

Duruşma tanıkların beyanları ile devam ediyor.