'Yenidoğan canlandırma eğitimi' başladı
İl Sağlık Müdürlüğü tarafından doğumda görev alan kadın hastalıkları ve doğum uzmanları, çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanları, anestezi uzmanları, pratisyen hekim, ebe, hemşire, anestezi teknisyeni branşlarından 73 kişiye verilecek olan ‘Yenidoğan canlandırma eğitimi’ başladı.
Kadir Has Kongre Merkezi’nde düzenlenen eğitimin açılış programında konuşan İl Sağlık Müdürü Dr. İsmail Kılıç yapılan çalışmalarla anne ve çocuk sağlığında hızlı iyileşmeler kaydedildiğini ifade ederek yapılması gerekenlerin henüz tamamlanmadığını belirtti. Özel bir deneyimi olmayan kurumlarda sık sık yenidoğan canlandırması gereksinimi doğmakta olduğunun altını çizen Kılıç, “Uygulanmakta olan Sağlıkta dönüşüm Programında anne ve çocuk sağlığına önem verilmektedir. Bu çerçevede yaptığımız çalışmalarla anne ve çocuk sağlığında hızlı iyileşmeler kaydedilmekle birlikte, henüz yapılması gerekenlerin tümü yapılmış değildir. Bu nedenle zaman zaman özel sağlık programları uygulamaya konulmaktadır. Bunlardan birisi de yenidoğan canlandırma programıdır. Tüm dünyada yılda 4 milyon yenidoğan ölmektedir. Bunlardan yaklaşık yüzde 20’si doğum sonrası asfiksiye bağlı kaydedilmektedir. Bir başka deyişle uygun yaklaşımla dünyada her yıl yaklaşık 1 milyon yeni doğan kurtarılabilecektir. Asfiksi temel bir yenidoğan sorunu olmayı sürdürmekte ve özel bir deneyimi olmayan kurumlarda da sık sık yenidoğan canlandırması gereksinimi doğmaktadır. Asfiksili bir bebeğe yaşamın ilk birkaç dakikasında yapılan girişimlerin sonuçları yaşamın niteliğini doğrudan etkileyerek tüm bir yaşam boyunca sürecek sonuçlar doğurmaktadır” dedi.
Düzenlenen eğitim hakkında bilgiler de veren İl Sağlık Müdürü Dr. İsmail Kılıç, “Yenidoğan bakımı anlamında ülkemizde erken anne sütü uygulamaları programlı ve yaygın bir şekilde sürdürülmektedir. Bu kapsamda temel canlandırma becerilerinin de kazandırılabilmesi için bu konuda eğitim almış ve standart uygulamaya sahip personelin yetiştirilmesi gerekmektedir. Her yenidoğanın yeterli ve doğru bakımı almaya hakkı vardır. Bu hak, doğum odasında uygun gereçlerin ve eğitimli personelin her zaman hazır olması ile karşılanabilir. Doğum odasındaki herkesi hedefleyen bu program, ülkemizde doğumda gelişebilecek yenidoğan mortalitesini ve asfiksinin yol açacağı sekelleri azaltmada önemli katkı sağlayacaktır. Bu amaçla düzenlenen eğitime ilimizden kadın hastalıkları ve doğum uzmanları, çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanları, anestezi uzmanları, doğum eyleminde görev alan pratisyen hekim, ebe, hemşire, anestezi teknisyeni branşlarından 23 eğitimci güncelleme eğitimine, 25î hekim 25 diğer sağlık personeli olmak üzere 73 kişi iştirak edecektir” ifadelerini kullandı.
Eğitim programında Doç. Dr. İlker Günay da katılımcılara sunum eşliğinde bebek ve yenidoğan ölümleri hakkında bilgiler verdi. Yenidoğanın ölmesini engellemek için sadece sağlık değil tüm sektörlerin gelişmesi gerektiğini vurgulayan Günay, “Eğer sizin sağlık sektörleri dışındaki sektörlerinizde problemleriniz varsa, eğitimle ilgili, ulaşımla ilgili sorunlarınız varsa bunlar doğrudan bebeklerinize ve annelerinize yansıyor ve bebek ölümleri oluyor. Dolayısıyla bebek ölümleri ve onun bir parçası yenidoğan ölümlerine sadece bir bebeğin kaybı diye bakmıyoruz, aynı zamanda bir durumun tespiti olarak da bakıyoruz. Yenidoğan ölümleri, bebek ölümleri içerisinde önemli bir paya sahip. 5 yaş altı ölümlerin yarıya yakını yenidoğan ve bunlar dünya üzerinde 2 buçuk milyonun üzerinde ciddi bir rakam. Yenidoğan ölümlerinin payı sürekli artıyor. Bunun nedeni daha çok yenidoğanın ölmesi değil aslında yenidoğan ölümleri de bebek ölümleri gibi azalıyor ama bebek ölümlerini azaltmak daha kolay. Çünkü bebek ölümlerinin büyük bölümü kolay önlenebilir neden dediğimiz hastalıklara bağlı. Dolayısıyla bebek ölümleri daha hızlı düştüğü için yenidoğanların payı yüzde olarak yükseliyor. Yenidoğan döneminde de ağırlık genelde erken dönemdir. Ölümlerin yaklaşık 1 milyonu yaşamın ilk gününde gerçekleşiyor. Birçok sektörden etkileniyor dedik ama sağlık sektörü birinci derecede bu işten sorumlu. Gelişmekte olan ülkelerde eğitimli personelden hizmet alabilen anne ve bebek sayısı oldukça kısıtlı. Sadece bunu sağladığımız zaman bile ciddi iyileşmeler sağlayabiliyoruz. Olayın gerçek anlamda çözümü için sadece sağlık değil bütün sektörlerin gelişimi önemli” diye konuştu.
Neonatal Resusitasyon Programının 3 gün devam edeceği bildirildi.