Cafer ZENGİN

ÜSTATLAR VE KÜSTAHLAR!

Cafer ZENGİN

Gün geçmiyor ki Atatürk'e, Cumhuriyet'e hakaret eden hastalıklı beyinler ortaya çıkmasın. 
Bitmiyorlar... 
Yenilenip, yüklenip, kılık değiştirip türüyorlar. 
 'Keşke Yunan kazansaydı' demeye devam ediyorlar. 
Aslında özgürlüğü, bağımsızlığı sevmiyorlar. 
Kırlarda dolaşmayı, şiirler okuyup, türkü söylemeyi beceremiyorlar. 
Vatanın kıymeti bilmiyorlar. 
Bu güzelim havayı içine çekemiyorlar. 
Kirli havayı benimsedikleri için temiz havadan tat alamıyorlar. 
İçleri, ruhları şeytanlığa teslim edildiği için fesli hayaller görüyorlar. 
Düşünsenize Cumhuriyet sayesinde Cumhuriyet'e... 
Atatürk sayesinde Atatürk'e sallıyorlarlar!
Aynadaki hallerini haykırıyorlar. 
Evet, koyun güdemeyen tiplerdir bunlar... 
Kullanılmaya müsait. 
Paraya, menfaate tav olan sözüm ona davacıklık oynayan zavallılardır bunlar. 
Yunana karşı durup ezana, bayrağa sahip çıkanlara düşmandır bunlar.
İngiliz aşığıdırlar. 
Cumhuriyet ve Atatürk sayesinde özgürleşmiş, had bilmeyen, kıymet bilmeyen küstahlardır bunlar. 
Sahipleri olmadan yaşamayı beceremeyen asalaklardır bunlar. 
Peki bu cesareti nereden alıyorlar?
Örneğin insanları tehdit edecek gücü nerde buluyorlar?
Bı ülkenin değerlerine nasıl hakaret edebiliyorlar? 
Onlara her şey serbest mi? 
Yasak, sopa! sadece bu ülkenin yurtsever evlatlarına mı? 
En basit bir siyasi eleştiride dahi mahkeme yolunun tutulduğu, savcıların ışık hızıyla harekete geçtiği, bir kısım stkcıların soluğu şirinlik için Adliye önünde aldığı bir dönemde bu tipi tipler, bu sınırsız sallama, kin, nefret kusma alanını nasıl buluyorlar. 
Hadsizlik kontörü nerden yükleniyor? 
Neden bir süre ortadan kaybolup, tekrar gündeme geliyorlar.
Bunları göreve çağıranlar kim? 
Bu tipler işsizliğin, yoksulluğun, ekonominin kısacası vatandaşın dertlerinin konuşulduğu ya da konuşulması gereken bir zamanda neden hep cambaza bak dedirtiyorlar!
Neden vatandaşın sorunlarının konuşulmasını istemiyorlar?
Gündem değiştirme rolü verilmiş bu figüranların, oynadığı trollüğün amacı sizce belli değil mi? 
O zaman uyanalım, trol sektörüne kanmayalım. 
Memlekette dert çok, ona odaklanalım. 
 
NERDE O ESKİ BAYRAMLAR
 
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı sokağa çıkma yasağında kutlandığı! için doyamadık. Önümüzde 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı var. Ne yazık ki 19 Mayıs'ta koronavirüs tehdidi nedeniyle 'dar alanda' kutlanacak. 
Ama bu günler bitince Milli bayramlar unutturulmaya çalışılmasın artık. 
Örneğin yeniden statlara, tören alanlarına akın olmalı.
7'den 70'şe renkli olmalı. 
Milli coşku geri gelmeli. 
Çünkü milli bayramlar birlikteliği pekiştirir, millet olma bilincini, kederde, sevinçte paylaşma duygularını arttırır. 
Bu zor günler geçsin, Bayramlar yine, yeniden bayram olsun...
Güzel olmaz mı? 
Nerde o eski bayramlar? 
 

Yazarın Diğer Yazıları