VATANDAŞLA ALAY ETMEK.

VATANDAŞLA ALAY ETMEK.
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Yapmayın beyler, biz kullardan utanmıyorsunuz anladık da, Allah korkusu da mı yok sizde.

Dün sabah, yaklaşan seçimler ve Mehmet Özhaseki’nin ilk sırada çıktığı Ankara anketi ile ilgili gelişmeleri paylaşan bir yazı yazacaktım ki, gün içinde yapmam gereken işler arasında bulunan elektrik, su doğalgaz faturaları geldi aklıma.

Gözlüğümü takıp elektrik faturasını incelemeye başladım.

İnanın, okuma gözlüğü ile bile okuyamadım faturanın birçok bölümünü.

Eskiler ‘karınca duası’ derlerdi ya, o fontta yazılmış bir sürü gereksiz bilgi.

Okuyabildiklerimi söyleyeyim.

Kasım Ayı içinde 69 liralık elektrik tüketmişim. Ama benden istenen rakam 119 lira 44 kuruş.

Ha bir de uzun uğraşlar sonucu faturaya eklenen ‘Dağıtım Bedeli olan 26 lira 61 kuruş’u okuyabildim.

Şimdi sormak istiyorum;

Elektrik faturalarımızda eskiden ‘Kayıp-kaçak bedeli’ diye bir bölüm vardı.

Hani şu, Kılıçdaroğlu ile birlikte hareket ettiklerini iddia ettiğiniz PKK itlerinin yaktığı ve bedelini bize yazdığınız elektriğin giderini gösteren bölümü, neden kaldırdınız?

Yahu ben elektrik şirketinin dibinde oturuyorum, taksiyle gönderseniz elektriği, 5-7 lira tutar. 26 lira 61 kuruş dağıtım bedeli neyin nesi?

Yapmayın beyler, milletin gözünden kaçırdığınız soygunun hesabını bir gün çok acı şekilde vermek zorunda kalırsınız.

Bir de anlamadığım, faturanın onlarca başlığı okunmaz kadar küçük puntolarla yazılmış iken ‘Ödenecek net tutar’ı niye büyük puntolarla yazıyorsunuz.

“Sen o parayı öde, gerisi seni ilgilendirmez” mi demek istiyorsunuz?

Biliyor musunuz?

Her vilayette, her ilçede, her kasaba ve köyde ayda bir insanları isyan ettiren, Elektrikteki bu büyük vurgunun Mimarı, Mühendisi, Müteahhidi, Taşeronu, Amelesi aynı isim:

Kayseri’den bilmem kaçıncı kez Meclise gönderdiğimiz, bilmem kaç kez ülkenin enerji işlerini teslim ettiğimiz bir adam.

Bu adam sayesinde, Doğu ve Güneydoğuda kuyulardaki suyu bile kaçak elektrikle ısıtan, ahırlarına klima koyup eşeklerine sıcak ahır konforu yaşatan ne kadar hırsız, ne kadar namussuz, ne kadar hain varsa onların tükettiği elektriğin parasını biz ödüyoruz.

Yargı bile bu duruma isyan ederek, ‘Kayıp-Kaçak adı altında alınan paraları geri ödeyin’ kararı verdi. Taner Yıldız Meclisten çıkar torba yasaların birine eklettiği bir düzenleme ile vatandaşın hesaplattığı, almaya hazırlandığı kayıp kaçak bedellerinin kağıtları ellerinde kaldı.

Ondandır isyanım.

Kul hakkı yiyor, tüyü bitmedik yetimin hakkıyla safahat sürüyorsunuz.

Sadece bu kadar olsa iyi.

Bu zat-ı muhterem, Türkiye Elektrik Kurumu’nu böldürdü, parçalattı.

İçinden, para gelen bölümlerini seçip yandaşlara pazarladı.

Kentlerdeki arpalıklara, elektrik arpalıklarının eklenmesine vesile oldu.

Gidin elektrik şirketine, karşınıza şirketçikler çıkıyor.

Dağıtımı ayrı, üretimi ayrı, pazarlaması ayrı.

Ve her şirketin kapısındaki isimlere bir göz atın.

Kiminin tosuncuğu, kiminin baldızı, kiminin yeğeni, kiminin damadı, kiminin gelini bu kurumdan besleniyor.

Vatandaşa ise her ay, kazığın irisi gönderiliyor, bir takım kalem oyunları ile, rakam oyunları ile..

Üç gün önce yazmıştım.

Erciyes Üniversitesi’ndeki görevinden alınarak tutuklanan, Kayseri Şeker Fabrikası’ndaki Denetim Kurulu Başkanlığı görevine de Fetö’den  son verilen bir prof vardı.

Elektrik Şirketlerinden birinde ballı bir maaşla işe başlatılmış deniliyor.

Sordum cevap gelmedi.

Doğru mu Sayın Yıldız?