Ünlü İspanyol kulübün Kayseri paylaşımı gündem oldu! Peki kim bu Kayserili Mamas!
UEFA Avrupa Ligi'nde Fenerbahçe'nin rakibi olan İspanya ekibi Athletic Bilbao'nun Kayseri paylaşımı gündeme damgasını vurdu. Kayseri paylaşımı sosyal medyada dikkat çekti. Peki, kim bu Kayserili Mamas! Herkes Mamas'ı merak ediyor. Detaylar Kayseri haber bülteninde.

Mezarın örtüsü hafifçe kaldırıldığında, içinde kemikler bulunan küçük bir taş lahitle karşılaşılmaktadır. Bu kemik parçaları içinde, şahsen gözüme çarpan, birinin ucu kopmuş iki femur (bacak) kemiği idi. Bunlar, yüzyıllar boyunca buraya dua etmeye gelen Hıristiyan ve Müslümanlar tarafından tutulup ellendikleri için (bazı hastalıklara şifa dilemek inancıyla) verniklenmiş gibi pırıl pırıl parlıyorlardı.. Kemikleri alıp incelediğimde, iki kemiğin de aynı boy ve yapıda olmadıkları ilgimi çekmişti.
Basit bir varsayımla, bu kemikler çok önemli bir din adamı veya bir papaza ait olup röliker olarak buraya bırakılmış olmalıdırlar... Kemiklerden tam olanının ortası 15 cm. uzunluğunda düz bir gümüş plaka ile sarılıdır. Ayrıca, gene lahit içindeki kemiklerin arasında büyük bir geyik boynuzu parçası bulunmaktadır! Bu muhakkak ki vahşi hayvanları ehlileştirip besleyen Aziz Mamas'a ithaf edilen bir semboldür (Anadolu'da; geyik kültünün Hititlerden beri, Hıristiyanlık döneminde de önemli bir yeri olduğunu unutmamak gerekir). Yatırın içinde bulunduğu nişin iki yanında da küçük, dar kapılı iki karanlık odacık yer almaktadır. Sağ taraftaki odada yere serilmiş kilimlerin üzerinde yer yatağı görünümünde bir sedir, yanında da tabak şeklinde bir kap görülmektedir.
Burası; yıllardan beri, civar köylerden getirilen akıl hastalarının spastik özürlülerin bir geceliğine bırakılıp kapatıldıkları odadır. Çünkü yöre halkına göre, buraya kapatılan hastaların Şemmas Baba'nın ruhu tarafından mucizevi bir şekilde iyileştirileceğine inanılmaktadır. Yatırın içinde bulunduğu nişin sol tarafındaki oda ise boştur. Bu odanın tavan kısmında yer alan bir delikte, Kapadokya yeraltı şehirlerinde bulunan merdivenlere benzeyen basamaklar görülür. Gene yöre halkının inancına göre Şemmas Baba'nın ruhu buradan dışarıya çıkıp girmektedir!
Kapadokya'yı gelip gezen seyyahlardan E. H. Camoy ve J. Nicolaides'in 1881 yılında yayınladıkları; “Traditions Populaires De L'Asie Mineure” (Küçük Asya'nın Popüler Gelenekleri) adlı kitapta, bu kilise ve mezarın 19. yüzyıl başlarındaki mucizevi keşfinden bahsedilmektedir! Köylülerden biri samanlık ve ahır olarak kullandığı damın zeminini kazarken aşağıda bulunan bir boşluğa düşmüş ve şans eseri bu eski kilisenin içinde Aziz Mamas'ın mezarını bulmuştur. Çok geçmeden de olay bütün Kapadokya'da duyularak, burası bölgede yaşayan Hıristiyan ve Müslümanların gelip dua ettikleri çok önemli bir hac yeri haline dönüştürülmüştür. A. M. Levides'in yazdıklarından da, mezarın bilhassa her yıl Assomption (İsa'nın göğe yükselişi) ve Aziz Constantin (Bizans İmparatoru I. Constantin) günlerinde Kapadokya'nın değişik yörelerinden gelen yüzlerce Hıristiyan tarafından ziyaret edildiği, ziyaretçilerin arasında da çok sayıda özürlü hasta görüldüğü öğrenilmektedir. Kuyruk oluşturan bu hastaların mezarın önüne geldiklerinde, dualarla beraber Aziz'in kemiklerini alıp özürlü olan organlarına sürdükleri, geyik boynuzuna da dilek olarak bez parçaları bağladıkları A. M. Levides tarafından yazılmaktadır. Gene bu kaynaklarda, 19. yüzyılda Aziz'in kemikleri üzerinde Ermenice dualar yazılı gümüş plakalar olduğundan söz edilmektedir. Bu gümüş plakalar 1922-1923 yılları arasında yapılan mübadeleler sırasında bölge Hıristiyanları tarafından alıp götürülmüşler, belki çalınmışlar veya üzerlerinde Ermenice dualar olduğu için Müslümanlar tarafından kaldırılmışlardır. Ne oldukları belli değildir. Ancak, yukardaki satırlarda da belirttiğimiz gibi, bugün yalnız femur kemiklerinden biri üzerinde, yazısız düz bir gümüş plaka hâlâ mevcuttur!
1895 yılında S. S. Pharasopoulos küçük kilisenin duvarlarında 7 tane ikonanın mevcut olduğunu, bunların arasında; Aziz Mamas, Meryem, Aziz Constantin ve Azize Helena'nın ikonalarının bulunduğunu yazmıştır. Gene Pharasopoulos'tan öğrendiklerimize göre, Pir Şemmas'ın mezarına gelen Müslümanlar, dua ederken bu ikonaları ters çevirirlermiş.