UĞUR KURT İÇİN YÜRDÜLER

UĞUR KURT İÇİN  YÜRDÜLER
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

İstanbul Okmeydanı’nda önceki meydana gelen olaylar sırasında açılan ateş sonucu hayatını kaybeden Uğur Kurt için Kayseri’de yürüyüş düzenlendi. Çeşitli siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin öncülüğünde yapılan yürüyüşün ardından Cumhuriyet Meydanı’nda açıklama yapan Pelinsu Genç, “Uğur’u katleden katil polis, Soma’da 301 canımız katledilirken “bu işin fıtratında ölüm var” diyen siyasetçilerin üretim merkezi olan sermaye düzenidir” dedi.

İstanbul Okmeydanı’nda meydana gelen olaylar sırasında cemevindeki bir cenazeye katılmak için geldiği belirtilen Uğur Kurt’un açılan ateş sonucu hayatını kaybetmesinin ardından Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu(BDSP), DÖDEF, Halk Cephesi, Halkçı Gençlik Derneği, Kayseri İşçi Derneği ve Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) temsilcilerinin aralarında bulunduğu bir grup Sivas Caddesi üzerindeki alışveriş merkezi önünde bir araya gelerek Cumhuriyet Meydanı’na yürüdü. Cumhuriyet Meydanı’nda grup adına Pelinsu Genç basın açıklamasını okudu. Genç açıklamasında şu görüşleri dile getirdi: “Yüreğimizdeki yangın büyüyor.  Düzeninin kan kusan silahları her gün bir canımızı koparıp alıyor. Son olarak Uğur Kurt polis tarafından katledildi. Kimliği henüz belirlenmemiş olan bir emekçi daha karanlığın çocukları tarafından katledildi.  Bu katliamlar ne ilktir ne de son olacaktır. Uğur’u katleden katil polis, Soma’da 301 canımız katledilirken “bu işin fıtratında ölüm var” diyen siyasetçilerin üretim merkezi olan Sermaye düzenidir. Uğur’u katleden karanlığın çocukları büyük halk hareketi sırasında, geçen yıl Haziran ayında Ali İsmail Korkmaz, Medeni Yıldırım’ı, Abdullah Cömert’i, Ethem Sarısülük’ü, Ahmet Atakan’ı, Mehmet Ayvalıtaş’ı, Hasan Ferit Gedik’i, Berkin Elvan’, Mehmet İstif’i  hunharca katledenlerle aynı kumaştan dokunmuşlardır. Onlar Uğur Kaymaz’ın, Ceylan Önkol’u, sınırdan geçen anayı çocuklarının gözleri önünde katleden karanlığın çocuklarıdır. Uğur Kurt’u katleden polisler, sömürü ve açlığın kaynağı olan sermaye düzeninin temsilcileridir. Kömür madenlerini özelleştirme yoluyla sermayeye peşkeş çekenlerdir. Kömür ocakları taşeron firmalara devredenlerdir. İşçi sağlığı ve güvenliği tedbirlerini almayanlardır. Linyit ocaklarında enerji ihtiyacını karşılayan trafolar günün teknolojisine uygun hale getirmeyenlerdir. Madenleri taşeronların merkezi haline getirenlerdir. Türkiye’yi iş cinayetleri sıralamasında Avrupa da birinci, dünyada üçüncü sıraya çıkaranlardır.”

 Haber: Nejdet KALA