- Haberler
- Son Dakika
- TÜZDEV Genel Başkanı Tekden: 'Üstün zekalı çocukların medyada olması psikolojilerini bozuyor'
TÜZDEV Genel Başkanı Tekden: 'Üstün zekalı çocukların medyada olması psikolojilerini bozuyor'
Türkiye Üstün Zekalı ve Dahi Çocuklar Eğitim Vakfı (TÜZDEV) Genel Başkanı Op. Dr. Kemal Tekden, geçtiğimiz günlerde gündeme gelen üstün zekalı Atakan Kayalar’ın sosyal medyada viral olması ile ilgili yaptığı açıklamada sosyal medyanın üstün zekalı çocukların psikolojisini bozabileceğini belirterek, “Üstün zekalı çocuklar, bilinirlikleri artınca narsist duygular içerisine girebilirler” dedi.
Vakıf olarak çocukların iyi yetişerek topluma faydalı olması gayretinde olduklarını söyleyen Tekden, “TÜZDEV’in açılımı Türkiye Üstün Zekalı ve Dahi Çocuklar Eğitim Vakfı’dır. Vakfımız 8 yıl önce kuruldu ve Türkiye’deki zeki ve yetenekli çocukların gelişimi, değerlendirilmesi ve daha iyi bir eğitim almaları maksadıyla kurulmuş bir vakıf. Biz çocuklarımızı eğitirken, aynı zamanda çeşitli kurslarla aileleri ve eğitimcileri de eğitmeye çalışıyoruz. Aynı zamanda bu çocukların zeka ve yetenekleri tespit edilerek, onlara yönelik eğitimlerini tamamlamaya çalışıyoruz. Bu hem atölyeler vasıtasıyla zenginleştirme eğitimi şeklinde hem de hızlandırılmış bir eğitim tarzında normal okullara ilave olarak yaptığımız faaliyetler. Bu hassasiyetleri güderek, çocuklarımızı eğitmeye çalışıyoruz ve ‘Bilgelik Eğitimi’ dediğimiz eğitimler de veriyoruz. Çocukların gerçekten iyi yetişen ve toplumuna faydalı olması gayretindeyiz. Küçük yaşta eğitim vermeye başladığımız çocukları, mümkün olduğunca hayatı kazanana kadar devam ettirerek, destek verdiğimiz bir eğitim. Çocukları da sürekli takip ediyoruz ve yalnız bırakmıyoruz. Vakfımız İstanbul merkez olmak üzere, Türkiye’nin birçok şehrinde faaliyetlerini devam ettiriyor. Aileler de eğer çocuklarının üstün zekalı ve yetenekli olduğunu düşünüyorlarsa TÜZDEV’e müracaat edebilirler” dedi.
Tekden, üstün zekalı çocukların medyada görünmelerinin ardından haklarında yapılan yorumların psikolojilerini bozabileceğini söyleyerek, sözlerine şu şekilde devam eti:
“Son zamanlarda sosyal medyada ve ülke gündeminde gündem olan Atakan, çok zeki ve kitap okuma aşkı yüksek olan bir çocuğumuz. Tabi bu şekilde birçok çocuk var ama Atakan’ın bir dezavantajı medya ve sosyal medyaya düşmüş olması. Bu tür çocuklar için, çok kötü bir durum çünkü sosyal medyada hem lehlerine hem de aleyhlerine çok yazı çıkıyor ve çocukların psikolojisini bozuyor. Aynı zamanda bu tür çocuklar meşhur olunca narsist yetişmiş oluyorlar. Bu da kendini beğenmiş bir tarzda ve oldukça vahim bir sonuca neden olabilir. Bu sebepten dolayı, çok hassas bir şekilde o çocuklara yaklaşmak ve onları eğitmek gerekiyor. Bu sebepten dolayı da Milli Eğitim Bakanlığımız ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız da en sonunda müdahale etti ve bu güzel çocuğumuzu medya ve sosyal medyadan uzaklaştırma gayreti içerisine girdi. Biz de vakıf olarak Atakan ile irtibat kurduk, İnşallah elimizden gelen desteği ona sağlamaya çalışacağız.”
Üstün zekalı çocuklara çok hassas yaklaşılması gerektiğini ve aksinin yapılması halinde yanlış yerlere yönlendirilebileceklerini söyleyen Kemal Tekden, “Burada bilgelik eğitimi dediğim konu çok önemli. Eğer böyle bir eğitim alırsa, narsist olmaktan ve çocuğumuzun ruh sağlığının bozulmasından kurtulacağını düşünüyorum. Tevazu eğitimi, merhamet ve şefkat eğitimi, aynı zamanda başka insanlara hizmet düşüncesi ile yetişirlerse, gelecekte toplumumuza ve insanlığa çok büyük faydalar sağlayabilecek çocuklar olabilirler. Kamuoyunu da bu hassasiyeti oluşturmaya davet ediyorum. Bu tür çocuklar toplumumuzda çoktur. Çocuklar geleceğimizi de inşa edebilir ve bu yüzden onlara uzman eğitimi şart. Bizler de vakıf olarak bunu uygulamaya çalışıyoruz. Ailelerin de burada çok dikkat etmeleri ve çocukların etiketlenmelerini engellemeleri gerekir. İlk başlarda bu mutluluk verici gibi görünür ama daha sonrasında çocukların aleyhine olur. Çocuklar çok kolay bir şekilde yanlış yollara kanalize olabilirler ve adalet, sevgi gibi konularda çok daha üst seviyede çocuklardır ama biz yanlış bir eğitimle çocukları yoldan çıkarıp, yanlış kulvarlara yönlendirebiliriz. Ailelerin de tamamen uzmanlarla bu çocuklara yaklaşmaları gerekmektedir” dedi.