'Tramvay kazasında çocuk can verdi, kim suçlu?'
Gazeteci Osman Çiftci sosyal medya hesabı üzerinden yayımladığı tweet dizisinde dün yaşanan acı olay ile ilgili bilgilere yer verdi. Detaylar Kayseri Olay Gazetesi olarak hazırladığımız Kayseri haber bültenimizde...
Olay dün (23 Eylül) Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde yaşandı. 15 yaşındaki çocuk, ücretsiz binmek için bariyerleri atlayarak girdiği tramvay durağından çıkarken tramvayın altında kalarak hayatını kaybetti.
Edinilen bilgiye göre, Alpaslan Mahallesi Aşık Veysel Bulvarı üzerinde bulunan Sema Yazar Parkı Tramvay Durağı’nda meydana gelen olayda, H. C. G. (15) arkadaşlarıyla beraber bariyerleri aşarak tramvay durağına girdi. Bu sırada güvenlik görevlisini görerek panikleyen genç, tramvay durağından çıkmak için raylara atlayınca şehir merkezi istikametine giden 3831-B numaralı tramvayın altında kaldı. İhbar üzerine bölgeye polis, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yoğun çalışması sonucu tramvayın altından çıkarılan H. C. G.’ye sağlık ekipleri müdahale etti. Yapılan müdahalede talihsiz gencin yaşamını yitirdiği belirlendi.
Gazeteci Osman Çiftci ‘bu çocuk neden öldü? kim suçlu?’ başlığı ile kaleme aldığı yazıda şu ifadelere yer verdi: “Kayseri’de 15 yaşındaki bir çocuk tramvayın altında kalarak can verdi. Bu olay trafik kazasından öte bir durum. Şehrin güvenliğini de ilgilendiren bir konu… Ve herkesin duyarlı olması gereken, beraberinde herkesin yapması gereken şeylerin olduğu bir vahamet. Bana yansıyan bilgileri, iddiaları bu tweet dizisinde paylaşacağım…
Görüştüğüm kaynaklarım ilginç şeyler anlattı. Biri, “Bu kazada ölen çocuk ve beraberindeki 6-7 arkadaşı sürekli Tuna kavşağı bölgesinde takılıyordu, kırmızı ışıkta duran araçlardan, tramvaydan inen, tramvay durağında bekleyen insanlardan para istiyordu. Geçenlerde bu çocuklardan birine araba çarptı yaralandı, bu kez de bu acı olay yaşandı.” dedi. Bir başka kaynağım, “Benim çocuk o bölgede bir dershanede. Şehrin merkezi olmasına rağmen, dershane de tramvay durağına çok yakın olmasına rağmen bu çocuklardan tedirgin olduğumuz için kendi çocuğumu dershaneye ben bırakıp alıyorum.” dedi.
O bölgedeki insanları dinleyince durumun şehrin güvenliğini ilgilendiren vahim bir hal aldığını da görüyorsunuz; “Kazada ölen çocuğun arkadaşları gitti aynı yere bu kez yaşları daha büyük olan başka bir gurup geldi. Bu yeni gruptaki 16-17 yaşlarında biri tramvaydan inen bir kadından para istedi ve alamayınca kadının yanında uzunca bir süre yürüdü. Oldukça tedirgin edici bir durum.” diyen bir vatandaşı da dinledim. Bu durumun annenizin, kız kardeşinizin, eşinizin, kızınızın başına geldiğini bir düşünün… Herkesin duyarlı olması gereken bir konu.
Kavşaklarda, duraklarda, kaldırımlarda böyle bir gruplaşma yaşanıyorken bu gibi olayları seyretmemeliyiz. Herkesin yapması gereken şeyler var. Öncelikle bu kişilere para verip onları kavşaklara, duraklara velhasılı dilenciliğe alıştırmamalıyız. Kavşaklarda para isteyen cam silen, mendil satan vatandaşı tedirgin eden kişileri emniyet güçlerine haber vermeliyiz. Kayseri Valisi Gökmen Çiçek şehirde güven timleri kurdu. Böylesi durumlar ihbar edilse hiç şüphesiz güven timleri anında gereğini yapar. Bir başka vatandaştan dinlemiştim; Kayseri Park civarındaki bir kavşakta araçların camına köpüklü su sıkıp izin bile almadan zorla silen kişilere itiraz eden bir sürücü, saldırıya uğramış, arabasından inip bir binaya sığınarak linç edilmekten kurtulmuş. Herkes de seyretmiş. Bu kişilere para vermeyip emniyete ihbar edersek olumsuz durumun ortadan kalkmasına katkı sunmuş oluruz.
Buradaki talihsiz olayda olan tramvaydan inen yolculardan ve kırmızı ışıkta duran araçlardan para istediği söylenen 15 yaşındaki çocuğa oldu. Habere göre tramvaya kaçak olarak binmek istediği sırada güvenlik görevlisini görünce paniklemiş, duraktan atlayıp kaçmak isterken raylara atlayıp gelen tramvayın altında kalarak hayatını kaybetmiş. Bu olayın vebali kimde, suçlusu kim şimdi? Bir şehir düşünün… Kavşaklarında, tramvay duraklarında para isteyen, mendil satan, zorla cam silen çocuklar, kadınlar, gençler türemiş ve o şehir bu durumu engellememiş, ihbar edip kolluk kuvvetlerini harekete geçirmemiş hatta para verip teşvik etmiş. Kavşaklara doluşan bu çocukları eğitim hayatına, gençleri ve kadınları istihdam hayatına dahil etmek için kimse çaba sarfetmemiş… Ve şehrin duraklarının, kavşaklarının, kaldırımlarının güvenliği böylece hasar görmüş. Ölen ölmüş, kalan kalmış… Kim suçlu? Bu kavşaklardaki çocuklar, gençler, kadınlar da bizim. Yok mu onları bu durumdan kurtaracak sosyal sorumluk sahibi etkili ve yetkili birileri?”