Tarihi camide korkutan olay!
Kayseri'nin Develi ilçesinde bulunan ve 1282 tarihinde inşa edildiği ifade edilen tarihi Siva Sitti Hatun Camii'nde korkutan olay. Tarihi camide yaşananlar, olay sonrası kameraya kaydedildi. Detaylar Kayseri haber bülteninde.
Kayseri’nin Develi ilçesinde bulunan tarihi Siva Sitti Hatun Camii’nde korkutan olay. Caminin çatısı şiddetli rüzgar nedeniyle uçtu.
Kayseri’de etkili olan şiddetli rüzgar hayatı olumsuz etkiledi. Birçok noktada çatı uçmaları ve elektrik kesintileri yaşandı. Hayatı olumsuz etkileyen rüzgar tarihi yapılara da zarar verdi.
Kayseri’nin Develi ilçesine bağlı Yukarı Develi Câmi-i Kebîr Mahallesi Selçuk Sokak'ta bulunan Siva Sitti Hatun Camii de şiddetli rüzgardan zarar gördü. Caminin çatı kaplamaları uçtu. Çatıdan kopan parçalar çevreye düştü. Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nün tarihi camide yaşanan bu olayın ardından nasıl bir çalışma yapacağı merak konusu oldu.
Siva Sitti Hatun Camii hakkında (Kaynak Develi Belediyesi)
Göçeroğlu Nasrullah ve eşi Siva Sitti Hatun tarafından H. 680/M. 1282 tarihinde inşa ettirilmiştir. Camii sada kesme taştan IV. Kılıçarslan’ın oğlu 3. Keykavus zamanında III. 1281 yılında yaptırılmıştır. Kitabenin mealen anlamı şöyledir: Bu mübarek camiinin yapılmasına Allah mülkünü daim kılsın iki kıblenin özlemi ile tutuşan ümmetlerin dizginlerini elinde bulunduran din ve dünyanın bereketi yüce sultan Kılıçarslan oğlu Keyhusrev zamanında emredilmiştir. Bu kitabenin altındaki dört satından oluşan, Selçuklu nesihi ile yazılmış bir kitabe daha bulunmaktadır. Bu kitabede mealen şöyledir: Allah’ın rahmetine muhtaç zaif kulu Göçer Aslan oğlu Nasrullah ve Allah’ın rahmeti ve rızasına muhtaç onun zaif cariyesi Sa-d kızı Siva Sitti tarafından Allah başarılarını ihsan ve hayırlarını onlara yad eylesin. H. 680 (….) yazılıdır. Giriş kapısı iç içe geçmiş iki sivri kemerle sınırlandırılmış olup üzerinde mukarnaslı kavsarasi bulunmaktadır. Ancak içerideki kemerin üzeri kabartma motiflerle bezenmiştir. Mihrap dik dört sıra halinde dörder ayakla beş sahma bölünmüştür. Mihrabın üzeri yedi sıra halinde mukarneslarla bezenmiş ve sivri bir kemerle de çerçevelenmiştir. Mihrap nişinin çevresinde geniş bir bodur içerisinde Ali İmrah suresinin 18. Ayeti “Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekatını veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler inşa eder. İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır.” İle 19. Ayetin bir bölümü yer almaktadır. Anlamı; ” Allah, melekler ve adaleti yerine getiren ilim sahipleri ondan başka ilah olmadığına şahitlik etmişlerdir. Mutlak güç ve hikmet sahibi Allah’tan başka ilah yok, Allah katında hak dini islamdır.” Ayrıca mihrap içi nişinde de Hac suresinin .7 ayeti meali: “Ey inananlar rüku edin, secdeye varın, rabbinize kulluk edin, iyilik yapın ki saadete erişesiniz.” Mihrap nişinin sağ tarafındaki sütun kaidesinde de Enbiya Suresinin 107. Ayeti meali: “Ey Muhammed biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik.” yazılmıştır.
Mihrap nişinin solundaki sütün kaidesinde de Kalem suresinin 4. Ayeti yazılıdır. Caminin kuzey cephesinde taç kapının tam üzerinde yapının köşk minaresi yer almaktadır. Minareye taş kapının doğusunda yer alan 32 basamaklı bir merdiven ile çıkılmaktadır. Köşk minare yuvarlak kemerlerle birbirine bağlanan 4 yekpare ayağın üzerine atılan bir külah kısmından oluşmaktadır. Ayakların köşeleri pahlanarak sekizgene dönüştürülmüştür. Ayaklar başlık kısımları minarenin içine doğru çıkıntı yapmaktadır.
Külah kısmı piramidal şekilde tasarlanmış ve tepe noktasında yükselen beyaz mermer alemle sonlandırılmıştır. Köşk minare yapıya muhtemelen sonraki dönemlerde eklenmiştir. Mihrap nişin doğu tarafında yer alan sütünce üzerindeki kitabede Kalem Suresinin 4. Ayeti yer almaktadır. Anlamı : “Şüphesiz sen büyük bir ahlaka sahipsindir.”
Mihrap duvarının ortasında yer alan küçük mihrap nişi 3 köşeli olup kavsara kısmı 4 sıra mukarnasla doldurulmuştur. Nişin içerisi kıvrımdal, palmet ve çiçeklerin oluşturduğu bir kompozisyonla bezenmiştir. Nişin yan taraflarına en alttaki dikdörtgen, üstekileri birbirinden farklı boyutlarda olan daire şeklindeki renkli mermer parçaları kakılmıştır. Nişte görülen bu renkli taş kakmalar Zengi ve Memlük süslemelerini çok sadeleşmiş şekilde devam ettiren Selçuklu taş işleri, Beylikler ve Osmanlı mimarisinde aman aman kendini belli etmektedir.