SUCUK DÜELLOSU SÜRÜYOR!
Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki ile CHP’liler arasındaki sucuk düellosu tüm hızıyla sürüyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, partisinin Kayseri mitinginde, Özhaseki’nin açtığı 21 Bin liralık tazminat davasında Yargıtay’ın kendisini haklı bulduğunu belirterek, “Kayserili görsün kim namuslu, kim namuslu değil? Hep derim, Allah büyüktür. Rahmetli babam 'Siz doğru durun, eğri belasını bulur' derdi” yönündeki sözlerine cevap veren Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, “Sadece bir davadan sıyrılabildiler. O da bunların çok hoşuna gitti. Bir davada böyle bir şey ellerine geçince çocuk gibi sevindiler” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Kayseri mitinginde Büyükşehir Belediyesi ile ilgili olarak bir süre önce gündeme taşıdığı yolsuzluk iddialarını bir kez daha gündeme taşımıştı. Özhaseki’nin açtığı 21 Bin liralık tazminat davasında Yargıtay’ın kendisini haklı bulduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı sucuk dağıtıyordu. Bizim milletvekili bir ayakkabı kutusuna sucuğu koydu. Çıkıp benden ve Kayserililer’den özür dilerse 21 bin TL'ye vallahi söz verdim, ona bağışlayacağım. Bağışlayacağım parayla istediği kadar sucuk alsın, yesin. Kayserili görsün kim namuslu, kim namuslu değil? Hep derim, Allah büyüktür. Rahmetli babam 'Siz doğru durun, eğri belasını bulur' derdi." şeklinde konuşmuştu.
İşte CHP Milletvekili Şevki Kulkuloğlu’nun Büyükşehir Belediyesi önüne ayakkabı kutusu içinde 2 kilo sucuk bırakması ve ardından CHP Lideri’nin Kayseri Meydanı’nda yaptığı açıklamalar Büyükşehir Belediyesi’nin AKP’li Belediye Başkanı ve adayı Mehmet Özhasekİ’yi kızdırdı. Özhaseki, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kayseri mitinginde yalanlarına devam ettiğini ileri sürdü.
Kılıçdaroğlu'nun, Büyükşehir Belediyesi ve şahsıyla ilgili sürekli yalan söylediğini ve demagoji yaptığını iddia eden Başkan Özhaseki, “Kılıçdaroğlu'nu, yalancılıktaki mahareti nedeniyle bir kez daha Guinness Rekorlar Kitabına aday gösteryorum” dedi.
Özhaseki, "Kemal Bey Kayseri'de 3-5 bin kişi ile bir miting yapmış. Ne kadar insanı topladığı bizim için çok önemli değil; ama Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve şahsımla ilgili söylemiş olduğu sözler önemli. Ben Kemal Bey adına Guinness Rekorlar Kitabına başvuruda bulunmak istiyorum. Bu rekor, 'En iyi yalanı kim söyler?', 'En çok demagojiyi kim yapar?', 'En çok yalanı yüzü kızarmadan birkaç dakika içinde kim söyler?' şeklinde bir rekor. Çünkü bu konuda Kemal Bey çok mahir" dedi.
Açıklamasında, “Gerek şahsımı, gerekse çalışma arkadaşlarımı hedef alan 100'den fazla suçlamada bulundular; ama hepsi yalan dolan ve iftira. Savcılıklar suçlamaları ellerine aldılar” diyen Özhaseki, şunları söyledi: “Türkiye tarihinde bir ilk yapılarak, görülmüş, temyizde kesinleşmiş dava dosyası yeniden açılıp tekrar incelendi. Savcılar oybirliği ile karar verdiler. Kararda, 'Bunların hepsi yalan, hepsi iftira, siz yalan söylüyorsunuz sizi kınıyoruz' dediler ve yüzlerine çarptılar. Ana dava bu ve bu konuda bir ihtilaf yok. Biz Kemal Bey veya ekibinden nezaket icabı 'kusura bakmayın, özür dileriz, bize böyle bir duyuru gelmişti, biz de bunu savcılığa taşıdık, doğru değilmiş, hakkınız helal edin' demelerini bekledik. Fakat bunlarda böyle nezaket ne gezsin. Tam tersine bu sefer de algı idaresi başladı. Mahkeme kararlarına rağmen utanmadıkları gibi, pişkin pişkin sırıtmaya devam edince biz de tazminat davaları açmaya karar verdik. Tazminat davalarının bir kısmı kesinleşti. Kesinleşen ve temyiz süreci tamamlanan davaların parasını çektik. O parayla da sucuk dağıttık. Bunlara itiraz hakları da yok, konuşma hakları da yok. Bazı davalardan, 'Biz öyle demek istemedik ki, araştırılsın dedik, başkanı mı hedefledik' gibi kıvırtmalarla kurtulmak istediler; ama sadece bir davadan sıyrılabildiler. O da bunların çok hoşuna gitti. Bir davada böyle bir şey ellerine geçince çocuk gibi sevindiler. Onu da alıp sanki tüm davalara teşmil edermişçesine ortaya düştüler. Hakikaten Guinness Rekorlar Kitabına bu adamın girmesi lazım. En iyi yalanı kim söyler, demagojiyi kim yapar noktasında üstüne yok . Kıvırtarak kurtardıkları davadan 20 bin lira civarında bir paradan bahsediyorlar. Hakikaten paraları varsa, Kayseri milletvekillerinin işçilerine borcu var. Piyasada bir sürü karşılıksız çek var. Mecliste bekleyen fezlekeler var. Gitsinler onları ödesinler. O paraları hak sahiplerine dağıtsınlar da hiç değilse insanlar haklarını bu adama helal etsinler"