Soyağacınızı 1300 lü yıllara götürmeniz mümkün
Aile tarihini araştıran ve 1300’lü yıllara kadarki kayıtlara ulaşan Kayserili Araştırmacı Hayri Şişlioğlu, daha geri tarihlere kadar soyağacı bilgisine ulaşılabileceğini söyledi.
Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından bir hafta önce e-devlet üzerinde hizmete açılan ‘alt-üst soy bilgisi sorgulama’ hizmeti vatandaşlar tarafından oldukça rağbet gördü, hatta defalarca sistem kilitlendi. Vatandaşlar şimdi, bu yolla ancak 1800’lü yılların başına kadar ulaşabildikleri soy bilgisini daha gerilere nasıl götürebileceğini merak ediyor. ‘Dün Gibi Edebali Hazretlerinin Kayseri’deki İzleri’ kitabının yazarı Kayserili Araştırmacı Hayri Şişlioğlu, kitabında vatandaşların bu merakını giderecek tekniklere de yer veriyor.
Tapu kayıtları ve şer’iyye sicilleri önemli
Aile tarihini merak ederek çıktığı bu yolda araştırmalarının 10 yıldır sürdüğünü belirten Şişlioğlu, soy izini 1300’lü yıllara kadar sürebilmesinin yanı sıra, Şeyh Edebali’nin Kayseri bağlantısını ortaya çıkardığını ve Edebali’nin büyük dedesinin Abdülkadir Geylani olduğu bilgisine ulaştığını da söyledi. Şişlioğlu, e-devletin verdiği bilgilerden daha ötesine gitmek isteyen vatandaşlara şu önerilerde bulundu:
“Türkiye’de ilk resmî nüfus sayımı 1904 yılında yapılmaya başladı. E-devlette bu tarih itibariyle hayatta olan büyüğünüz ne zaman dünyaya gelmişse o yıllara kadar gidebiliyorsunuz. Örneğin dedeniz 1904 yılında 80 yaşındaysa, e- devletteki nüfus kayıtlarında 1840’lı yıllara kadar ulaşabileceksiniz. Ancak insanlar istiyorlar ki bu yıllardan daha önceye de gidebilelim. Daha önceye gidebilirler, bunun için de tapu kayıtlarına girmeleri gerekiyor. Çünkü Osmanlı tapu kayıtları ortalama 1850’lerden itibaren tutulmuştur. Dolayısıyla bu vesileyle iki kuşak daha önceki büyüklerini ortaya koyma imkanları doğuyor. Bunun için de tapu kurumlarına müracaat edecekler. 1985 yılından itibaren Özal döneminde insanların devlet arşivlerinden araştırma yapmasına izin verilmiş; bu çerçevede dilekçe ile müracaat edildiğinde tapu kurumları da kendilerine yardımcı olabilecektir. Ondan daha gerisine gitmek isterlerse de, hemen hemen her şehrin eski mahkeme kayıtları yani şer’iyye sicilleri tutulmuş, bunları araştırmaları gerekiyor. Örneğin, Kayserininki yakın tarihe kadar Ankara Milli Kütüphane’de idi, daha sonra Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğüne geçti. Ben araştırmalarımı Milli Kütüphane’de yaptım. Eğer bir ipucu yakalanırsa çok daha geriye gitmek de mümkün olabilmektedir. Ancak bu yolda sabırlı olmaları gerektiğini bilmelidirler.”