SOSYAL İSYAN!
Sosyal Hizmet ön lisans mezunları, son günlerde özellikle sosyal medya üzerinden yaptıkları eylemlerle dikkat çekiyor. 81 ilde 81 yerel gazetede seslerini duyurmak isteyen mezunlar, büyük çilelerle aldıkları diplomalarının hem kamuda hem de özel sektörde karşılığı olmamasına isyan ediyor ve hükümet yetkililerine çağrıda bulunarak, “Lütfen sesimizi duyun ve bu mağduriyeti giderin” diyor.
Tüm üniversite mezunları gibi Sosyal Hizmet ön lisans mezunları da işsizlikten yana bir hayli dertli. Sosyal Hizmet ve Danışmanlık Bölümü ön lisans mezunları olarak, mesleki unvan ve görev tanımı yapılmamış bir bölümde 2 yıl eğitim aldıklarını belirten bölüm mezunları, “Aldığımız eğitimin neticesinde başarılı olduk ve diploma almaya hak kazandık. Ve üzülerek ifade ediyoruz ki aldığımız bu diplomaların ne özel sektörde ne de kamuda bir karşılığı var” şeklinde görüş belirterek, bu duruma isyan ediyor. Konuyla ilgili olarak sosyal paylaşım sitelerinde harekete geçen ve bu yönde yayın yapan bir internet sitesini de faaliyete geçiren gençler, 81 ilde 81 gazete kampanyası ile de yerel medyadan seslerine ses olmalarını istiyor.
SOSYAL MEDYADA HAREKETE GEÇTİLER
İşte bölüm mezunlarının ilgililer duysun diye dertlerini sıraladıkları o ifadeler: Sosyal Hizmet Lisans Mezunları 4 yıllık eğitimlerinin neticesinde ‘sosyal çalışmacı’ veya ‘sosyal hizmet uzmanı’ gibi unvanlar alıyor ve eğitimini aldıkları bölüm ile ilgili mesleki alanlarda çalışıyorlarken, bizlerin 2 yıl süresince aldığı eğitim ve diploma neticesinde mesleki unvan ve görev tanımımızın olmayışı büyük bir mağduriyete sebep oluyor. Bizlerle birlikte sosyal hizmetlerin örgütlenmesi ve uygulamaya konulmasında gereksinim duyulan yeni ara elemanlar yetiştiriliyorsa da gerek kamuda gerekse özel sektörde mesleki hiyerarşi içerisinde mesleki yerimiz, görev tanımlarımız yapılmamış.
“BIKTIK, USANDIK”
Mesela Sizi hangi görevde çalıştıracağız? Size ne olarak hitap edeceğiz? Sorularından artık arkadaşlarımız bıktıklarını, usandıklarını, kapılardan geri çevirtildiklerini ifade ediyorlar. İşleyişteki bu boşluk nedeniyle sosyal hizmete yönelik bilgi, eğitim isteyen işlerde ilkokul mezunları ya da o işin eğitimini almamış yani işin ehli olmayan kişiler istihdam ediliyorlar. Dolayısıyla bu çok açık bir eksiklik. Giderilmesi sonucunda ise ilk önce binlerce mağdur mezunun yüzü gülecek. Bugün sosyal hizmet denilince birçok kurum ve kuruluş akla geliyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesindeki kuruluşların yanı sıra, özel sektöre ait huzurevlerinde, özürlü bakım ve rehabilitasyon merkezlerinde, engellilere yönelik özel eğitim kuruluşlarında, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarında, yerel yönetimlerin sosyal yardım ve hizmet birimlerinde sosyal hizmet eğitimi almış kişilerin istihdamı önem arz ediyor. Ve öyle ki 2013 Yılına ait Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Faaliyet Raporu’nda ara eleman konusuna sosyal hizmete atıfta bulunuluyor. Söz konusu raporda Temel Politikalar ve Öncelikler başlığı altında Öncelik 99 ‘Sosyal Hizmet sunumunda etkinliğin sağlanması amacıyla nitelikli personel ve ara eleman ihtiyacı giderilecek …’ denirken yanı sıra ‘Tedbir 251. ‘Sosyal Hizmetler alanında nitelikli personel ve ara eleman yetiştirilmesi çalışmaları hızlandırılacaktır’ yazmaktadır. Sayısı 30 Binlere yaklaşan Sosyal Hizmet Ön Lisans mezununun gerek kamuda gerekse özel sektörde istihdam edilememesi ise bu rapordaki ifadelerle çelişen bir durumu gözler önüne sermektedir. İşin ehli olan bizlerin yerine başka mesleki alanlarda eğitim almış olanların ‘eşitlik ilkesi ’ savı ile istihdamı neticesinde sosyal hizmet gibi önemli bir alanda uygulama – yaklaşım hataları nedeniyle ileride ne tür sıkıntılar yaşanacağını tahmin etmek ise çok zor olmasa gerek. Eğitimini aldığımız bir bölümde ve bizlere ihtiyaç duyulan mesleki alanlarda başka bölüm mezunlarına yer vermek ne kadar doğru bir tercih ve ne kadar gerçekçi bir seçimdir?
“KPSS’DE DE ÜNVANIMIZ YOK”
2011 yılı KPSS memur alımlarında sosyal hizmete yönelik bir alanda bizler mesleki nitelik kodumuz olan 3384 ile yerleşebilme imkânına bir nebze olsun sahipken 2012 ve sonraki yıllarda genel kategori” KOD 3001” yani herhangi bir yüksek okul programından mezun olsun şartı ile mesleki bilgi ve deneyim isteyen kadrolar için eşit alıma tabi tutulmaktayız. Anayasanın 70 inci maddesine göre, “Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez.” denmekte ve görevin niteliğine uygun ayrım yapılabileceği dolayısıyla eşitlik ilkesine uyulmayabileceği anlamı ortaya çıkmaktadır. Anayasanın 70 inci maddesine göre, “Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez.” denmekte ve görevin niteliğine uygun ayrım yapılabileceği dolayısıyla eşitlik ilkesine uyulmayabileceği anlamı ortaya çıkmaktadır. Halbuki Anayasanın 70. Maddesine göre’ … Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrım gözetilemez ‘’ ifadesi yer almaktadır. Her eşitlik adil bir seçim değildir. Anayasa Mahkemesi‘nin eşitlik ile ilgili kararları da vardır. Sosyal Hizmet bilgisi, eğitimi isteyen kadrolar için örneğin süt ve süt ürünleri mezunları ile kimi zaman pancar yetiştiriciliği bölüm mezunları ile puan yarışına girmek zorunda kalıyoruz. Salt eşitlik gerekçesi ile!
“BİZİM DE ARTIK MESLEKİ UNVANIMIZ BELİRLENSİN“
Sosyal Hizmet Ön Lisans Mezunları olarak mesleki unvan, görev ve yetki tanımlarımızın kanunlar, kararnameler ve ya yönetmelikler çerçevesinde mesleki hiyerarşiye uygun bir şekilde belirlenmesini istiyor, 2011 yılından sonra elimizden alınan hakkımızın tekrar geri iadesini istiyoruz.
Haber: Cafer ZENGİN