SİYASİ MÜCADELE ZORDUR...

SİYASİ MÜCADELE ZORDUR...
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Siyaset içerisinde rakipler vardır. Mücadele ettiğin insanlar vardı. Aynı partiden veya başka partilerden yarış halinde olanlar vardır. Siyaset bir nevi parti içi ve parti dışı rakiplerinin olduğu bir sahnedir.

Kimi siyasetçi vardır. Yıllardır uğraşır, didinir bir noktaya gelemez. Şanslı değildir. Kimi siyasetçi hedeflediği koltuğa geç oturur ama yine de hedefine ulaşır. Kimileri de vardır ki, çalışır çabalar, uğraşır ama bir türlü hedeflediği noktaya gelemez.

Siyasi hayatımız böyle insanlarla doludur. Hem yerel anlamda hem de genel siyasette.

Ama siyaset hep mücadele, hep çalışma gerektirir.

Tabi siyaset yapanlar, çevrelerinde dost biriktirdikleri gibi parti içerisinde ve parti dışında rakipleri de olur. Dışarda ki rakipler kolaydır. Türkiye şartlarında mücadele etme yöntemleri bellidir. Karalanır, çamur atılır, alttan alttan itibarsızlaştırılır. Bunu yaparken şehrin veya ülkenin önemli isimleri kullanılır. İtibarsızlaştırma işlemi o’nların kanalı ile yapılır anlayacağınız.

Ama parti içi rakiplerle mücadele zordur.

Hem iyi görünmeye çalışırlar dışarıya karşı. Partililer bir araya geldiklerinde aralarında problem yokmuş gibi davranmaya gayret ederler. Birbirlerini gördüklerinde hep gülerek konuşurlar. Çoğu zaman görmemiş gibi davranırlar. Ama arkadan müthiş propaganda yaparlar.

Parti içi muhalefet zordur…

Hem rakibindir, hem partilindir. Açık açık aleyhinde konuşamaz, karalayamaz veya eleştiremezsin. Parti içi büyükleri ve etkili isimleri kullanarak ön plana çıkmaya çalışırsın. Parti içi rakiplerin en önemli silahları, partinin önemli isimleridir.

Genel merkez ve teşkilat bazında önemli isimler ile sürekli dialog halinde olman gerekir rakiplerini alt edebilmek için. Ama bu zordur. Yorucudur. Ama sonuç verir. Karar vericilerle yakın ilişki içerisinde olduğunda mücadeleni biraz daha etkili yaparsın.

Seni gören rakibin ürker senden, korkar… Ama her zaman doğru sonucu vermez. Bazen istediğine ulaşamazsın ve bir bakmışın rakibin senin önüne geçmiş. Senin istediğin koltuğa oturmuş. Böyle durumlarda yıkılırsın. Nerede hata yaptığını anlamaya çalışırsın.

O zaman anlarsın ki, rakibin daha farklı kanaldan daha etkili isimlerle bir araya gelmiş ve bunu yaparken hiç renk vermemiş. O zaman anlarsın ki seninle poz verenler, görüntü verenler, etrafa gülücük saçanlar aslında seni kullanmış.

Önümüzde yerel seçimler var. Şu anda partilerin adayları belli olmadığı için siyasi çekişmeler partililer arasında yaşanıyor. Bir birleri ile zoraki bir araya gelenler. Göstermelik fotoğraf çektirenler ve gülümseyenler, aslında birbirlerinin ayaklarını kaydırmaya çalışıyorlar.

Buna rağmen hiç kimse renk vermez ve sorduğunuzda aldığınız cevap aynıdır. “Biz uyum kültürü ile çalışıyoruz. Bize verilen görev ne ise onu yaparız. Aramızda kırgınlık, küslük olmaz”dır. Ama kapalı kapılar arkasında söylenmedik söz kalmaz. Siyaset böyledir. Zordur. Nankördür.