'SİMİT BİLE SATAMAYACAKSAK BU ŞEHRİ TERK EDELİM'
Kayseri Doğum Evi bahçesinde 10 yıla yakın zamandır büfe çalıştıran iki aile, geçtiğimiz günlerde ellerine geçen yazı ile işlerinden olma korkusu yaşamaya başladı. Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden gelen yazı, büfe işletenlerin Doğum Evi bahçesini boşaltması gerektiğini ifade ediyor. Defalarca yetkililerle görüşmeye çalışan ancak başarılı olamayan Taşdemir ve Tayyar aileleri, şimdi de polis zoru ile büfelerinin boşaltılacağını öğrendi.
Yaşadıkları sıkıntıyı gazetemize anlatan Kasım Taşdemir, 30 yıldır Kayseri’de yaşadığını, aslen Ağrılı olduğunu, ailesinin geçimini de yıllardır seyyar satıcılık ve esnaflıktan kazandığını söyledi. Bir kişinin kararı ile şimdi işinden olma korkusu yaşadığını ifade eden Kasım Taşdemir, “Kaymakamlığa bir dilekçe vermişler, şimdi bizim ekmeğimizle oynuyorlar. Benim üç çocuğum var. Biri askerde, ikisi okuyor. Ekmeğimle oynuyorlar ama ben ne yapacağım onu hiç düşünmüyorlar. Eğer şimdi Türkiye Cumhuriyeti bir kişinin imzası ile kırk kişinin ekmeği ile oynuyorsa, o zaman bizim burada yaşamamızın anlamı kalmamıştır. Vergi levhamız var. Çay, simit de mi satmayalım?” dedi.
“Çoluğumuzu çocuğumuzu okula göndermeyelim mi? Evladımı askere göndermeyeyim mi? Ben nasıl geçindireceğim ailemi?” diye soran Kasım Taşdemir, Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki büfelere de benzer bir uygulama yapıldığını ancak onlara bir süre sonra yer gösterildiğini ifade etti. Taşdemir, aynı şekilde kendilerine de yer gösterilmesi gerektiğini, zaten vergi ödediklerini, kirası neyse onu da vermeye hazır olduklarını söyledi.
Kasım Taşdemir’in eşi Zeliha Taşdemir de, kendisinin Kayserili, eşinin Ağrılı olduğunu, kimseden yardım dilenmediklerini, sadece işlerini yapmaya devam etmek istediklerini ifade ederek, “Emeğimizle geçinmeye çalışıyoruz. Yasal olarak şartlar neyse hepsini de uygulamaya hazırız. Vergimizi zaten veriyoruz. Kiramızı da ödemeye hazırız. Ancak ‘ne yaparsanız yapın, buradan defolun’ denilmesini kabul edemiyoruz” dedi.
SOKAKTA MI KALALIM?
Doğum Evi bahçesindeki bir diğer esnaf Dilek Tayyar da Anadolu Sakatlar Derneği’nin büfesini çalıştırıyor. Eşi hem engelli hem de cezaevinde olan Dilek Tayyar, büfeden kazandıkları ile hem cezaevindeki eşini hem de çocuklarını geçindiriyor. Büfe sayesinde yıllardır kimseye muhtaç olmadan yaşamını sürdürdüğünü ifade eden Tayyar, “Biz burada aynı zamanda hastalara hizmet de vermiş oluyoruz. Kaç yıldır bu işi yapıyoruz. Şimdi durup dururken ekmeğimizle oynanması çok saçma. Evimin kirasını ödeyemez hale geldim. Burası da kapatılırsa ben çocuklarımla sokaklarda mı kalacağım” diye sordu.
Hukuki olarak haklarını sonuna kadar arayacaklarını ifade eden Taşdemir ve Tayyar aileleri, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin ise kendilerini muhatap almasını ve sorunlarının çözümü için adım atmasını talep ediyor. Kayseri’deki hastanelerde faaliyet gösteren büfelere sağlanan tüm imkan ve koşulların kendilerinin de önlerine konulmasını talep eden aileler, polis zoru ile dükkanlarının kapatılacak olmasının ise kabul edilemeyeceğini ifade ediyor.