ŞİDDETİN SEBEBİ AKP ZİHNİYETİ!
Kendisi de doktor olan CHP Milletvekili adayı Çetin Arık, sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti kınayarak, şiddetin sorumlusunun AKP zihniyeti olduğunu vurguladı. “Beni Türk hekimlerine emanet edin” diyen düşünce yapısının yerini ‘Doktorlara iğne bile yaptırmam” diyen malum zihniyetin aldığını belirten Arık, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP’lilerin toplumun farklı kesimlerini hedef alan konuşmaları şiddeti körüklüyor, topluma kin ve nefret tohumları ekiyor” dedi.
CHP milletvekili adayı Çetin Arık, görevi başında öldürülen Dr. Kamil Furtun’un ölümünün ardından Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde sağlık çalışanlarının düzenlediği eyleme katılarak, destek verdi. Kendisi de bir doktor olan Arık, Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki eylemin ardından Kayseri Tabip Odası’nın kitlesel basın açıklamasına katılarak, şiddeti kınadı. Basın açıklamasının ardından değerlendirmelerde bulunan Arık, şiddettin temelinde AKP’nin toplumun farklı kesimlerini hedef alan, ötekileştiren bakış açısının yaptığını vurguladı. Uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Dr. Kamil Furtun’a Allah’tan rahmet, kederli ailesi ve tüm sağlık çalışanlarına başsağlığı dileyen Arık, “Türkiye, ‘Beni Türk hekimlerine emanet edin’ diyen bir düşünce yapısından, ‘doktorlara iğne bile yaptırmam’ diyen bir malum zihniyete geçiş yaptı. Türkiye’de 13 yıldır, kendinden olmayan herkesi ötekileştiren, dışlayan, hedef gösteren bir zihniyet iş başında. Popülist yaklaşımlarla yeri geldi doktorları, yeri geldi askerleri, yeri geldi avukatları, yeri geldi kamu çalışanlarını, yeri geldi öğretmenleri, yeri geldi atama bekleyen öğretmenleri, yeri geldi asgari ücretliyi miting alanlarında yuhalattılar, hedef gösterdiler. Sonra çıkıp millet dediler. Peki, içinde doktor, asker, avukat, öğretmen, kamu çalışanı, işsizi, asgari ücretli çalışanı olmayan bir millet olabilir mi? Tüm bu kesimleri hedef gösteren AKP, kimi temsil ediyor. Biz onu biliyoruz. AKP’nin temsil ettiği millet değil, AKP’nin temsil ettiği millete küfreden yandaş işadamları…” dedi.
BASIN HÜRDÜR SANSÜR EDİLEMEZ!
Son olarak Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın hedef alındığını belirten Arık, “Komşularla sıfır sorun diyerek iş başına gelenler, Türkiye’de olduğunu gibi komşu ülkelerde de kin ve nefret tohumları ekti. Suriye’deki muhaliflere silah gönderip, kardeş kavgasını körüklerken suçüstü yakalanınca da olayları çarpıtmaya kalktılar. Güya Türkmenlere yardım gönderiyorlarmış. Peki, bundan neden Türkmenlerin haberi yok? Hani bunlar insani yardım malzemeleriydi? Tüm bunlara cevap veremeyen, alenen savaş suçu işleyenler şimdi suçlarını topluma anlatan gazetecileri hedef aldı. 1980 darbesinin ardından askerler tarafından hazırlanan Anayasa dahi ‘Basın hürdür, sansür edilemez’ derken, AKP zihniyeti kirli dünyalarını gizlemek için basına sansürün de ötesinde uygulamalarla gözdağı vermek istiyor” dedi.
HAZİRAN DİRENİŞİNDEN DERS ALMAYANLAR SANDIKTA DERS ALACAK!
Gezi olaylarının üzerinden 2 yıl geçtiğini hatırlatan Arık, AKP iktidarının Gezi Olaylarından gerekli dersleri çıkaramadığını ifade ederek, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Gezi olaylarını darbe diyerek Gezi’de ortaya çıkan tabloyu anlayamayan bir iktidar uzun soluklu olamaz. Gezi’de bir darbe girişimi yoktu. Vatandaşlar nasıl doğum yapacağından, hangi televizyonu izleyeceğine kadar nasıl yaşayacağına her şeyi belirlemeye kalkan malum zihniyete tepki gösteri. Ama iktidar bunu okuyamadı. Şimdi vatandaşlarımız Haziran direnişini bu kez sandıklara taşıyarak, 7 Haziran’da kendisini yok sayan malum zihniyeti sandığa gömecektir. Haziran direnişinden gerekli dersleri almayanlar, 7 Haziran’da anlayacakları bir ders ile karşı karşıya kalacaktır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.”
CİNAYETİN SORUMLUSU, “DOKTOR EFENDİ DÖNEMİ BİTTİ” DİYENLERDİR
Dr. Kamil Furtun’un ölümünün ardından Türkiye genelinde sağlık çalışanları iş bıraktı. Hükümete yakınlığı ile bilinen Sağlık Sen dışındaki tüm sağlık örgütlerinin desteği ile yapılan basın açıklamasında, sadece katillerin değil, azmettiricilerin de bulunması istenildi. Sağlık Çalışanları adına basın açıklaması yapan Kayseri Aile Hekimleri Derneği Başkanı Ümit Işıldak, AKP hükümetini işaret ederek, “Bu cinayette sorumluluğu olanlar; ‘Ben doktara iğne yaptırmam, doktor iğne yapar, adamı felç eder icabında’ diyenlerdir. Bu cinayette sorumluluğu olanlar, ‘Doktor efendi dönemi bitti’ diyenlerdir” diye konuştu.
Türkiye’de dün ‘beyaz’ yas vardı. Samsun Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesi’nde görevli Göğüs Cerrahisi Uzmanı Operatör Dr. Kamil Furtun’un ölümünden Türkiye genelinde, sağlık çalışanları iş bıraktı. Hükümete yakınlığı ile bilenen Memur Sen’e bağlı Sağlık Sen dışındaki tüm sağlık örgütleri dün iş bırakırken, sağlık örgütleri Eğitim ve Araştırma Hastanesi Poliklinikler önünde kitlesel basın açıklaması yaparak, tepkilerini dile getirdi. Kendisi de doktor olan CHP Milletvekili adayı Çetin Arık’ın da katıldığı kitlesel basın açıklamasında, sağlık çalışanları adına basın açıklamasını Kayseri Aile Hekimleri Derneği Başkanı Ümit Işıldak okudu. Sadece katillerin değil, azmettiricilerin de bulunmasının istendiği ve “Yastayız / İsyandayız” başlığı adı altında yapılan basın açıklamasında saldırı nefretle kınandı. Acı ve öfke dolu olduklarını belirten Işıldak, “Biliyoruz ki bu münferit bir vaka değil… Acı ile doluyuz; yılların emeği ile yetişmiş, kendi ailesinden, eşinden, çocuklarından çaldığı vakitlerle hastalarına faydalı olmaya çalışan ve halkımızın sağlığı için gece gündüz fedakarca hizmet vermeye çabalayan çok kıymetli meslektaşlarımız için gözyaşı döküyoruz. Öfke ile doluyuz; çünkü biliyoruz ki her geçen gün artan ve canımızdan can alan sağlıkta şiddet olaylarını önlemek için pek çok şey yapılabilir, yapılabilirdi… Niyetler, hedefler, palanlar bu yönde olsaydı Göksel’imiz, Ersin’imiz, Melike’miz, Kamil’imiz bugün bembeyaz önlükleri ile hastane koridorlarında halkımızın sağlığı için koşturmaya devam ediyor olabilirlerdi… Uyardık, ‘Artık yeter!’ dedik, sağlıkta gün be gün artan şiddete karşı; duymadılar. Acil taleplerimizi ilettik; görmezden geldiler. Türk Ceza kanununa ek maddeler önerdik, yok saydılar. Açıklamalar, eylemler, toplantılar yaptık; Sağlık Bakanlığı’nın önünü aşındırdık, Meclis Komisyonu’nda sunumlar yaptık, dikkate almadılar. Şiddete uğrayan sağlık emekçileri için acil şiddet hattı kurmak zorunda kaldık, yetkililer önemsemediler.”
Tüm sağlık çalışanlarının güvenli bir çalışma ortamına hasret bırakıldığını ifade eden Işıldak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde yaptığı açıklamaları hatırlatarak, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Sağlıkta şiddet sloganlarla veya toplantılarla çözülecek bir iş değildir. Buradan soruyoruz: Bunu anlamak için kaç canın daha kurban verilmesi gerekiyor? Sadece 2015 yılından bu güne kadar Beyaz Kod’a 13 binin üstünde şiddet vakası ihbarı bırakılmıştır. Resmi kayıt bu kadar ise şiddetin ulaştığı vahim boyut kelimelerle anlatılacak düzeyi çoktan geçmiştir. Ve sonunda yine ‘geç’ oldu; bugün de Kamil Furtun arkadaşımız aramızda değil, aramızdan söküp alındı. Biz bu cinayetlere zemin hazırlayan faktörleri çok iyi biliyoruz. Bu cinayette sorumluluğu olanlar; ‘Ben doktara iğne yaptırmak, doktor iğne yapar, adamı felç eder icabında’ diyenlerdir. Bu cinayette sorumluğu olanlar; ‘Doktor efendi dönemi bitti’ diyenlerdir. Bu cinayette sorumluluğu olanlar; ‘Doktorun eli hastaların cebinde’ , ‘Doktor efendi mani peşinde’ deyip miting meydanlarında vatandaşa sağlıkçıları yuhalatanlardır. Bu cinayette sorumluluğu olanlar: Mafya bozuntularını ‘taşeron’ adı altında hastanelere sokanlardır. Daha fazla kar hırsıyla sağlıkçıları zorla, tehditle ölesiye çalıştıran, özel sermayenin gözünü doyurmak için hastalanma garantisi veren ve bir yandan hekimleri sağlıkçıları her fırsatta kötüleyen ‘paragöz tembel’ diyen SABİM’le terör estirenlerdir. Sadece katilin değil, azmettiricilerin de bulunmasını istiyoruz!”
Haber/Foto: Nejdet KALA / Cafer Zengin