Şeker yönetiminden istifa eden isimden Akay'a cevap: Doğrudur! Umduğumu bulamadım
Kayseri Şeker'in yönetiminden istifa eden isimden Pancar Kooperatifi Başkanı Hüseyin Akay'a sert sözler: Beni tanırsınız, yalan söylemeyeceğimi, iftira atmayacağımı bilirsiniz. Sizin arkanızdan sarf ettikleri ağır laflardan sonra, ki yazmaktan imtina ediyorum ama çalıp çırpmakla ilgili, neden yol yürümeye devam ediyorlar? Beklentileri karşılandığı, umduklarını buldukları için mi? Detaylar Kayseri haber bülteninde.
Kayseri Şeker Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yaparken gördüğü bazı usulsüzlükler nedeniyle görevinden istifa ettiğini duyururan ve bu konuda hukuk mücadelesi de başlatan Metin Demircan, Pancar Kooperatifi Başkanı Hüseyin Akay'a tepki gösterdi.
Akay'ın bir TV programında kendisine yönelik olarak bazı açıklamalar yaptığını ifade eden Demircan, ‘Şekerle alakalı yazmama kararı alıp, işlerimin başına döndüğüm bu süreçte, başkan beyefendinin yerel bir TV kanalında katılmış olduğu programda değindiği bir konuya açıklık getirmek istiyorum. Programda aramıza aldığımız, fakat sonrasında ayrılan arkadaşlar oldu gibi bir cümle sarfetti. Ayrıca bu ayrılan arkadaşların beklentilerinin karşılanmamış olabileceğinden istifa etmiş olabileceklerini, hatta umduklarını bulamadıkları için istifa ettiklerine benzer cümleler kurdu. Biliyorsunuz bunlardan biri de benim. Ve doğrudur umduğumu bulamadım’ dedi.
Tek tek anlattı! ‘Ben yediğimizin, yedirdiğimizin parasını ödeyelim! Peşkeş çektirmeyelim dedim!’
‘Öncelikle ben yönetime girerken, kendisine beni alma, alırsan, ben şunu şunu yaparım demiştim’ diyen Demircan, ‘Kendisi de bana, ben de zaten bunları yapmanı istiyorum, demişti. Benim rahatsız olduğum konulardan kendisinin de rahatsız olduğunu söylemiş ve kısa sürede ne yaptıysam kendi bilgisi ve bana vermiş olduğu yetki ile yapmıştım. Gelelim yapmaya çalıştığım ve çeşitli engellemeler sonucu ’umduğumu bulamadığım, beklentilerimin karışıklık bulmadığı' şeylere… Ben alakart restoranda yediğimiz, yedirdiğimiz yemeklerin parasını ödeyelim dedim, gübre aldığımız x firmasının torbasını, oradan alındığı anlaşılmasın diye y olarak değiştirmeden alalım ve 700 ton gübre teslim edilmişken, 1000 ton parası ödemeyelim dedim, yurt dışından getirilen düveler için % 60 komisyon ödemeyelim, ayrıca gelmeyen düveler için ödeme yapmayalım dedim, gübre ve tohum için gerçek ihale yapalım dedim, yönetim ve idarecilerin babalarının klozet taşlarının, yaptırdıkları bağ evlerinin imalat ve işçiliğinin fabrikadan karşılanmasına engel olalım dedim, TV kanallarına yapılmayan programlar için ödeme yapmayalım, kiraladığımız araçları yönetim kurulu arkadaşların şahsına tahsis etmeyelim dedim, mesai saatleri dışında, idarecilerin çocuklarının araçlara binmelerinin önüne geçelim, depoda bulunan tonlarca fuel-oil ü, sırf taşıma karşılığı peşkeş çektirmeyelim, para karşılığı satalım dedim, taşıma kooperatiflerine mazot farklarını 4 misli fazla olarak ödemeyelim, ütücü’nün çaldığı mdf vb. gibi türlü şeyi dışarda satmasına engel olalım, çalışanlarımıza topuk selamı verdirmeyelim dedim.
Benim umduklarım bu ve benzeri şeylerdi. Evet umduğumu bulamadım. Evet beklentim karşılanmadı' diye konuştu.
Akay'ın, pek çok şeyin düzeltilmesinde arkasında duracağına dair söz verdiğini kaydeden Demircan, ancak bu konuda da sözünde durmadığını dile getirdi.
Bu yüzden istifa ettim! Belgeleri sizin önünüze koyabilirim! O kişiler umduklarını buldukları için mi yol yürüyorlar
Demircan, 'Bir süre sonra bu sözünüzü unutmuş olmanızdan dolayı istifa ettim. Şu anda söz hakkı doğduğu için, paylaşma gereği duydum. Benim maruzatım bu şekildedir. Diğer arkadaşı bilemem mutlaka kendisi de açıklama yapar. Ayrıca ben bu güne kadar şahsınızda ilgili tek kötü söz söylemedim. Söylemeyeceğim de. Ama şu anda yol yürüdüğünüz arkadaşlarınızın, sizin hakkınızda söylediklerini biliyorsunuz. Bilmiyorum derseniz ben belgeleri ile sizin önünüze koyabilirim. Beni tanırsınız, yalan söylemeyeceğimi, iftira atmayacağımı bilirsiniz. Sizin arkanızdan sar fettikleri ağır laflardan sonra, ki yazmaktan imtina ediyorum ama çalıp çırpmakla ilgili, neden yol yürümeye devam ediyorlar? Beklentileri karşılandığı, umduklarını buldukları için mi?
