71 Sanıklı FETÖ davası başladı
FETÖ/PYD soruşturması kapsamında 17’si tutuklu önceki celsede tahliye olan sanık esnaf Seyit Sevgin (66) hayatını kaybetmesi ile birlikte 71 sanığın yargılandığı Kayseri 2.Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın üçüncü duruşması başladı. Aralarında Ak Parti eski İl Başkanı Ömer Dengiz, Kayseri Ticaret Odası Başkanı Mahmut Hiçyılmaz, Kayseri Sanayi Odası eski Meclis Başkanı Nurettin Okandan ve Şükrü Boydak’ın kızı Elif Bozdağ gibi Kayseri’nin yakından tanıdığı isimlerin yargılandığı davanın 3 gün sürmesi bekleniyor.
Aralarında Ak Parti Eski İl Başkanı Ömer Dengiz, Kayseri Ticaret Odası Başkanı Mahmut Hiçyılmaz, Kayseri Sanayi Odası eski Meclis Başkanı Nurettin Okandan ve Şükrü Boydak’ın kızı Elif Bozdağ’ın aralarından bulunduğu 17’si tutuklu 71 işadamının yargılandığı FETÖ/PYD davası Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.
Sanık ve sanık yakınlarının sayısının fazla olması nedeniyle Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşma Adliye’nin Konferans Salonu’nda yapıldı.
316 sayfalık iddianameli davanın 3 celsesinin ilk gününde; başka bir davadan tutuksuz yargılanmak üzere tahliye olan Avukat Süleyman Gürkök’ün tutuklanması nedeniyle tutuklu sanık sayısı 72’ye yükseldi. Dava kapsamında 54 tutuksuz sanığın yanı sıra yetişmesi durumunda 110 tanığın dinlenmesi planlanıyor.
Duruşma öncesinde mahkeme başkanı, Bank Asya da hesabı bulunmasına karşın hesap hareketi olmayanlarla, çocukları FETÖ okullarına giden sanıklardan bu iki kriterle ilgili savunma yapmamalarını istedi. Bunların yargılamada kriter olmayacağına dikkat çekti.
Daha sonra tutuksuz sanıkların ifadelerinin alınmasına başlandı. Sanıklara, gizli tanık, GESİAD üyelikleri, Bank Asya’daki hesap hareketleri, tanıkların bilgileri, ihbarlar sonrasında haklarında oluşan suçlamalar soruldu.
Diğer yandan duruşmada iki sanık mahkemeye pişmanlık yasasından faydalanmak için dilekçe verdi.
Sanıkların ifadesi alınmadan önce mahkeme başkanı, sanıkların haklarını, üzerlerine atılı olan suçlar ve iddianamenin okunduğunu belirterek, pişmanlık yasasından faydalanmak isteyenlere haklarını okudu.
İşte duruşmada sanıkların kendilerine atılı olan suçlamalar ve bu suçlamalarla ilgili verdikleri ifade:
“GİZLİ TANIK KİM BİLMİYORUM AMA ONUN DİNLENMESİNİ İSTİYORUM”
Mahkeme başkanı sanık Galip Girgin’e hakkında tanık beyanları, gizli tanık Zemheri’nin ifadesi, tanık beyanlarına göre cemaate yardımda bulunduğu, Bank Asya’daki hesap hareketlerini sordu. Sanık, suçlamalarla ilgili şu cevabı verdi: “FETÖ ve diğer terör örgütlerini lanetliyorum. Ben Yeni Sanayi’de bir esnafım. Hakkında FETÖ ile ilgili oturmaların, toplantıların işyerimdeki ikinci katta yapıldığı iddia edilmiş. Polisin yaptığı incelemede de kayıtlara girdi ve adı geçen toplantıların yapıldığı yer böyle bir toplantıya uygun değil. Ki yapılmadı. Ben yardımları da genelde akrabalarıma yakın çevreme yaparım. Bu biliniyor. O nedenle yapılan suçlamalar doğru değil. Gizli tanık kim bilmiyorum ama onun dinlenmesini istiyorum.”
“BU NEDENLE BENİM HAKKIMDA FETÖ’CÜ DEMİŞ OLMALI”
Ardahan İl Müftüsü iken FETÖ soruşturmasında gözaltına alınan ve tutuklanan, sonrasında görevine iade edilen Ali Aytekin Yılmaz’a mahkeme başkanı, hakkındaki suçlamaları okudu. 4-B personel atamalarında etkili olduğu, FETÖ örgütünün elebaşısı ile ilgili övgü dolu sözler sarf ettiği yönündeki suçlama ve tanık beyanlarını sordu.
Yılmaz, hakkındaki suçlamalarla ilgili şunları söyledi: “Ardahan İl Müftüsü iken hakkımda gözaltı kararı olduğunu öğrendim. Hemen il emniyet müdürünü aradım ve böyle bir durumun olduğunu ne yapmam gerektiğini sordum. Sonrasında kendim gittim ve teslim oldum. Kaçmam ya da gözaltı kararının polisin evime gelerek uygulaması söz konusu değil. Kısa bir süre tutuklu kaldım. Diyanet İşleri Başkanlığı hakkımda inceleme yaptırdı. Bunun sonucu olarak bakanlık kararı ile görevime iade edildim. Şuan il müftülüğü ile aynı pozisyonda olan merkez vaizlik görevine getirildim. Hakkında suçlama ve ihbarda bulunan H.İ.E.’yi ile bir samimiyetim yok. Kendisi, camideki vaazda ‘Türkiye’de askerlik yapacak kadar aptal değilim’ ifadesini kullanmış. Bunun üzerine müftülük, müftü yardımcısı olarak bu kişinin söylemleri hakkında gelen şikayetleri değerlendirmemi söyledi. Ben de değerlendirdim ve kendisini uyardım. Bu nedenle benim hakkımda FETÖ’cü demiş olmalı.
4-B sözleşmeli personelin alımını benim yapmam mümkün değil. Çünkü benim yetkim dahilinde olan bir şey değil. Diyanet İşleri Başkanlığı sözleşmeli personelin alımına karar verir. Ayrıca il ve ilçe müftülerinin katıldığı, 500 imam ve müftülük personelinin katıldığı bir programda terör örgütü elebaşı ile ilgili öven sözler söylemem mümkün değil. Ki öyle olsaydı 500 kişi ve il, ilçe müftüleri buna itiraz ederdi. Bir tanık çıkmazdı. Aynıca tanık beyanına göre, bu sözleri söylediğim iddia edilen toplantıda, Necmettin Nursaçan hocamda vardı. Suçlamaları kabul etmiyor ve Diyanet İşleri Başkanlığının yaptığı inceleme dosyasında her şey ortaya çıkmıştır. Beratımı istiyorum.”
İLK ARAYA KADAR 6 SANIK DAHA DİNLENDİ
Duruşmada 15 dakikalık ilk araya kadar 6 sanık daha dinlendi. Sanıklara mahkeme başkanı haklarındaki suçlamaları tek tek okuyarak, suçlamalarla ilgili verdikleri ifadeleri yazılı ve sözlü olarak mahkeme kayıtlarına aldı. Bazı işadamlarına GESİAD, Kimse Yok mu Derneği’nde aldıkları görevler, Bank Asya hesabındaki para hareketlilikleri, gizli tanık Ali Dağ ve Zemheri’nin yanı sıra Ömer Faruk Berk’in sanıklarla ilgili cemaatin üst düzey yönetici konumundaki ağabeyi ve ablası oldukları yönündeki tanık beyanları soruldu.
“BİZİM DÖNEMİMİZDE FETÖ DİYE BİR DURUM YOKTU”
Daha sonra tutuksuz yargılanan Abdulkadir Çalga’da savunma yaptı. Kendisinin GESİAD kurucu üyesi olduğunu, o tarihte tamamen iyi niyetle bu işi yaptıklarını dile getiren Çalga, “ Bizim dönemimizde FETÖ diye bir durum yoktu. Örgüt diye de bir şey yoktu. Bu cemaatin böyle bir örgüt olduğunu da bilmiyordum. Birilerinin ricasıyla bir dönem Kimse Yok mu Derneği’ne kayıt olduğum doğrudur. Hakkımda evrak yaktığım dile getiriliyor. İş yerime ait mali ve SSK evraklarının yakıldığı doğrudur. Ama bunlar şirketime ait 35 yılı geçkin eski evraklardır. Doküman değildir. Ben Kayseri’deki gazeteler ve dergilerden sorumlu olmadım. Bazen dini sohbetlerine katıldım. Bank Asya’da hesabım sadece şahsıma ait gayrimenkullerin satışında alınan paralardır. Ben ülkem için çalışan birisiyim. “dedi.
“ÇOCUĞUMUN DÜĞÜNÜNDEN KALAN 1 DOLARLAR”
Nuh Mehmet Çeke ise savunmasında şu görüşleri dile getirdi: “Hakkımda yapılan hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Hakkında iddiada bulunan isimleri tanımıyorum. Beni şikayet eden Soysal Tan ile şahsi husumetim var. Hiçbir zaman örgütle irtibatım olmadı, toplantılarına katılmadım, GESİAD üyesi de değilim. Kayseri Valiliği Dernekler masasından adımın nasıl buraya yazıldığını da araştırılmasını istiyorum. Evimde yapılan aramalarda 2 adet 1 dolar çıktığı doğru. Çocuğumun düğününden kalan 1 dolarlar” sözleriyle kendini savundu.
Çeke ayrıca savcılıkta kendi ifadesi ile Nuh Mehmet Saçmacı’nın ifadesinin karıştığını ve kendisinin söylemediği bazı ifadelerin kendisine aitmiş gibi gösterildiğini dile getirdi. Mahkeme başkanı ise bu hatanın farkında olduklarını ve düzelttiklerini söyledi.
Sanıklar suçlamaları kabul etmeyerek, gizli tanıkların kim olduğunu bilmedikleri, diğer tanık Ömer Faruk Berk’i tanımadıklarını açıkladılar.
İki sanık ise etkin pişmanlıktan yararlanmak için mahkemeye dilekçe verdi. Sanıklar bildiklerini anlattıkları ifadeleri ile ilgili mahkeme başkanı, 2013 yılından sonraki süreçte bildiklerini anlatmalarını istedi. Sanıklar bildiklerinin bundan ibaret olduğunu söyledi.
“ÜST DÜZEY YÖNETİCİ DEĞİLİM”
Sanık Ahmet Köseoğlu, hakkındaki cemaatin en üst düzey yöneticisi konumunda olduğu yönündeki iddiaları kabul etmedi. 1980’li yıllardan beri İstanbul’da yaşadığını, Kayseri’deki işleri Osman Köseoğlu’nun takip ettiğini, nadiren Kayseri’ye geldiğini anlattı. Kayseri’de tanınmadığını ve çok bilinmediğini söyleyerek, burada üst düzey yönetici olmasının söz konusu olamayacağını iddia etti.
“BU KİŞİLERİN 40’A YAKIN DOSYADA TANIK OLMASI MÜMKÜN DEĞİL”
Sanıklardan Ahmet Köseoğlu’nun avukatı olan Sümer Erol, mahkemeden talepte bulundu. Erol, davada 40’a yakın dosyada gizli tanık olarak geçen Ali Dağ ve birkaç rumuzlu isimle normal tanık olan Ömer Faruk Berk’in kim olduğunu, bu kişilerin birkaç değil 40’a yakın dosyada tanık olmasının mümkün olmayacağını dile getirdi. Avukat Erol, müvekkili ve sanıkların Ömer Faruk Berk’i tanımadıklarına da dikkat çekti. Mahkeme heyeti, gizli tanıkların ve diğer tanıkların mahkeme huzurunda dinleneceğini söyledi.
“BEN VATAN HAİNİ DEĞİLİM”
Davada sanık olan iş kadını Şafak Çivici, hakkındaki tanık beyanları ve dijital materyallerden alınan bilgilere göre yapılan suçlamaları kabul etmedi. Kendisi ile ilgili olarak terör örgütünün üst düzel yöneticisi ve ablası olduğuna dair suçlamayla ilgili ifade veren Çivici, “Tanık olan Ömer Faruk Berk’i tanımam. Eşimde bu adamın kim olduğunu ve nereden tanıdığımı soruyor. Ama bende eşimde bu adamı tanımayız. Hakkımızda böyle suçlama yapan kişi kim diye araştırma yaptım. Şahsı İstanbul’da buldum. Bizimle ilgili bu kadar bilgi sahibi olan ama bizim tanımadığımız şahsı merak ediyorduk. Şahıs 2 yıldır İstanbul’da kuyumculuk yapıyormuş. Şimdi ise mangalcıymış. İşyerinde çalışanına kendisini sordum. Acil önemli olduğunu belirttim ve konuşmam gerektiğini söyledim. Bunun üzerine çalışanı aradı ve benim konuşma talebimi iletti. Bende telefonda burada Ömer Faruk Berk ile görüştüm. Kendimi tanıttım. Nereden geldiğimi söyledim. Ne iş yaptığımı anlattım. Tanıması için bütün şahsi bilgileri söyledim. Ama kendisi beni tanıyamadığını belirtti. Bunun üzerine beni neden polise ihbar ettiğini, benle ilgili ne dayanarak suçlamada bulunduğunu sordum. Kendisinin yüzünden 16 gün gözaltında kaldığımı söyledim. Beni nerde ne zaman gördüğünü ve şuan tanımadığını söylediğimde ‘Onlardan değil misin?’ dedi. Evde çıkan kitap ise, çocuğumun dershaneye gittiğinde verilen kitap ve kitapların arasında duruyordu. Kimse okumamıştı da” dedi.
15 Temmuz gecesi Whatsapp’tan yaptığı yazışmada darbe ile ilgili attığı mesajlar soruldu. Mahkeme başkanı, mesajlarda darbe ile ilgili ‘Hepsi senaryo’ ve diğer sözlerini hatırlattı. Şafak Çivici, whatsapp grubundaki yazışmada savcılık kayıtlarında bulunan 17 mesajdan 5’inin kendisine ait olduğunu söyledi. O grupta yer alanlarında yazdıklarının olduğunu ve kendisinin yazdığı 5 mesajdaki söylemlerinde suç unsuru olmadığı ve bunun tespit edildiğini dile getirdi. Alman vatandaşı olduğunu ve pasaport olarak alınan kimlik belgesinin pasaport olmadığını, Almanya’nın kendisine verdiği kimlik olduğu ve bunun iade edilmesini talep etti. Beratını isteyen Çivici, anayasa referanduma karşı çıktığını, muhalif olduğunu belirterek, “Ben vatan haini değilim” dedi.
Sanık avukatlarının da müvekkilleri ile ilgili beyanlarının alınması ve öğleden sonraki bölümde de tutuksuz sanıkların ifadelerinin alınmasıyla devam edildi. Duruşmanın ikinci gününde yine tutuksuz sanıkların dinlenmesine devam edilecek.
“HİÇBİR ŞEKLİDE CEMAATLE VE SİYASETLE İŞİM OLMADI”
Tutuksuz yargılanan işadamı Ahmet Mercan ise savunmasında şu ifadelere yer verdi: “ Melikşah Üniversitesi Mütevelli heyeti üyesi ile ilgili belgelerim var. İddianamede sehven bazı cümleler yazılmış. Ben daha önce Mahmut Nursaçan’ın tavsiyeleriyle oturmalara katıldım. Hiçbir şeklide cemaatle ve siyasetle işim olmadı, Bank Asya hesabım yok, Bank Asya için yapılan toplantılara da katılmadım. Oturma gruplarında Ergün Bilen ve Abidin Özkaya vardı. Oturmalara 17-25 Aralık’tan sonra kesinlikle katılmadım. Bir ara Memduh Boydak ve Halit Gazezoğlu iş yerime geldi. Yurtlar için yardım istediler ama ben vermedim. Daha sonra Hacı Boydak bana toplantılara neden gelmiyorsun?’ diye sordu”dedi.
GİZLİ TANIKLAR KAPALI OTURUMDA DİNLENECEK
Mahkemede haklarındaki suçlamalarla ilgili gizli tanık beyanlarının doğru olmadığını ve gizli tanığın kim olduğunu bilmediklerini dile getiren sanıklar, biran önce gizli tanıkların mahkemeye getirilerek dinlenmesini istedi. Sanık avukatları da bir gizli tanığın aynı anda 40 dosyada tanık olmasının mümkün olamayacağını dile getirerek, gizli tanıkların acilen dinlenmesi talebinde bulundu.
Mahkeme başkanı ise, gizli tanıklarla ilgili talepleri ifade tutanaklarına ve savunmalara geçirirken, gizli tanıkların ve diğer tanıkların mahkeme huzuruna gelecekleri ve ifade vereceklerini belirtti. Gizli tanıkların ise kapalı oturumda dinleneceğini söyledi.
17’si tutuklu 71 işadamının yargılandığı davada 26 Eylül Çarşamba günü Ak Parti Eski İl Başkanı Ömer Dengiz, KTO Başkanı Mahmut Hiçyılmaz, KAYSO eski meclis başkanı Nurettin Okandan ve Şükrü Boydak’ın kızı Elif Bozdağ savunmaları yapacak.
Haber: Hüseyin GÖKTAŞ