Reyting avcısı yapımcılar internette de denetimde olacak

Reyting avcısı yapımcılar internette de denetimde olacak
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

RTÜK Başkanı Prof. Dr. İlhan Yerlikaya, 533 Sayılı Torba Yasa kapsamında çıkarılan RTÜK’ün internet yayınlarını da denetlemesi düzenlemesi kapsamında, normal televizyon yayınlarında küfürlü ve müstehcen sahnelere uygulanan yasakların aynısının, internet yayınlarında da uygulanacağını söyledi.
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) İletişim Fakültesi, Kayseri Valiliği ve İl Emniyet Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen ‘İstismar ve Şiddetin Önlenmesinde İletişim ve Toplum’ sempozyumuna katılan RTÜK Başkanı Prof. Dr. İlhan Yerlikaya, 21 Mart’ta çıkarılan 533 Sayılı Torba Yasa kapsamında, RTÜK’ün artık internetten yapılan yayınlara da denetim ve düzenleme getirebileceğini ifade etti. Bilgi Teknolojileri Kurumu ile ortaklaşa hazırladıkları yönetmeliğin 3 aya kadar tamamlanacağını belirten Yerlikaya, denetimin asla bir sansür olmadığına ve sosyal medya içeriklerini kapsamadığına dikkat çekti. Yerlikaya, “Asla Rasyo Televizyon Üst Kurulu’nun bütün internete müdahale etmesi ya da sansürlemesi gibi bir durum söz konusu değil. Biz zaten yayın yapıldıktan sonra inceleme yaparız. Sadece internet ortamında radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayınlara yönelik bir inceleme olacak. Onun dışında sosyal medya ve benzeri hiç birisine müdahalemiz olmayacak. O, BTK’nın denetim ve düzenlemesinde. İnternetin tamamının düzenleme ve denetleme yetkisi sanki RTÜK’e verilmiş bazı algılar ve beyanlar var kamuoyunda, asla böyle değildir” diye konuştu.
Düzenlemeyle birlikte; özellikle isteğe bağlı internet yayıncılığı yaparken her türlü müstehcen ve küfürlü sahneyi alenen kullanan yayıncıların, normal televizyon yayınlarındaki kurallara uymak durumunda kalacaklarını dile getiren Yerlikaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Reyting kaygısı olan bazı yapımcılar normal televizyonlarda küfürlü sahneleri bipleyerek veriyor ve RTÜK yasasından kaçıyorlar ama internet ortamındaki televizyon yayınlarında, çocuklarımızın da izleyebileceği şekilde alenen yayınlıyorlar. Bu söylediğimiz küfür, müstehcen, erotik sahnelerin hepsi orada var. Çocuğumuz yan tarafa gidip cep telefonunda o küfürlü sahneleri rahatlıkla izleyebiliyordu. Bu yasa da bunlar da düzenlenmiş olacak. İsteğe bağlı yayıncılık Avrupa’da da Radyo Televizyon Üst Kurullarının denetimindedir. Bizde de bu tür televizyonlar var ve buralarda maalesef 6112 sayılı yasaya göre işlemler yapılmıyordu ama şimdi daha yasa gündeme gelmeden buralardaki çok müstehcen sahneler, çocuk istismarıyla ilgili sahnelerin çıkarıldığını ve buzlandığını duyuyoruz. İnşallah toplum için daha hayırlı, toplum için faydalı yayınlar yapılacaktır.”
Çocuk istismarıyla ilgili yayın yasağı kararının mahkemeler tarafından verildiğini ve RTÜK tarafından uygulandığını kaydeden Yerlikaya, medya kurumlarının yayın yasaklarına uyduklarını; ancak arzu edilenin medya kuruluşlarının yasağa mahal vermeden yayın yapmaları olduğunu söyledi. Yerlikaya, yayın yasakları istatistikleriyle ilgili şu bilgileri verdi:
“2017’de 46 adet yayın yasağı uygulandı; bunların 13’ünün çocuk istismarı 13’ünün boşanma ve aile içi şiddet, 9’unun ise yaralanma ve cinayet konulu haberleri için verildi. 2018’de ise 11’i çocuk istismarı, 23’ü aile içi şiddet ve 4’ü de cinayet ve yaralanma haberleri olmak üzere 35 adet yayın yasağı kararı alındı. Medya hizmet sağlayıcılarının ise yaptıkları yayınlarda, özellikle çocuk istismarı haberleriyle ilgili olarak alınan yayın yasaklarına hassasiyet gösterdikleri görülmekte. Yani medya mensupları yayın yasağı alındığında buna uyuyor. Bu, olumlu bir şey olmaklar beraber bizim talebimiz ve isteğimiz; yayın yasağı konulmadan önce de bunun yapılması. Mahkeme tarafından ille de yayın yasağı verilmesine gerek yok, yayın kuruluşunda gerekirse bir psikolog, bir sosyolog bulundur, yayınını ona göre şekillendir. Dolayısıyla da böyle bir yayın yasağına da gerek kalmasın.”
Vali Vekili Mehmet Avcı’nın Yerlikaya’ya plaket takdiminin ardından sempozyum sunumları gerçekleştirildi. İki oturum halinde düzenlenen sempozyumda; ‘İstismar ve Şiddet Olaylarının Haberleştirilmesinde Etik Sorunlar’, ‘Çocuk İstismarı, Tanı, Tedavi ve Yaklaşımlar’ konuları ele alındı.