Pekmezi saklama ve doğru tüketmenin 5 kuralı
Vücudun kalsiyum ihtiyacını karşılayan pekmez, içeriğindeki demir ve kalsiyum nedeniyle kemik gelişimini sağlıyor, kansızlığa iyi geliyor. Soğuk havalarda tüketildiğinde vücudun ısı dengesini sağlayan pekmez, bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve antioksidan etkisi nedeniyle hastalıklara karşı vücudu koruyor. Ancak pekmez alırken ve tüketirken bazı basit kurallara uymak gerekiyor. Memorial Kayseri Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Nur Tatlıoğlu, özellikle soğuk havalarda vazgeçilmez bir besin kaynağı olan pekmezle ilgili bilgi verdi.
Pekmez enerji kaynağıdır
Şeker ve diğer katkı maddeleri kullanılmadan Anadolu’da binlerce yıldır geleneksel olarak yapılan pekmez, genelde şeker bakımından zengin meyve sularının kaynatılıp konsantre edilmesiyle üretilen yoğun ve tatlı bir şuruptur. Pekmez, taze üzüm ve ihraç şansı olmayan kuru üzümden üretilmekle birlikte keçiboynuzu, elma, dut, kayısı, erik, karpuz, incir ve şeker pancarından da yapılmaktadır. Yüksek şeker içeriği nedeniyle iyi bir karbonhidrat ve enerji kaynağı olan pekmez; kalsiyum, demir, potasyum ve magnezyum gibi mineralleri de içermektedir. Pekmezin, yapıldığı meyveye göre besin içeriği değişmektedir.
Hemen kana karışıyor
Karbonhidrattan zengin bir enerji kaynağı olan pekmez, glikoz ve fruktoz içeriği nedeniyle sindirime gerek kalmadan tüketildikten kısa bir süre sonra kana karışmaktadır. İçeriğindeki B (B1,B2,B3) vitaminleri ile kalsiyum, potasyum, magnezyum, krom, demir zenginliğiyle de yüksek düzeyde vitamin ve mineral kaynağıdır. Ortalama 29 kalori olan bir yemek kaşığı (10 gram) pekmez yaklaşık 1 mg demir ve 40 mg kalsiyum içermektedir. Pekmezin 100 gramı, yaklaşık 293 kalorilik enerji sağlamaktadır.
Kansızlığa iyi geliyor
Pekmez, vücutta kolayca emilebilen demir içeriği nedeniyle kan yapımını artıran, kansızlığa iyi gelen bir besin kaynağıdır. Süt ve süt ürünlerinden sonra, kalsiyum içeriği açısından en iyi kaynaklardan olan pekmez, kemik gelişimi ve sağlığı için çok önemlidir. Pekmez, içindeki zengin potasyum sayesinde kan basıncının düzenlenmesinde de oldukça etkilidir. Pekmezde bulunan antioksidanlar, vücut direncini arttırarak, bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Hastalıklara karşı koruyucu etkisi nedeniyle öksürüğe iyi geldiği ve balgam söktürdüğü bilinmektedir.
Şeker hastalarına uyarı
Hem yetişkinlerde hem de çocuklarda pamukçuk adı verilen ağız içi yaraların tedavisinde önemli rol oynar. Pekmezdeki basit şekerler kana hızlı karıştığından, diyabeti olan bireylerin şeker ve bal gibi pekmezi de fazla tüketmemesi önerilmektedir. Mineral miktarının fazla ve emilim oranlarının yüksek olması nedeniyle hamile ve emziren anneler ile iyileşme dönemindeki hastaların diyetinde olması gereken bir besindir.
Tansiyonu da dengeliyor
Özellikle büyüme çağındaki küçük çocukların, kilo alamayanların, iştahsızlık ve halsizlik şikayetleri olanların beslenmesinde pekmeze yer verilmelidir. Pekmez, egzama, sedef, akne ve diğer cilt hastalıklarının tedavisinde de yardımcı besin olarak kullanılmaktadır. İçeriğindeki potasyum sayesinde, tansiyonu dengeleyici özelliği bulunmaktadır. Zengin besin içeriği olan pekmezi yetişkinlerin günde 1-2 yemek kaşığı, çocukların ise 1-2 tatlı kaşığı tüketmesi önerilmektedir.
Pekmezi tüketirken ve saklarken
1. Evde yapılan pekmez güneş ışığı almayan ve oda ısısında saklanmalıdır. Marketten alınan raf ömrü uzun olan pekmezin ise kapağı açıldıktan sonra buzdolabında bulundurulmalıdır.
2. Pekmez yüksek ısıya maruz kalmamalıdır. Eğer donarsa bain-marie usulü ile 70 santigrat dereceyi geçmeden çözdürülmelidir.
3. Pekmezin aşırı miktarı, ishal ve sindirim sisteminde şişkinliğe neden olabilmektedir. Bu nedenle dengeli tüketilmelidir.
4. İçeriğindeki yüksek kalori nedeniyle aşırı tüketimi kilo alımına ve vücutta yağlanmaya neden olabilmektedir.
5. Demir eksikliği olanlarda pekmez, yoğurtla karıştırılarak yenmemelidir. Eğer tek başına tüketilemiyorsa meyvelerle birlikte tercih edilebilir. Böylece demir emilimi daha yüksek olacaktır.