'PAZARÖRENLİ YILLAR' MAHKEMELİK OLDU!
Mimar Ali Salman’ın 2013 yılında Geçit Yayınları’ndan okuyucuları ile buluşturduğu ve Pazarören Köy Enstitüsü’nden mezun bazı olan isimlerle yapılan röportajların yer aldığı, “İçinde Yaşayanların Anlatımıyla Pazaröreneli Yıllar” kitabını, Araştırmacı-Yazar İrfan Birol mahkemeye verdi.
YAZAR İRFAN BİROL KİTAPLA İLGİLİ SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Kitapta yer alan bazı röportajların kendine ait olduğunu iddia eden Birol, bu konuda Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Yazar İrfan Birol, Ali Salman tarafından basılıp yayınlanan ‘İçinde Yasayanların Anlatımıyla Pazarörenli Yıllar’ adlı kitabın içerisinde bazı kişilerle yapılan ropörtajları bizzat kendinin yaptığnı öne sürerek, bu konuda bazı dökümanları da delil olarak sundu. Kitapta yer alan bazı bölümleri örnek gösteren ve ilgili bölümlerde yer alan bilgilere ilişkin dökümanları da incelemek üzere daha önce Salman’a verdiğini ileri süren Birol, elindeki dökümanları kitap haline getirmeyi planladığını da belirtti.
“KÖY ENSTİTÜLERİNE SEVDALI BİRİSİYİM”
Suçlamaları kabul etmeyen Mimar Ali Salman ise savunmasında, köy enstitülerine sevdalı birisi olduğunu söyledi. Salman, “Ben mimarlık yaptığım için Pınarbaşı Pazarören Köy Enstitüsünün eski binalarını mimarlar odası olarak koruma altına aldık, SİT alanı ilan edildi. Eski mezunlarla beraber bu binaları gezerken binaların korunmasının yanı sıra buradan mezun olan eski öğretmenlerin de korunması gerektiğini ve bu nedenle kendileriyle ropörtaj yapıp kitap halinde yayınlarsam bunun mümkün olabileceğini düşündüm. Ben İrfan Birol'dan iddia ettiği kişilerle ilişkin yapılmış ropörtaj kayıtları ve resimlerini almış değilim, ancak kendim Faik Birol ile yaptığım ropörtaja da kitabımda yer verdim. Kendilerinden her hangi bir şekilde e-posta ya da flas bellek yoluyla iddia edilen kayıt ve resimleri alınış da değilim. Bu iddialar da gerçeği yansıtmıyor” dedi.
“SUÇLAMA BENİ ÜZDÜ AMA…”
Yazdığı esere yönelik ortaya atılan bu yöndeki suçlamalar nedeniyle üzüldüğünü belirten Mimar Salman, şöyle konuştu: “Uzun yıllar bu alanda mücadele ettim. Yazılar yazdım, projelerin içerisinde yer aldım. Yıllar içinde elde ettiğim bilgi, röportaj ve dökümanlarla gelecek nesillere ulaştırılması için Pazarören Köy Enstitülerini daha iyi tanıtmak, yaşatmak ve günümüzde değerinin anlaşılmasını sağlamak için orada eğitim görmüş insanların anlatımıyla bir kitap hazırladım. Nasıl gittiler? Nasıl okudular? Neler yaşadılar ? sorularına yanıt aradım. Yani ülke tarihine damgasını vuran bir dönemi ve kurumu tanıklarınıyla günümüze taşımaya çalıştım. Bu şekilde bir şuçlama ile karşı karşıya kalmak beni üzdü. Ama sonuçta hukuk mücadelemizi verdik ve adalet önünde de haklı çıktık. Savcılık, bilir kişilerce gerekli incelemeleri yaptı. Yapılan inceleme sonucunda da iddiaların asılsız olduğu ortaya çıktı. Yani adalet son noktayı koydu ve ‘kovuşturma yapmaya yer olmadıgına’ dair karar verdi. Ben bu kitaba emek verdim. Emeğimin karşılığını da her platformda alıyorum. Bu uğurda bana destek veren herkese bir kez daha teşekkür ediyorum” Haber: Cafer ZENGİN
