'PARALEL' ACI!

'PARALEL' ACI!
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

17 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu’nun ardından Türkiye’de çok şey değişti. Türkiye gündemini bomba gibi düşen operasyonun önemli isimlerinden biri de dönemin İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şube Müdürü Kazım Aksoy idi. Aksoy, 22 Temmuz 2014 tarihinde sahur vakti yapılan operasyonda gözaltına alınan isimler arasında yer aldı. Daha sonra serbest bırakılan Aksoy, adliye önünde yaptığı açıklamada 17 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu’nun ardından başına pişmiş tavuğun başına gelmeyen işlerin geldiğini vurguladı. Aksoy’un açıklamasında dikkat çeken bir başka detay ise Aksoy’un operasyon kapsamında Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi gören annesinin yanında refakatçi iken gözaltına alındığını idi. Mahkeme kararı ile serbest bırakılan Aksoy, basın mensuplarına yaptığı açıklamada:  "Biz her ne kadar içeride 8 gün kalsak da fiziki şartlar ağır olsa da, biz manevi olarak çok huzurlu ve mutluyduk. Hep dışarıdaki ailelerimizi merak ediyorduk. Onlar bizi hiçbir şekilde yalnız bırakmadılar. Bizi dualarıyla destekleyen herkese teşekkür ediyorum. Ben 17-25 Aralık'tan sonra bayağı bir badire atlattım. Öncelikle Gaziosmanpaşa'ya atandım daha sonra iki kez açığa alındım. İki kez meslekten ihraç edildim. Daha sonra gözaltına alındım. 8 gündür de gözaltındayım. Yani rüşvet ve yolsuzluk operasyonunda yaptık diye pişmiş tavuğun başına gelmeyen her şey başımıza geldi. Bundan sonra da devam edecektir. Etsin hiç önemli değil. Çünkü biz hukuksuz ve kanunsuz hiçbir şey yapmadık. Mahkemenin kararı savcının talimatı haricinde hiçbir şey yapmadık. Eğer yapmış olsaydık bize gösterirlerdi. Ama kesinlikle böyle bir şey olmadı. Bizim de nasıl Adnan Menderes'in demokrasi mücadelesinde nasıl bir bedel ödedi, biz de rüşvet ve yolsuzluk mücadelesinde bedel ödememiz gerekiyordu. Onu ödedik. Annem hasta olduğu için bir yıl içerisinde ikinci kez felç ameliyatı geçirdi. Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden onun yanında refakatçiyken alındım. Doktorlar kesinlikle annemin 'Sıkıntı stres yaşamaması gerekiyor' dediler. Ben anneme haber vermeden geldim. Halen de haberi yok televizyon seyrettirmiyorlar. Telefonla görüştürülmüyor. Şu ana kadar halen haberi olmadı. Haberi olursa telafisi mümkün olmayacak şeyler olacağından endişe ediyorum " Şeklinde konuşmuştu.