ÖZHASEKİ'NİN KARİZMASI SEÇİMİ KAZANDIRIR MI?
Ağır aksak yürüyen Türkiye’deki hukuk sistemi 17 Aralık ‘rüşvet’ operasyonu ve 25 Aralık’taki bir türlü sonuçlandırılamayan soruşturma sonucunda tam bir garabete uğradı. 30 Mart Yerel Seçimleri öncesinde bakanların ve çocuklarının karıştığı yolsuzluk soruşturması taşları yerinden oynattı, 10 yıldır süregelen AKP iktidarına olan güveni sarstı, en azından seçim öncesinde yapılan anketlerden bu sonuç çıktı. İktidar partisinin oylarının büyükşehirlerde giderek düştüğünü bağımsız araştırma şirketleri tarafından yapılan anketler sayesinde öğrenebiliyoruz. Görünen o ki, seçimlerin sonucunu belirleyecek İstanbul ve Ankara’da AKP oylarının geçen yerel seçimlere göre giderek azıldığı gerçeği, alelacele Meclis’ten geçirilen HSYK ve internet yasaları bir gösterge oldu. İktidar partisinin her alanda başlattığı kendilerine göre ‘kurtuluş savaşı’ artık sadece laikleri değil, mütedeyyin insanları da rahatsız etti.
Türkiye’deki genel tablo böyleyken, 30 Mart’ta Kayseri’de nasıl bir sonuç çıkacak? Bundan 6 ay önce çok iyi biliyorduk ki, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’nin oy oranı yapılan anketlerde yüzde 60’ın üzerinde çıkıyordu. İktidar partisi, bu oranın en az yüzde 20’sini Mehmet Özhaseki sayesinde alıyordu. Geçtiğimiz yerel seçimlerde de Özhaseki sayesinde, metropol ilçe belediye başkanları seçimlerde hiç kasılmadan, koltuklarına rahatça oturmuşlardı. Yani çok fazla çaba sarf etmeden Mehmet Özhaseki’nin insanların algısındaki karizması sayesinde seçimleri kazanmışlardı. 2009 Yerel Seçimleri’nde Talas’ta MHP ile AKP arasındaki yarışı çok iyi bilen Özhaseki, seçim çalışmalarındaki enerjisinin büyük bir bölümünü Talas’a harcamıştı. Sonuçta AKP’nin adayı Rifat Yıldırım Talas’ta az bir oy farkıyla koltuğuna oturmuştu. Yani her seçimden önce Özhaseki çalışır, en azından biz öyle biliyoruz, ilçe belediye başkan adayları da bu müsait ortamdan yararlanırdı. Başkan Özhaseki, her seçimden önce gerçekleşmesi muhtemel bu algıyı oluşturabilmek için çok çalıştı. Rakip partilerin adayları bile her seçim öncesinde bu psikolojinin altında ezilerek, yapılmadan sonucu belli olan bir seçime gerdi.
17 Aralık’taki operasyon olmasaydı, Özhaseki’nin karizmasının, seçimi çok rahat kazandıracağını bugün kesinlikle yazardım. Kulaktan kulağa söylenen AKP’nin merkezde ve ilçelerde yaptırdığı anket sonuçlarına göre, Başkan Özhaseki’nin sıkıntılı bir süreçten geçtiği aşikâr. Geçtiğimiz hafta AKP’nin Talas adayı Mustafa Palancıoğlu’nun söylediği, “Talas’ta biraz zayıfız” sözü de bir anlamda beni doğruluyor. Siyaseti çok iyi bilmeyen bürokrat kökenli Palancıoğlu’nun ağzından böyle bir sözün çıkması, sır gibi saklanan AKP’nin 2 haftada bir yaptırdığı anketlerdeki sonuçla ilgili ipucu verdi. Peşinen yazmam gerekiyor, ülke genelinde ne olur bilmem ama AKP’nin Kayseri’de hezimete uğrayacağını kesinlikle düşünmüyorum. Ancak Talas’ın da seçimlerin kırılma noktası olduğunu çok iyi biliyorum. MHP ile AKP arasında sürecek yarışta ipi göğüsleyenin az bir farkla seçimleri kazanacağını düşünüyorum. Hatta geçen seçimde MHP’nin adayı Fatih Köksal, bu seçimde de aday olarak gösterilseydi MHP’nin Talas’ta 3-4 puan farkla kazanacağını bugün yazardım. Çünkü siyasi ve sosyal konjonktürün müsait olduğu bir dönemde kendi karizmasına bağlı düşündüğüm oy oranını Fatih Köksal artıracaktı. Ama olmadı, Talas’ta MHP Erkan Kandemir ile yola çıktı. Kandemir’in ise bu süreyi çok iyi değerlendirerek, ne ile ve nasıl yarışacağını çok iyi araştırması ona göre strateji belirmesi beklenir. 30 Mart’taki seçimlerin sonuçları açısından manidar olduğunu ve diğer seçimlere benzemeyeceğinin sinyallerini aldığımız bir dönemden geçiyoruz.
