21 yıldır hayat kurtarıyorlar

21 yıldır hayat kurtarıyorlar
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Türkuaz Doğa Sporları Arama ve Kurtarma Merkezi, derneğin kurulduğu 1996 yılından bu yana Kayseri ve çevre iller öncelikli olmak üzere, Türkiye’de arama-kurtarma faaliyeti yapıyor.

Dernek Başkanı Mehmet Eskitaş, 1996 yılından kurulan çok uzun yıllardır eğitim faaliyetlerine devam eden Türkuaz Doğa Sporları Arama ve Kurtarma Merkezinin, 21 yıldır aktif olarak doğada ve sualtında arama-kurtarma faaliyetlerini sürdürdüğünü ifade etti.

“Kayseri’nin ilk ve tek su altı ve akarsu arama kurtarma ekibi”
Kayseri’nin ilk ve tek su altı ve akarsu arama kurtarma ekibi olduklarını belirten Başkan Mehmet Eskitaş, derneğin kuruluş öyküsü ve çalışmalarına dair şunları söyledi:
“1996 yılında artık, arama - kurtarma hizmetinin daha kurumsal yapılması ve gönüllü insanların bir çatı altında toplanması gerekiyordu. 96’dan bu yana Adana-Ceyhan depremi, 99 Marmara ve Düzce depremleri gibi birçok olayın içerisinde bulunduk. 99 Marmara Depremi’ne de ilk giren ekipte idik. Dışişleri Bakanlığı tarafından tescil edildik, uzun yıllardır da hem doğal afetlerde hem de doğa arama kurtarmalarında görev yapmaktayız.”

“İnsanların en ihtiyaç duyduğu anlarda yanlarındayız”
“Ülkedeki tescilli arama-kurtarma ekiplerinden biriyiz. Dağcılık, kayak, hava sporları, su altı ve su üstü sporları devam ediyor ama asıl işimiz bu alanlarda, Kayseri’de ya da civar illerde ihtiyaç duyulduğu anda arama - kurtarma hizmetini gerçekleştirmek. Arama- kurtarma için öncelikle bir kaza ya da olayın meydana gelmiş olması gerekiyor. Bizler insanların en ihtiyaç duyduğu bu anlarda yanlarında< oluyoruz. Bu zamanlarda doğru zamanda ve doğru yerde, doğru teknikle kurtarma yapmanız lazım. Çünkü insan hayatıyla uğraşıyorsunuz, yapabileceğiniz en küçük hata insanın hayatını kaybetmesine ya da daha kötüye gitmesine neden olur. Bu nedenle arama-kurtarma faaliyetlerini, insanların en acil ve en kötü durumlarında onların dertlerine çare olmak gibi düşünebiliriz.”

Dernek doğa sporlarında da aktif..
“Doğa sporlarında ise dağcılık, kayak ve raftingle ilgili çalışırız. Bu yıl Türkiye Rafting Şampiyonasını Kayseri’de yaptık. Ayrıca derneğimiz, Türkiye Rafting Federasyonunun, tescilli ve resmi akarsu arama - kurtarma ekibidir. Ben de ayriyeten Türkiye Rafting Federasyonu Güvenlik Koordinatörlüğü görevini yapmaktayım. Onun haricinde su altı ekibimiz var. Sualtı ekibimiz hem rekreasyonel olarak hem de sualtı arama - kurtarma ekibi olarak çalışır. Akarsu, dağ, afet ve acil durumlarda çalışan arama - kurtarma ekibimiz var.”

Kayseri’de tek yetkili kuruluş
“Türkiye’de sekiz bölgede su altı polisi var. Aslında bu arama-kurtarma olaylarının hepsi kriminal olaylardır ve kolluk kuvvetinin görevindedir. Kayseri’de de su altı polisi olmaması nedeniyle, boğulmalarda, akarsu kazalarında, trafik kazalarında ya da suya uçan araçlarda Savcı Bey’in izni ile biz müdahale ederiz. Doğa sporları arama - kurtarma ekibimizin içinde dört farklı ekip çalışır. İki çekirdek, dört de destek ekibimiz vardır. Bize ihbarlar kolluk kuvvetinden, 112’den ya da AFAD’dan gelir. Gelen ihbarları birlikte değerlendiririz, operasyonumuzu planlarız, gider operasyonu bitirir, kazazedeyi canlı ise canlı; ölü ise ölü bir şekilde kolluk kuvvetlerine teslim eder ve raporumuzu yazarız.”

AFAD’dan tek farkı gönüllü çalışmak..
“AFAD’dan farkımız şudur: AFAD biz devlet kuruluşudur. Bizim de, tüm gönüllü arama kurtarma ekiplerinin de, birlikte çalıştığı bir devlet kurumudur. Türkiye’de arama - kurtarma yönetmeliğine göre, olay yeri yöneticisi ve sorumlusu AFAD’dır. AFAD’ın izni ve müsaadesiyle buralarda çalışır gönüllü ekipler. Kayseri’de de AFAD merkez ve ille protokolü olan arama - kurtarma derneği biziz.”

Kızılırmak vakası dışında bulunamayan yok
“Ekibimizde herkesin profesyonel bir işi vardır. İhbar geldiğinde toparlanırız, aram - kurtarmanın çeşidine göre olay yerine doğru hareket ederiz. Çekirdek ekibimiz 17 kişi, toplamda da 35 kişiyiz. Bize önce kolluk kuvvetinden ihbar gelir. Gelen ihbar sonucunda ekibi bilgilendiririz, operasyon merkezimizde toplanırız, malzeme hazırlığını yaparız ve olay yerine gideriz. Bu hazırlık yaklaşık 40 dakika ile 1 saat içerisinde değişir. Olay yerine vardığımızda da, olay yerinin şartları, durumu bizim hangi tekniği kullanacağımızı gösterir. Şimdiye kadar da Kızılırmak haricinde bulamadığımız hiçbir yer olmadı. Olay 4 yıl önce meydana gelmişti. Yemliha Belediyesinin çalışanı burada trafik kazası sonucunda kayboldu. Vatandaşımız hala kayıp. Suda olduğunu gören yok ama araç suyun kenarında olduğu için aramalar suda yoğunlaştı.”

2016’da 17 boğulma vakası
“2016, 2015’e göre çok daha iyi bir yıldı bize göre. 17 boğulma olayımız ve kazamız vardı. 9’u suda boğulma, geriye kalanı da trafik ve dağ kazaları idi. 2 canlı olarak kurtardığımız vatandaşımız var, geri kalanı maalesef ölü olarak çıkarıldı.”

Dernek aynı zamanda bilinçlendirme faaliyetleri de gerçekleştiriyor
“Geçen yıl AFAD Müdürlüğüne, Valiliğe ve bölge müdürlüklerine dilekçelerimizi gönderdik. Özellikle baraj göllerine girilmesinin tehlikeli ve yasak olduğu, bu alanlarda kolluk kuvvetlerinin ya da özel güvenlik görevlilerinin hafta sonları görev yapması gerektiği, vatandaşı bu konularda bilgilendirecek programların yapılması gerektiği, en azından Yamula ya da Sarımsaklı Baraj Gölü’ne ya da civardaki baraj göllerine girerken amatör balıkçı arkadaşlarımızın can yelekleri ile girmeleri, küçük çocukları ve aileleri ile suda bulunmamaları ile ilgili birçok kamu ve kurumu uyarıcı yazılar yazdık. Bu anlamda da her hafta sonu ekibimiz boş olduğu sürece Yamula ve Sarımsaklı Barajlarına ekip arkadaşlarımızı gönderip bilgilendirme ve vatandaşı uyarıcı çalışmalar yapmaktayız.”

Kaza varsa, ihmal var
“Araç ya da su kazalarında mutlaka bir ihmal ya da bir yanlış var ki, kaza olmuş ya da ölümle sonuçlanmış. Zaten her şey doğru ya da sınırlarında uygulansa orada bir kaza gerçekleşmez. Kaza gerçekleştiğine göre bir ihmalle zinciri söz konusudur. Bu ihmaller zincirinden dolayı da maalesef insanlar hayatını kaybederler.”

Türkiye’nin ilk ve tek ‘kamu güvenliği dalış sistemi’ Kayseri’de
“Bölgeyi bilmek, yerel arama - kurtarma yapmak çok önemli. Meslekte 27’nci yılım. Yaklaşık 20 yıldır sualtı arama-kurtarma ile uğraşıyorum. Artık Yamula ya da Sarımsaklı Barajının altını bir mahallemiz gibi tanıyoruz. Ya da Zamantı, Kızılırmak Nehri buraların altını çok iyi tanıyoruz. Boğulma nerede olabilir ya da ceset nereye sürüklenir, nerede sıkışır onları çok iyi biliyoruz. Özellikle son 2 yıldır ‘kamu güvenliği dalış sistemi’ni kurduk. Yıllardır Türkiye’de rekreasyonel ya da sportif belgelerle yapılıyordu arama-kurtarma. Tüm dünyada ‘kamu güvenliği dalış sistemi’ ile yapıldığı için Türkiye’de de bu yıl başlattık. Türkiye’nin ilk ve tek ‘kamu güvenliği dalış sistemi’ Kayseri’dedir. Tabi ki bununla da gurur duyuyoruz.”

En uzun doğa araması 21 gün
“En uzun aramamız Zamantı Irmağında idi. Orta yaşlı bir ablamızın intihar vakıasıydı, altı gün boyunca aradık. Altı günün sonunda bir kaya altı kovuğuna sıkışmış durumda bulduk. Su kazasında bizi en zorlayan vakalardan biridir. Doğada kaybolmada da, Develi’nin Küçükkünye köyünde iki kardeşin kaybolma vakasıydı. Dünya literatüründe de tektir. Biri 3 buçuk, biri 5 yaşında iki amca çocuğunun, köylerinden kuş uçuşu 47 kilometre yürümüş. Çocukları Feke’de bir orman korucusu bulmuştu. O yaşlardaki çocuklar için dünyadaki tek en uzun süren arama-kurtarmadır. Yaklaşık 21 gün sürdü. Çocuklardan biri ölmüştür.”

“Hırka köyünde bulduğumuz vatandaşı unutamadık”
“Yamula Barajında suya düşen bir vatandaşımızın teknesini boş halde bulmuştuk ama kendisini bulamamıştık. Serpme atarken suya düşmüş. Gece yarısında başlamıştık aramaya. Sabaha karşı Hırka köyünün yakınlarında kıyıya yakın bir yerde bidona tutunmuş halde, donmak üzereyken bulduk. Canlıydı ve kurtarma botumuzda kalbi durdu tekrar çevirdik.”

“Erzincan ve Marmara Depreminde aynı kişiyi kurtardık”
“Erzincan’da hayatını kurtardığımız bir vatandaş vardı, ailesi vefat etmişti. Daha sonra Sakarya’ya taşınıp tekrar 99 Marmara Depremi’nde tekrar depreme maruz kalıp ikinci evliliğinden çocuklarını da tekrar depremden kaybedip kendinin kurtulması ve tesadüf eseri onu tekrar bizim kurtarmamız, unutamadığımız en önemli anılardan biridir.”

Başkan Mehmet Eskitaş, son olarak dernek üyesi olmak isteyenlerin, derneğin sosyal medya hesaplarından kendilerine ulaşabileceğini ve eğitimlere katılabileceğini sözlerine ekledi.