ÖZDEMİR'E 'BELGELİ' KUMPAS!
Kayseri Eski Emniyet Müdürü Orhan Özdemir’e kumpas mı kuruldu? Kayseri’nin ardından Ankara Emniyet Müdürü olarak görev yaparken, tutuklanan Özdemir’e kumpas kurulduğu öne sürüldü. Sabah Gazetesi’nde yer alan habere göre Özdemir’i cezaevine gönderen süreçte; Kayseri’yi yakından ilgilendiren iki önemli davada ismi geçen Ankara Cumhuriyet Savcısı Cemil Tuğtekin ve Emniyet Müdürü Muharrem Durmaz’ın rol aldığı iddia ediliyor.
Türkiye 17 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk operasyonunun ardından birçok alanda kumpas yapıldığı iddiası ile karşı karşıya geldi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı, Milletvekili Yalçın Akdoğan’ın ‘orduya kumpas kurulduğu’ yönündeki değerlendirmelerin ardından bu kez de iktidara yakınlığı ile bilinen Saban Gazetesi, Kayseri eski İl Emniyet Müdürü Orhan Özdemir’e kumpas kurulduğunu öne sürdü. Konunun Kayseri ile bağlantısı bununla da sınırlı değil. Zira Özdemir’e kumpas kurduğu öne sürülen Ankara Cumhuriyet Savcısı Cemil Tuğtekin, Kayseri’nin yakından takip ettiği Kayseri Şeker Fabrikası ve Par Temizlik operasyonlarını da yürüten savcı. Sabah Gazetesi bu gelişmeleri okuyucularına şu sözlerle duyurdu: “SABAH, paralel yapının üst düzey bir polis şefine kurduğu kumpasın belgesine ulaştı. Belgeye göre paralel yapı, Ankara eski İl Emniyet Müdürü Orhan Özdemir'i cezaevine göndermek için böcek yerleştirmekten sahte evrak düzenlemeye kadar her yolu denemiş. SABAH Özel İstihbarat Bölümü'nün ulaştığı belgede, 16 Şubat'ta Muş Emniyet Müdürü iken görevden alınan Muharrem Durmaz, Orhan Özdemir'e nasıl kumpas kurduğunu kendi ağzından anlatıyor.
SAVCIYA ÖZEL POLİS KURYESİ GÖTÜRDÜ
17 Aralık operasyonu ve 25 Aralık girişiminden sonra Emniyet'te merkeze alınan Durmaz'ın ıslak imzasını taşıyan bu belge, özel polis kuryesi tarafından Ankara Cumhuriyet Savcısı Cemil Tuğtekin'e gönderildi. Bu kritik belgedeki imzanın Muharrem Durmaz'a ait olduğu, İstanbul Üniversitesi Adli Bilimler ve Grafoloji Uzmanı Öğretim Görevlisi Şahin İplikçi tarafından hazırlanan bilirkişi raporuyla da ispatlandı. Orhan Özdemir'in Ankara İl Emniyet Müdürü olduğu dönemde İstihbarat'tan sorumlu İl Emniyet Müdürü Yardımcısı olan Muharrem Durmaz'ın Savcı Cemal Tuğtekin'e gönderdiği belgede Orhan Özdemir'e kurulan kumpas aynen şu cümlelerle anlatılıyor: "Değerli savcım Cemil Tuğtekin… Geçen hafta hâkim arkadaş aradı, bir araya geldiğimizde (Ankara) İl Emniyet Müdürü Orhan Özdemir'le ilgili evrak üretilmesi için bazı stratejiler üzerinde tartışmıştık. Bununla ilgili İstihbarat Şube Müdürlüğü'ndeki yetkili personelimizle ve dairemizdeki mesai arkadaşlarımla aşağıda açıklayacağım planı uygun görürseniz icraata geçiyoruz. Farklı görüşünüz olursa kurye olarak gönderdiğim arkadaşla not alarak bana iletebilirsiniz. Telefon görüşmesi yapmayalım. Görüşmelerinizi malum benzin istasyonunun kafeteryasında yapalım.’
YAZICOĞLU KAZASI PLANI
Durmaz, kumpas senaryosunu, yazının hemen girişinde itiraf ettikten sonra Orhan Özdemir aleyhine tanıklık yapacak isimlerin nasıl belirlendiğini de anlatıyor. Bu arada mektubun gönderildiği Savcı Cemil Tuğtekin, aynı zamanda Orhan Özdemir'i Kayseri'de sürdürülen soruşturmaya dâhil eden savcı. Durmaz mektubunda devamla, Özdemir aleyhine tanıklık yapma planını şöyle ifşa ediyor: ‘Kayseri'ye donanımlı bir ekip gönderdim. Orada bağlantı kuracağımız bir isim verirseniz Orhan Özdemir'le ilgili aleyhte tanıklık yapabilecek şahısları tespit edip rapor haline getirmeyi düşünüyoruz. Daha sonra bu raporu bir ihbar mektubuyla devletin her kademesine gönderme düşüncemiz var. Orhan Özdemir'le ilgili daire mutemetlerimizle görüştük. Orhan Özdemir'in mal beyanı, soruşturma dosyaları aldığı cezalar gibi doneleri toplatıyorum. İhbar mektubumuzda bunlarda ayrıntılı bahsedip eklerine belgede koyup ihbarın inandırıcı olmasının sağlamak istiyoruz. Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopterinin düşmesi olayı ile ilgili illerin istihbarat şube müdürlerine baskı yapıp Orhan Özdemir hakkında aleyhte ifade vermeye ikna ettik.’
Kayseri Olay Gazetesi konuyla ilgili olarak tutuklu bulunan eski Emniyet Müdürlerinden Hanefi Avcı’nın Avukatı Fidel Okan’ın benzer iddilarına da yer vermiştik.
ERDOĞAN BAŞTÜRK’Ü ŞİKAYET ETTİ:
Rüşvet ve Yolsuzluk operasyonu sonrası, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik çıkışı ile dikkat çeken Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın, AKP’den Kayseri Milletvekilliği yapan Adem Baştürk’ü şikayet ettiği ortaya çıktı. Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri olarak görev yapan Baştürk’ü KİPTAŞ Genel Müdürüne şikayet ederek, “Ne kadar pis iş varsa bana yaptırmaya kalkıyor” dediği ileri sürüldü.
17 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk operasyonunun ardından telefon görüşmeleri bir biri ardına gündeme taşınmaya başladı. Son olarak 17 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu’nun ardından Başbakan’a yönelik sözleriyle dikkat çeken Çevre ve Şehircilik Eski Başkanı Erdoğan Bayraktar ile KİPTAŞ Genel Müdürü arasında geçtiği öne sürülen konuşma gündeme bomba gibi düştü. Oda TV’de yer alan habere göre Bayraktar, telefon konuşmasında AKP’den Kayseri Milletvekilliği görevini yürüten Adem Baştürk’ü şikayet ettiği ileri sürülüyor. İşte o haber:
Rüşvet ve yolsuzluk operasyonu sonrası "Başbakan Erdoğan istifa etmeli" çıkışıyla gündeme gelen Erdoğan Bayraktar'a ait olduğu iddia edilen yeni kayıtlar ortaya çıktı. Telefonda KİPTAŞ Genel Müdürü ile konuşurken İBB Genel Sekreteri'nin şikayet eden Erdoğan Bayraktar, "Ne yeşil alan tanıyor ne SİT" diye yakınıyor. Bayraktar'ın şikayet ettiği İBB Genel sekreteri Erdoğan'ın dava arkadaşı...
Karşı gazetesinin manşetten verdiği konuşmalara göre, Bayraktar, Etiler Polis Arazisi'ne bir yerine 3 emsal verdiklerini itiraf ediyor. Bayraktar İBB Genel Sekreteri Adem Baştürk hakkında ise ağır sözler söylüyor: "Ne kadar pis iş varsa bize yaptırmaya kalkıyor. Kuşdili'ni imara açtı, bana 20 defa telefon açtı, 'burayı tasdik et' diye. SİT alanı, doğal SİT alanı demiyor, imar yapıyor."
Soruşturma dosyasındaki tapelerde KİPTAŞ Genel Müdürü İsmet Yıldırım ile konuşan eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın sözleri şoke edici. Yıldırım, Çatalca'daki arazinin deprem riskli alan ilan edilerek kendilerine verilmesini istiyor. Bayraktar, "Neye istinaden? Bizi asarlar. Hesabını kim verecek?" diye itiraz ediyor.
'ZATEN 3 KAT EMSAL VERMİŞİM'
Soruşturma dosyasına giren konuşmalarda; İstanbul Etiler'deki polis okulu arazisinin 'afet riski taşıyan alan' ilan ederek ranta açılmasını sağladığını itiraf eden Bayraktar, buna karşılık Çatalca'ya taşınacak polis okulu için de 'imar oyunları' planlıyor. Çatalca'nın en bakir yerlerinde bulunan 400 metrekarelik arazinin akıbetine ilişkin 24 Temmuz 2013'te Kiptaş Genel Müdürü İsmet Yıldırım ile konuşan Bayraktar, Yıldırım'ın talepleri üzerine isyan ediyor. Çatalca'daki arazinin rezerv alanı ilan edilmesini isteyen Yıldırım'a, zaten araziye hukuksuz olarak 3 katı emsal verdiğini söyleyen Bayraktar, "Ben neye istinaden yapayım bunu? Bizi asarlar ya!" dediği görülüyor. Fezlekede, söz konusu görüşme için şu yorum yapılıyor:
"Görüşmeden de açıkça anlaşılacağı üzere henüz protokolü imzalanırken KİPTAŞ'a ve örgüt üyelerine devletin üst kademelerinin talimatı ile devredilmesi planlanan Etiler Polis Okulu arazisinin ihale edilmeden usulsüz bir şekilde alınabilmesi için fikir yürütüldüğü, bu konuda yardımcı olması açısından Adem BAŞTÜRK (Hoca diye hitap edilen, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri) ile görüşüldüğü, onun da "çalışsınlar bana getirsinler" dediği, ayrıca İBB Yazı İşler ve Kararlar Daire Başkanı Turan KONAK'A da akıl danışılacağı tespit edilmiştir."
İŞ BİTİRİCİ BAYRAKTAR
Peki bu görüşme nasıl mı sonlanıyor. Yine fezlekeye göre 'mutlu' sonla: "Çatalca'dem 400 dönümlük araziyi Emniyet Genel Müdürlüğü'ne verecekleri, Etiler Polis Okulu'nun riskli alan ilan edilmesinin karşılığında bu arazinin rezerv alan ilan edildiği, Erdoğan Bayraktar'ın 'konuyu Vedat ile konuşacağım', 'bunu halledeceğiz, halledeceğiz bak tamam...' dedikleri tespit edilmiştir."
BAYRAKTAR'IN GÜCÜNÜN YETMEDİĞİ 'HOCA' KİM
Konuşmalarda Bayraktar'ın gücünün yetmeyeceğinin vurgulandığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Adem Baştürk'ün geçmişi, gücünü nereden aldığını gösterir nitelikte. Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyeliği ve Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcılığı ve Genel Sekreterliği, 22.Dönem Kayseri Milletvekilliği, TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkanlığı ile Parlamentolararası Birlik Türk Grubu Üyeliği yaptı.
ERDOĞAN'IN DAVA ARKADAŞI
Dönemin İBB Başkanı Tayyip Erdoğan ile aynı yolsuzluk davasından yargılanan Baştürk, hakkındaki "zimmet, ihaleye fesat karıştırmak, görevi ihmal" suçlamalarından, 3 Kasım 2002'de milletvekili olarak kurtuldu. Sonrasında yargılama düştü, şaibeler ortadan kalkmadı ama Baştürk, tekrar İBB Genel sekreterliğine getirildi. Ucu Bilal'e gidiyor Bilal Erdoğan 17 Aralık yolsuzluk operasyonunun ardından internete düşen ses kayıtlarında; Etiler Polis Okulu arazisiyle ilgili Yasin elKadı ve Bilal Erdoğan'ın ortak olduğu yatırımı bizzat Başbakan Erdoğan'ın takip ettiği iddia edilmişti. Bilal Erdoğan'ın 'gizli ortağı' olduğu Bosphorus'tan yüzde 10 komisyon istediği, ortakların ise bu duruma isyan ettiği öne sürülmüştü.”