'Öyleyse Suriyeliler bugün gitsin bugün batalım'

KAYSO Başkanı Mehmet Büyüksimitci, Gazeteci Osman Çiftçi ve Gazeteci Cem Atakan'ın sunduğu 'Ramazan Özel Yüz Yüze Programı'nda konuk oldu. Programda, Suriyelilerin Kayseri sanayisine katkısı konusu da gündeme geldi. Detaylar Kayseri Olay Gazetesi olarak hazırladığımız Kayseri haber bültenimizde…

Youtube Kanalı
Youtube Kanalı
Abone Ol
'Öyleyse Suriyeliler bugün gitsin bugün batalım'

Gazeteci Osman Çiftçi ve Gazeteci Cem Atakan’ın hazırlayıp sunduğu Olay Türk Tv’de ekranlara gelen ‘Ramazan Özel Yüz Yüze Programı’na Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mehmet Büyüksimitci konuğu oldu. Programda, Kayseri sanayisinin durumu, maliye politikaları ve ihracat gibi konular ele alındı.

Zaman zaman Kayseri’de siyasetçiler tarafından gündeme getirilen “Suriyeliler giderse, Kayseri sanayisi batar” konusunu Gazeteci Cem Atakan, Başkan Büyüksimitci’ye sordu.

Başkan Büyüksimitci, şu şekilde yanıtladı: "Hiç kimse sayısal konuşmadığı için, Suriyeliler gidince burası batacakmış, eğer öyleyse bugün gitsinler bugün batalım. Böyle bir şey söz konusu değil, olamaz. Belli şeylere katkıları vardır.

Büyük şirketlerin ilk bin şirketine baktığınızda Kayseri'deki cironun yüzde kaçını yapıyorlar? Üretimin yüzde kaçını yapıyorlar? Yani otuz yedi tane şirketimiz var. Ondan sonrakileri de büyüklere katabilirsiniz. Bize ciroyu yaptıran istihdamı yaptıran Anadolu Holding, Demiryaka Holding, FEMAŞ, SİMFER, KUMTEL düşünün. Bunları üç bin beş bin kişi çalıştıran şirketler, kayıtlı çalıştırır, kayıtsız herhangi bir çalışan olmaz. Şu anda en fazla çalışan sayının yüzde onunu çalıştırabiliyorsun ki o kadar kalifiyeli oralarda çalışan Suriyeli de yok. İzinleri de alınması da çok kolay değil. Uzun bir süreç, devlet bazen kolaylaştırıyor bazen zorlaştırıyor. Sırf siyaseten söylenmiş geliyor, şunlar giderse şu olur, bu gelirse bu olur. Belli işlere katkısı olabilir. Nedir o? Döşemeci bulamıyor, üç tane döşemeci veya ağır iş kolları diyelim" dedi.

'Öyleyse Suriyeliler bugün gitsin bugün batalım'

Başkan Büyüksimitci, konuşmasına şöyle devam etti: "1960’lı yıllarda ilk gurbetçilerimiz Avrupa'ya giderken niye gitti? Almanlar dediki 'ya ben o işi yapmam, ben bu işi yapmam'. O zaman bizim insanımız gitti bize normaldi o işler. Ekmeğimizi helal kazanmakla ilgili hiçbir problemimiz yoktur. Bizim insanımız gitti ve o işi yaptı. 

Türkiye'de de artık bizim kendi çoluğumuz çocuğumuz diyor ki 'ben bunu yapmam'. Çobanlık yapan adam duydun mu Türk? Afganlar olmasın çobanlık işi bitti diyorlar. Normalde bununla ilgili mesleki eğitimler açıldı. Devlet birtakım istisnalar yaptı, daha fazla maaş vermek, sigortasıyla ilgili ama ona rağmen olmadı. Niye? Çünkü basit antımda 'ne iş yapıyor? Çoban. Kız vermiyorlar köyde' diyor. Halbuki bir Avrupa'da bir Amerika'da bunlar itibarlı mesleklerdir. Metin zincirinin en önemli halkalarından birine hükmediyorsun. Ama biz de niyeyse böyle bir takım meslekler aşağılanıyor uzun yıllardır" dedi.

Büyüksimitci, şu noktayı da vurguladı: "Belli meslek gruplarında Suriyeli veya yabancı çalıştırmakla ilgili devletin bir politikası olması gerektiğini düşünenlerdenim. Ama bu çok yanlış anlaşılmaya da müsait. Çünkü birtakım arkadaşlarımız da, "Bir sürü insan işsiz" diyor. Bugün İŞKUR'a gidin, kaç tane açık iş var? Oraya kaç kişi başvuruyor? Dolayısıyla bu kısır döngüyü kırmamız lazım. Mutlaka bununla ilgili ben seçimden sonra bir çalışma yapılması gerektiğini düşünüyorum. Lüzumsuz, gereksiz insanları buraya getirelim demiyoruz. Ama ya işte çoban ihtiyacın varsa çoban ihtiyacın kaynakçı ihtiyacın varsa kaynakçı ihtiyacı. Bu illaki Suriyeli, Arap ülkeleri değil, Afrika ülkelerinden de olur.

Fransa da bunu yaptı, Hollanda'da, Belçika'da yaptı. Bizim tabii onlara göre de bir avantajımız var. Genelde o tarz ülkeler biliyorsun geçmişten kaynaklı emperyalist sömürge düzeniyle yetişmiş. Biz de gelenleri insan olarak gördüğümüz için kardeş olarak çok daha başarılı olabiliriz" dedi.