Otomobil sahiplerini ilgilendiren önemli karar

Otomobil sahiplerini ilgilendiren önemli karar
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Tavsiye kararında, “Kamu hizmetine ilişkin pek çok faturanın, harcın artık internet üzerinden ya da kredi kartı ödemesi ile yapıldığı, nakit kullanımının giderek azaldığı günümüzde araç muayenesine gelen vatandaşlara ödemelerin yapılmasında kolaylık sağlanması, nakit ödeme alternatiflerinin sunulmasının bir gereklilik olduğu açıktır” denildi.

Özelleştirilen araç muayene istasyonlarında ücretin nakit ödendiğini, ödeme sırasında bozuk para sıkıntısı dolayısıyla kimi zaman para üstü verilemeyerek fazla ücret alındığını ileri süren bir kişi, ücretlerin kredi kartıyla da ödenmesi için KDK’ya başvuruda bulundu. KDK, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına, söz konusu ücretlerin kredi kartı ya da banka havalesiyle de tahsil edilebilmesi için düzenleme yapılmasını tavsiye etti.

‘KREDİ KARTIYLA İLGİLİ BİR HÜKÜM YOK’

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığından KDK’ya konuya ilişkin gönderilen yazıda, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu gereğince araçların muayenelerini yapma ve yaptırma görevinin bakanlığa verildiği, kanunda yapılan değişiklikle araçların bakanlığa ait muayene istasyonlarında veya bakanlık tarafından yetki verilen gerçek veya tüzel kişilere ait istasyonlarda yapılabildiği kaydedildi. Yazıda, kanunda araç muayene ücretlerinin kredi kartıyla tahsiline ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı bildirildi. Araç muayenelerini yapmakla yetkili şirket ise gönderdiği yazıda, muayene ücretlerinin kredi kartı veya banka havalesi ile tahsilatına yönelik bir düzenlemenin sözleşme kapsamında yer almadığı, büyük bir kısmı devlete doğrudan aktarılan gelirlerin, kredi kartıyla tahsil edilmesinin bankalara ödenecek yüksek tahsilat komisyonları nedeniyle giderleri artıracağı ifade edildi.

Araç muayenelerinin, bakanlık tarafından özel şirket TÜVTÜRK’e imtiyaz sözleşmesi çerçevesinde sözleşme tarihinden itibaren 20 yıl geçerli olmak üzere yaptırıldığının belirtildiği kararda, imtiyaz işleminin hukuki niteliği itibarıyla yarı akdi, yarı idari karma bir işlem olduğu ifade edildi. Kararda, Karayolları Trafik Kanunu ile Araç Muayene İstasyonlarının Açılması, İşletilmesi ve Araç Muayenesi Hakkında Yönetmeliğin ilgili maddelerinde araç muayene istasyonlarında tahsil edilecek ücretler ve tahsil edilen ücretlerin ne kadarının hazine payı olarak ödeneceğinin hüküm altına alındığı ifade edildi.

İlgili kanun ve yönetmelikte ücretin tahsilinin nakit ya da banka aracılığıyla yapılıp yapılmayacağına ilişkin düzenleme bulunmadığına işaret edilen kararda, söz konusu düzenlemeye idare ile imtiyazcı arasında yapılan imtiyaz sözleşmesinde de yer verilmediği kaydedildi. Kararda, “Bakanlık tarafından muayene ücretlerinin tahsilinin nasıl yapılacağı sözleşmenin akdi hükümleri kapsamında olup anılan nakit tahsilatının banka aracılığı ile yapılması yönünde yapılacak değişikliğe ilişkin iradenin karşılıklı olması gerekmektedir. Dahası, yapılacak değişikliğin özel işletmeye gider kalemi olarak yansıyacağı, dolayısıyla imtiyazcıya sağlanan mali avantajlarda bir değişiklik meydana getireceği, imtiyazın mali dengesinin az veya çok ölçüde bozulacağı açıktır.” denildi.

‘NAKİT ÖDEME ALTERNATİFİ GEREKLİLİK’

Mevcut imtiyaz sözleşmesi üzerinde TÜVTÜRK A.Ş’ye akdi hükümler dahilinde gider artırıcı bir değişiklik yapması hususunda zorlama yapılamayacağı vurgulanan kararda, hızla ilerleyen bilişim teknolojisi ile bankacılık sektöründeki teknolojik gelişmelerin de düşünülmesi gerektiği belirtildi.

Kararda, şunlar kaydedildi:

“Kamu hizmetine ilişkin pek çok faturanın, harcın artık internet üzerinden ya da kredi kartı ödemesi ile yapıldığı, nakit kullanımının giderek azaldığı günümüzde araç muayenesine gelen vatandaşlara ödemelerin yapılmasında kolaylık sağlanması, nakit ödeme alternatiflerinin sunulmasının bir gereklilik olduğu açıktır. Bu alternatiflerin sunulması şu an öngörülmemekle birlikte ekonomide kayıt dışılığın önüne geçilmesi yönünden de önem arz etmektedir. Tüm bu nedenlerle, idarenin bir sonraki sözleşme döneminde şikayet konusunu göz önünde bulundurarak, sözleşmede tahsilatın banka aracılığı ile yapılmasına yönelik hükümlere yer vermesi beklenmektedir.”

İmtiyaz sözleşmesinin yenilenmesine 10 yıl kaldığının hatırlatıldığı, imtiyaz sözleşmesi dışında kalınarak verilen kamu hizmeti kalitesinin artırılabileceğine işaret edilen kararda, böylece komisyon giderinin, kredi kartıyla ödemeyi tercih eden vatandaşlar üzerinde olacak şekilde idarenin ve imtiyazcının düzenleme yapabileceği belirtildi.