"ÖLÜMLER BİLE AKP'Yİ ENGELLEMEYE YETMİYOR"

"ÖLÜMLER BİLE AKP'Yİ ENGELLEMEYE YETMİYOR"
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

KÖLE TACİRLİĞİ CAN ALMAYA DEVAM EDİYOR…

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şube Başkanı Orhan Karakaya, Karaman Ermenek’te maden ocağında mahsur kalan işçilerle ilgili yaptığı açıklamada,  taşeron çatıştırmanın ölümlere sebep olduğunu vurgulayarak, “Madenden inşaata, enerjiden tersanelere kadar ülkenin dört bir yanından gelen işçi ölüm haberleri bile AKP iktidarının taşeron çalıştırma politikalarını engellemeye yetmiyor” dedi.

İş cinayetleri Türkiye’de can yakmaya devam ediyor. Karaman’ın ardından Isparta’da da yürek yakan haberler gelirken, sivil toplum kuruluşları da konuyla ilgili açıklamalarla yaşanan olaylara tepkilerini dile getiriyor. SES Şube Başkanı Orhan Karakaya yazılı bir açıklama yaparak, son yaşanan olayları değerlendirdi. Karakaya açıklamasında şu görüşleri dile getirdi: “Soma’da resmi kayıtlara göre 301 maden işçisinin yaşamını yitirmesinin ardından timsah gözyaşı dökenler, ‘Bu işin fıtratında var’ diyenler, bu gün de olağanüstü güvenlik önlemleri altında Ermenek’te boy gösterdiler, timsah gözyaşlarını akıtmaya devam ettiler.

Madenden inşaata, enerjiden tersanelere kadar ülkenin dört bir yanından gelen işçi ölüm haberleri bile AKP iktidarının taşeron çalıştırma politikalarını engellemeye yetmiyor. 

Torba yasa ile madenlerde çalışan işçilerin çalışma koşullarını, çalışma sürelerini ve ücretlerini ‘düzenlediklerini’ iddia edenler, öğle yemek saatinde madenin dışında olması gereken maden işçilerinin yemeklerini madenin içerisinde yemek zorunda bırakılmalarını  nasıl açıklayacaklar? Maden ocağını kapatarak işçilere şantaj yapan patronun, ocağı tekrar açmak için işçilerin yol ve yemeklerini kesmeyi şart koşması, işçilerin işsiz kalma kaygısı ile bu koşulları kabul etmek zorunda kalması, 21. Yüzyılda kölelik koşullarında çalıştırılmanın ufak bir göstergesidir. 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş müfettişleri tarafından Karaman Ermenek’te Has Şekerler Madenciliğe ait Linyit Ocağında Haziran 2014 tarihinde yapılan denetimlerde kontrol sondajları eksikliği tespit edilmiş, işin durdurulması gerekirken denetimin para cezası ile geçiştirilmesini, nasıl açıklayacaklar?

Daha önce de aynı ocakta su basmalarının olduğu, ancak tesadüfen işçilerin içeride bulunmadığı vakitlere denk geldiği için ölümlerin yaşanmadığı, ancak bunlardan sonra da herhangi bir önlem alınmadığı işçiler tarafından ifade ediliyor. Kaldı ki, gerekli önlemler alınmış olsaydı, suyun birikmesinin ve su baskınının olabileceğinin çok erkenden fark edilebileceği uzmanlar tarafından da söyleniyor. Bu demek oluyor ki facia göz göre, geliyorum diyerek olmuştur. Tıpkı birçok önlenebilir iş kazasında olduğu gibi”

İş cinayetlerinin kader diyerek geçiştirilemeyeceğini vurgulayan Karakaya, açıklamasını şöyle sürdürdü: “İş cinayetleri artarak devam ederken, madenler, şantiyeler, tersaneler toplu işçi ölümlerinin adresi olurken, taşeron çalıştırmayı esas çalıştırma biçimi haline getiren AKP iktidarı ölüm saçmaya devam ediyor. Ne yazık ki, yasaları düzenlemekle sorumlu bakanlıklar iş kazalarını durdurmak ve güvenli çalışma ortamlarını sağlamak yerine iş cinayetlerinin ardından sıkı koruma kalkanı altında saha incelemesinde bulunarak sorumluluklarını üstlerinden atıyorlar.

Hükümetin Soma’dan ders çıkartıp çıkarmadığı gazetelerde televizyonlarda sıkça soruluyor. Hükümetin Soma’dan ders çıkarmadığı ve bu zihniyetle böyle bir niyetinin de olmadığı bizler için bilinmez değildir. Ancak Soma’da işçilerin, işçi yakınlarının ve eşlerinin tepkisiyle çok açık yüz yüze gelen hükümetin, bu tepkilerden kendimi nasıl korurum hesabı yapmış olduğu bugün Ermenek’te çok açık görülmektedir. Ermenek’i dayanışmaya gelenlerden uzaklaştırmak, işçileri ve yakınlarını yalnızlaştırmak için ocak ve çevresi polis ablukasına alınmıştır. Binlerce polis ve jandarma geniş bir bölgeye konuşlandırılmış, Soma’dan dayanışma için gelenlerin yolu kapatılmış, iktidar temsilcilerinin alanda herhangi bir tepki görmeden açıklama yapabilmeleri için izole bir ortam hazırlanmıştır. Bakan, başbakan ve cumhurbaşkanı konvoylarının yolu, hızları yavaşlamasın diye “işçilerden ve yakınlarından temizlenmiştir”. Hükümetin aldığı ders, kendini korumaktan öte değildir.

Güvenlik önlemlerini bakanlar geldiğinde arttıran, işçiler için herhangi bir güvenlik önlemi almayan zihniyet, Konfederasyonumuzun oluşturmuş olduğu heyeti de güvenlik gerekçesiyle bölgeye almaktan imtina etmiştir. Ancak arkadaşlarımızın kararlılıkları sonucunda Konfederasyonumuzun Eş Başkanlarının içerisinde yer alan temsilciler gerekli incelemelerde bulunmak için madene ulaşmıştır. 

Biz sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak, iş güvencesinden yoksun, esnek ve kuralsız çalıştırma biçimi olan taşeron çalışmaya karşı bir daha ölümler yaşanmasın diye mücadele edeceğimizi, kamuoyuna saygı ile duyururuz.”