O ünlü ismin hayatı Kayseri'de değişti

16 Eylül 2016'da hayatını kaybeden Türk sinemasının unutulmaz ismi Tarık Akan'ın hayatının Kayseri'de değişti. Ölüm yıldönümünde sevenleri Akan'ı anarken, Kayseri Olay Gazetesi Kayseri'nin ünlü ismin hayatını nasıl değiştirdiğini derledik. Ayrıntılar Kayseri Olay Gazetesi olarak hazırladığımız haber bülteninde…

O ünlü ismin hayatı Kayseri'de değişti
Nejdet Kala
Nejdet KalaYazar
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et
simetri
simetri
simetri
simetri

Türk sinemasının unutulmaz ismi Tarık Akan, 16 Eylül 2016 tarihinde aramızdan ayrıldı. Ünlü sanatçıyı sevenleri ölüm yıl dönümünde unutmadı. CHP önceki dönem milletvekillerinden Çetin Arık, sosyal medyadan, “Zor iştir sanatçı olmak ama daha da zor olanı halkın sanatçısı olmaktır. Ömrü boyunca halkı için çabalayan gerçek bir aydın, gerçek bir sanatçı HALKIN SANATÇISI olmayı başaran yiğit insan Tarık Akan'ı rahmet, özlem ve saygıyla anıyorum” mesajı ile anarken, Kayseri Olay Gazetesi olarak Kayseri’nin ünlü sanatçının hayatındaki yerini sizler için derledik. 

O ünlü ismin hayatı Kayseri'de değişti
Babası asker olan Akan, babasının görevi gereği Türkiye’nin değişik illerinde yaşamak zorunda kalır. İlkokula Erzurum-Kars sınırlarında Dumlupınar’da başlayan Akan, babasının tayini Kayseri’ye çıkınca Sümer İlkokulu’na kaydolur. Gerisini Tarık Akan’dan dinleyelim; “Ben ilkokula Erzurum-Kars sınırlarında Dumlupınar’da başladım. Okulumuz bir odada 5 sınıf, 1 öğretmenden ibaretti. Bu arada bir sınıf atlayarak ikinci sınıfa geçtim. Daha sonra babamın tayini çıktı ve Kayseri’ye geldik. Burada da okula başlayınca henüz okuma yazma bilmediğim için tekrar birinci sınıfa aldılar. İkinci sınıfta ben inanılmaz bir kekeme oldum. Sanki hiç konuşamıyordum. Benim bir Aliye öğretmenim vardı. Bu durumumdan dolayı öğretmenim tüm çocuklar gittikten sonra beni yanına alır ve kekemeliğimi yenmem için her gün benimle ilgilenirdi. Beni konuşturmak için 1,5 yıl uğraştı. Bana dedi ki peki Tarık “senin en kolay söylediğin kelime nedir? Bende “hele”dir dedim. O zaman bana dedi ki bu kelime (hele)’nin arkasına kelimeler ekleyerek konuş dedi. Mesala hele be, hele sen gel, hele sen oraya gir, gibi beni eğiterek bana konuşmayı öğretti. O Aliye öğretmenimin sayesinde 5. sınıfa geldiğimde okulun birincisi olmuştum ve beni bilgi yarışmalarına sokardı. O öğretmenim bana yarınımı kazandırdı”