Nöropatik ağrılar hayatınızı zehir etmesin
Acıbadem Kayseri Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Hatice Köse Özlece, sinir sisteminden kaynaklanan nöropatik ağrıların, tedavi edilmemesi durumunda günlük yaşamı katlanılmaz hale getireceğini söyledi.
Nöropatik ağrıyı sinir sisteminden kaynaklanan ağrılar şeklinde açıklayan Dr. Köse Özlece, yanma, batma, karıncalanma, donma gibi hislerle tanımlanan bu ağrıların daha çok vücudun uç kesimlerinde görüldüğünü ifade etti. Deri üzerinde herhangi bir bulgu ortaya çıkmadığını belirten Dr. Köse Özlece, “Bu ağrılar da diğer ağrılarda olduğu gibi geceleri daha yoğun bir şekilde hissediliyor. Hastalarda uyku bozuklukları, uyuyamama, uykuya dalamama, günlük yaşantıda da şiddetli bir anormal his şeklinde kendini gösteriyor ve günlük hayatı bazen gerçekten olumsuz yönde etkiliyor. Tanıyı ancak nörolojik bulgularla koyabiliyoruz. Ayrıca buna yönelik elektromiyografi dediğimiz bazı çekimler yapıyoruz ve sinirlerin iletim hızlarını, iletim şekillerini ölçerek nöropatik ağrının şiddetini anlayabiliyoruz” dedi.
Ağrı kesicilere yanıt vermiyor
Nöropatik ağrıların temelinde diyabet, kanser ve kanser ilaçları, bazı vitamin eksiklikleri ve bazı ilaç maruziyetleri bulunduğunu kaydeden Dr. Köse Özlece, nöropatik ağrının diğer ağrılarda olduğu gibi tedaviye yanıt vermediğine dikkat çekti. Dr. Köse Özlece, tedavi sürecine dair şunları söyledi:
“Nedene göre tedavi yapılıyor; yani bu ağrıyı ortaya çıkaran bir neden varsa; şeker hastalığı, kanser, kanser ilaçları gibi nedenleri ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Nedeni ortadan kaldıramadığımız durumlarda da; kanser ilaçları gibi, bu ağrıları kontrol altına almaya çalışıyoruz. Tedavi edilmediği durumlarda hastanın yaşamını olumsuz etkiliyor. Özellikle gece uyku düzenini olumsuz etkilediği için bu da gün içinde dalgınlık, baş ağrısı ya da uykuya meyil şeklinde kendini gösterebiliyor. Zaten hastaları hoşnutsuz ettiği için tedavi yollarına başvuruyorlar.”
Görülme sıklığı binde 15
Nöropatik ağrıların görülme sıklığının binde 15 olduğunu söyleyen Dr. Köse Özlece, “Kadın ve erkeklerde görülme oranı hemen hemen eşit denebilir. Ayrıca, yaş arttıkça sinirleri etkileyecek hastalıkların artmasına bağlı olarak daha fazla görüldüğünü söylemek mümkün” ifadelerini kullandı.
