Netanyahu'nun Trump'a çağrısı: Türkiye'yi durdur!
Kayserili Finans Profesörü Boztosun, 'Netanyahu'nun, ABD Başkanı Donald Trump'a yönelik 'Türkiye'yi durdur' çağrısı, Ortadoğu'da yükselen gerilimlerin ve stratejik kaygıların yeni bir boyutunu gözler önüne seriyor' dedi.
Kayserili Finans Profesörü Derviş Boztosun, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD Başkanı Donald Trump'a yönelik "Türkiye'yi durdur" çağrısının, Ortadoğu'daki yükselen gerilimleri ve stratejik kaygıları gözler önüne serdiğini belirtti. Boztosun, bu çağrının İsrail'in Türkiye'nin bölgedeki hamlelerinden duyduğu derin endişeyi açıkça ortaya koyduğunu vurguladı.
Profesör Boztosun açıklamasında şu ifadelere yer verdi, "Netanyahu’nun, ABD Başkanı Donald Trump’a yönelik “Türkiye’yi durdur” çağrısı, Ortadoğu’da yükselen gerilimlerin ve stratejik kaygıların yeni bir boyutunu gözler önüne seriyor. Bu çağrı, İsrail’in, Türkiye’nin bölgedeki hamlelerinden duyduğu derin endişeyi net bir şekilde ortaya koyuyor. Peki, bu endişelerin temelinde neler yatıyor ve Netanyahu neden böyle bir adım attı?
İsrail’in en büyük kaygısı, Türkiye’nin Suriye’den Gazze’ye uzanan bir Sünni eksen kurma ihtimali. Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığını güçlendirmesi ve siyasi nüfuzunu artırması, İsrail için ciddi bir tehdit unsuru oluşturuyor. Özellikle Golan Tepeleri yakınlarında Türk askerlerinin konuşlanma olasılığı, İsrail’in stratejik kırmızı çizgilerinden biri. Bu bölge, İsrail’in güvenliği açısından hayati önem taşıyor ve buraya yakın bir tehdit, Tel Aviv’in güvenlik hesaplarını altüst edebilir.
Bununla da bitmiyor. Türkiye’nin Hamas ile yakın ilişkileri ve Gazze’deki duruma müdahil olma isteği, İsrail’in korkularını daha da derinleştiriyor. Hamas’ın Türkiye’den aldığı destek, İsrail’in çevresindeki baskıyı artıran bir unsur olarak görülüyor. Eğer Türkiye, Suriye’den Gazze’ye uzanan bir eksen kurmayı başarırsa, bölgedeki güç dengeleri kökten değişebilir. Bu, İsrail için yalnız askeri değil, aynı zamanda siyasi bir tehlike anlamına geliyor.
Son yıllarda Türkiye’nin Ortadoğu’daki rolü gözle görülür şekilde arttı. Suriye’de yürüttüğü operasyonlar ve siyasi manevralar, Ankara’nın bölgedeki etkisini pekiştirdi. Bu durum, İsrail’in güvenlik stratejilerini zorlaştırıyor. Türkiye’nin hem askeri hem de diplomatik hamlelerle bölgede bir güç merkezi haline gelmesi, İsrail’in çevresinde yeni bir baskı unsuru yaratıyor. Netanyahu’nun Trump’a seslenmesi, tam da bu yükselişin İsrail için artık tahammül edilemez bir noktaya geldiğini gösteriyor.
Netanyahu’nun Trump’a yönelttiği bu çağrı, tesadüf değil. ABD’nin bölgedeki siyasi ve askeri ağırlığı, İsrail’in Türkiye’ye karşı elini güçlendirebilecek en önemli kozlardan biri. Trump’ın görev süresi boyunca İsrail’e yakın duruşu, Netanyahu’nun bu talebinin temel dayanaklarından. İsrail, ABD’nin Türkiye’ye baskı uygulayarak Ankara’nın bölgedeki hamlelerini sınırlamasını istiyor. Netenyahu Son bir umud ile ABD'ye gitti. Lakin istediğini bulamadı. ABD Başkanı açık açık kendilerini riske atamayacaklarını söyledi.
Yetmedi Türkiye ile bence iyi geçinmeye çalış diyede nasihat etti. Açıkçası bir delilik yapacak olursan bu saatten sonra seni ABD bile kurtaramaz demek istedi.
İsrail’in korkuları şu an için artıyor ve bu, sadece bir başlangıç olabilir. Ortadoğu’daki rekabetin yoğunluğu, İsrail’in önümüzdeki dönemde daha büyük zorluklarla karşılaşabileceğine işaret ediyor. Netanyahu’nun Trump’a çağrısı, bu tehdidi bertaraf etmek için atılmış bir adım olsa da, bölgedeki dinamikler bu kadar basit bir çözüme izin verecek mi, bilinmez.
Ortada görünen bir gerçek var ki; İngilizler de, Amerikalılar da İsrailin Kalemini kırdı. Daha doğrusu ABD ve İngiltere Türkiye'nin ulaştığı gücü iyi kavradı; lakin İsrail bunu kabullenmek istemiyor." dedi.