'NEFRET SUÇUNUN BAŞ FAİLİ BAŞBAKANDIR'

'NEFRET SUÇUNUN BAŞ FAİLİ BAŞBAKANDIR'
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu, ülkede nefret suçunu işleyen baş failin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu iddia ederek, “Yüzde 50’yi diğer yüzde 50’ye düşman etmek için çabalamayın. Bunun için çırpınmanız nafile. Yoksa nefret suçu işlemekten, Allah korusun bu ülkede kardeşi kardeşe kırdırtmaktan yani yarın vatana, millete ihanet etmek, kamu düzenin bozmak ve çete kurmaktan söylemedi deme yargılanabilirsiniz” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu, bir süre önce yapılan seçimlerin ardından yönetime seçilen CHP Kayseri İl Başkanı Mustafa Ayan ve yönetimine hayırlı olsun ziyareti gerçekleştirdi. Ziyarete ilk olarak konuşan CHP İl Başkanı Mustafa Ayan, parti içi birlikteliğe dikkat çekti.

“ÖRGÜTÜMÜZÜN LİDERİDİR, BAŞTACIMIZDIR”

“Örgütümüzün başı olan Milletvekilimizin ve diğer partililerimizin, vatandaşlarımızın başımızın üstünde yer var” diyen Ayan, “Birlikte olmamız çok önemli.Zaten göreve talip olurken geçmişe bakmadan, geleceğimizi kardeşlik ve dostluk çerçevesinde kurgulamıştık. Doku uyuşmazlığı olmadan 3 haftamızı da bu kapsamda verimlik geçirdik.

İçimizdeki dostluk, dayanışma, kardeşlik duygumuzu dışarıdaki partililerimize ve partili olmayan arkadaşlarımıza da taşımak zorundayız. Milletvekilimizle görüşüyoruz ama resmi ziyareti bugüne ancak fırsat bulabildik. Örgütümüzün lideridir, baş tacımızdır. İnşallah Kayseri ve ülkemiz için bir şeyler yapacağız” dedi.

 NAKİOĞLU’NA DA TEŞEKKÜR ETTİ

Yurtdışı ve meclis çalışmaları nedeniyle resmi ziyaretin geciktiğini ifade eden Kulkuloğlu ise “Biz hep görüşüyoruz ama yoğun çalışmalardan dolayı resmi ziyaretimizi bugüne yapabildik. Önümüzde AKP’nin faşizan yönetiminden kurtulmanın ilk adımı olacak yerel seçimler var. Hep birlikte birlik içerisinde çalışıp, partimizi yerelde ve genelde iktidar yapacağız.

Son kongremizden sonra cesurca yönetime talip olan her iki adayımızı da tebrik ediyorum. Sayın Mustafa Ayan ve yönetimine de başarılar diliyorum. Alnımızın akı ile kardeşlik dayanışma içinde başarıyla seçimi tamamladık. AKP’nin baskıcı ve faşist iktidarı döneminde yönetime talip olma cesaretlerinden dolayı her iki adayımızı, seçilen yönetimi  de tebrik ediyorum. Bu nöbeti Sayın Ayan ve arkadaşlarının layığı ile yerine getireceğine güvenim tam. Önümüzde AKP’nin faşizan ve baskısı yönetiminden kurtulmanın ilk aşaması olan yerel seçimler var. El birliği ile, partimizi yerel de ve genelde iktidar yapmak için çalışacağız. Bu nedenle tüm örgütlerimize başarılar diliyorum” şeklinde konuştu.

“BU PAKETLENMİŞ DEMOKRASİDİR”

 

Ziyarette ülke gündemine ilişkin de değerlendirmeler de bulunan Kulkuloğlu, hükümetin açıkladığı demokratikleşme paketini eleştirdi. “Başbakan paket açıkladı, ben buna paketlenmiş demokrasi diyorum” diyen Kulkuloğlu, “Demokrasi bizim için amaç değil araçtır. Tramvaydan istediğimiz durakta ineriz’ diyen bir zihniyetten demokrasi paketi ya da demokratikleşme beklemek hayal kurmaktır. Demokrasinin olmazsa olmaz şartı katılımcılıktırama bu paketin hiçbir yerinde katılımcılık yok. Ne muhalefet var ne de AKP’nin kendi milletvekilleri ve örgütleri var. Üstelik basın mensupları dahi dışarıda bırakıldı” diye konuştu.

 

CUMHURBAŞKANI MİSAFİR GİBİ Mİ OTURUYOR?

 

Karşısındakine saygı duymayan, ifade özgürlüğüne tahammül edemeyen bir Başbakan’dan demokratikleşme beklemenin abesle iştigal olacağını ifade eden Kulkuloğlu, şunları söyledi: “Bunlar Kamu Güveni Ve Müsteşarlığı diye kurum kurdular. Bu kurumda ‘sessiz devrim’ diye bir kitap yayınladı. Ülkede olup bitenlere, açılım sürecine, baskıcı atmosfere baktığımızda bunun yanında son Cumhurbaşkanının da meclis konuşmasında ‘bu bir sessiz devrimdir’ demesi akıllara sayın Cumhurbaşkanı tarafsızlığını yitirdi mi? geliyor. Geri planda acaba mutfakta birlikte çalışıyorlar da yemeği yerken Cumhurbaşkanı misafir gibi mi oturuyor? Hani partiler üstü olacaktınız? Başbakanın emrindeki bir kurumun yazdığı kitabın gereğini sayın başbakan yaparken siz de bunu Meclis kürsünden nasıl haykırabiliyorsunuz? Bunu kamuoyunun taktirine bırakıyorum”

 

Başbakan Erdoğan’ın demokratikleşmenin önündeki en büyük engelin muhalefet olduğunu sık sık dile getirdiğini belirten Kulkuloğlu, “Öyle bir başbakan düşününki demokratikleşmenin önündeki en büyük engeli muhalefet olarak görüyor. Hâlbuki muhalefetin olmadığı bir demokrasi düşünülemez. Tarafsız kalması gereken Cumhurbaşkanı da tarafsız kalmadığına göre acaba hangi paket demokrasiyi getirecek. Buna kim inanır?” diye konuştu.

“BU SUÇUN EN BAŞ FAİLİ BAŞBAKANDIR”

“Bir üniversitenin adını değiştirmekle Alevi kardeşlerimize ya da bir üniversitede romanlara yönelik bölüm kurmakla Roman kardeşlerimize verdiniz? Hangi taleplerini yerine getirdiniz ya da haklar mı verdiniz?” diye soran CHP’li Kulkuloğlu,  şu şekilde konuştu: “Eğer AKP söz de demokrasiyi yaşatmak istiyorsa zahmet etmesin çünkü 11 yıldır yaşıyoruz. Seçim barajına yönelik çalışmalarıyla bağıra bağıra kendi diktatörlüğünü ilan ediyor. Ya sev ya terk et diye eskiden tepki gösterdiğimiz söylemi sayın Başbakan daha da üstte taşıyor ve  ya bendesin ya değilsin yani yoksun diyor. Dolayısıyla pakette nefret, ayrımcılık, yaşam tarzına müdahale suçlarını bu ülkede en ağır şekilde cezalandıracağız diyen Başbakan, yüzde 50’yi diğer yüzde 50’ye düşman etmekle bu suçu işlemiştir. Bu suçun en baş faili Başbakandır. Çünkü ayrımcılık ve nefret suçunu apaçık işlemiştir. Bu suçtan yargılanması gereken ilk kişi kendisidir.”

“DEMEDİ DEMEYİN SAYIN BAŞBAKAN”

Başbakanın andımızın kaldırılması ile ilgili yaptığı bazı açıklamaları da eleştiren Kulkuloğlu, “Bu millet Türküm diyor. Çerkezi, Lazı, Kürdü Türküm demekle gururu duyuyor. Sen bundan rahatsızsan açık açık söyle ey Başbakan sen nesin? Sen nesin, söyle açık açık biz de öğrenelim. Doğruyuz diyorlar diyorsun, evet bizler doğruyuz. Ama sen doğruyum diyemezsin. Çünkü CHP, senin yalanlarını ansiklopedi yaptı ve fasikül fasikül yayınlıyor. Çalışkanım diyorlar diyorsun. Evet çalışkanız. Çünkü CHP’liler çok çalıştılar ve bu ülkenin temel kurumlarını  kurdular. Sen de çalışkansın ancak bu kurumları satıp, har vurup harman savurmakta çalışkansın. Söyle milli hassasiyetlerimizi kimlere av ediyorsun? Sayın Başbakan, şimdiden uyarıyorum. Demedi deme. Yüzde 50’yi diğer yüzde 50’ye düşman etmek için çabalamayın. Bunun için çırpınmanız nafile. Derhal ülkenin normalleşmesini sağlayın. Yoksa, nefret suçu işlemekten, Allah korusun bu ülkede kardeşi kardeşe kırdırtmaktan yani yarın vatana, millete ihanet etmek, kamu düzenin bozmak ve çete kurmaktan söylemedi deme yargılanabilirsiniz”

Haber/Foto: Cafer ZENGİN