MHP İL BAŞKANI BAKİ ERSOY, MHP GENEL BAŞKANI DEVLET BAHÇELİ'Yİ ZİYARET ETTİ

MHP İL BAŞKANI BAKİ ERSOY, MHP GENEL BAŞKANI DEVLET BAHÇELİ'Yİ ZİYARET ETTİ
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Milliyetçi Hareket Partisi Kayseri İl Başkanı Baki Ersoy, MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi ziyaret etti. 
Baki Ersoy, Ziyaret sonrasında yaptığı açıklamasında, "Hepinizin malumu olduğu üzere aziz milletimiz kendi iradesini temsil edecek vekilleri belirlemek amacıyla 1 Kasım günü sandık başına gitti.
Resmi olmayan sonuçlara göre AKP sandıktan tek başına iktidar olarak çıktı. Tüm politikaları iflas etmiş, yolsuzlukları ayyuka çıkmış, vatana ihanetleri deşifre olmuş, yalan ve aldatmaları bizzat kendi ağızlarından itiraf edilmiş bir partinin iktidar yetkisiyle ödüllendirilmesi akıl ve mantıkla izahı olmayan, incelenmesi gereken bir husustur. Türk milleti, adına istikrar denen büyülü sözün peşine takılmış, 7 Haziran sonrası uygulanan korku politikasına esir edilmiştir. Millet iradesine saygılıyız ama şantaj siyasetinin herkesi baskı altına aldığının da farkındayız" dedi.
Ersoy, "Seçim sonuçlarına göre Türkiye’yi 4 yıl boyunca yöneteceği bilinen AKP’nin Türk milletinin hayrına icraatlara imza atmasını umsak da tek başına yetkisi alır almaz yaptığı açıklamalardan görüyoruz ki AKP, buzdolabındaki çözüm sürecini ısıtıp tekrar önümüze koyarak PKK’nın güçlenmesine hizmet edecek, Yeni Anayasa ve Başkanlık hevesiyle bölücüleri sevindirecektir. Ama üzülerek ifade ediyorum ki AKP’ye verilen destek istikrarı getirmeyecek, geçen yılları mumla aratacak felaketlere davetiye çıkaracaktır.
Milliyetçi Hareket Partisi dik duruşunu koruyarak, milli ve manevi değerlere sahip çıkarak ve en önemlisi 7 Haziran sonrası sandıktan çıkan iradeyi kabul etmeyip tekrar seçimi dayatan zihniyetin algı operasyonlarına rağmen, oy ve milletvekili sayısı olarak bakıldığında yüzlerimiz gülmese de her zaman doğruları savunacak, hainleri emellerine ulaştıramayacak bir çoğunlukla Türkiye Büyük Millet Meclisindeki yerini almıştır. Bu açıdan MHP’nin duruşu Türk milletinin çıkarlarını savunmak adına çok önemlidir" ifadesinde bulunarak açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
"Bu saatten sonra bizlere düşen görev, Türk milletinin bizlere layık gördüğü görevi başarı ile yerine getirmek, iktidar partisinin vaatlerini yerine getirip getirmediğini denetlemek, Türk milletinin çıkarlarını sesimiz çıktığı kadar haykırmaktır.
Bununla beraber aziz milletimizin gönlünü fethedecek seferberliği bugünden başlatmak, önümüzdeki seçimlerde iktidar yetkisini verecek çoğunluğu Milliyetçi Hareket saflarına katmaktır.
Bu hedeflere ulaşmak için en önemli aşılması gereken engel partimizi hedef alan kuşatmayı bertaraf etmektir.
Hatırlayınız, 7 Haziran - 1 Kasım arasında Türkiye’de yaşanmadık rezalet, planlanmadık kumpas, oynanmadık oyun kalmamıştır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin zayıflaması, kaybetmesi ve hatta baraja takılması maksadıyla bir çok siyasi tezgah icra edilmiştir.
Bu saldırıların hedefinde olan Liderimiz Devlet Bahçeli dün olduğu gibi bugünde alçakça saldırıların ve kara propagandanın hedefidir. Türk milliyetçilerin Lideri, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli ilkelerimizden ödün vermeden, inandığımız doğrulardan sapmadan sadece doğruları ve Türk milletinden yana olan tezlerini savunarak doğru yolda yürümektedir.
Milliyetçi Hareket’in liderini hedef alıp başla gövdeyi kopararak yok etmek isteyen her türlü gafilin partimize gönül vermiş insanımız farkındadır.
Dün olduğu gibi bugünde, yarında Türk milletinin huzur ve refahından başka bir şeyi düşünmeyen Liderimizin yanında durarak sabırla, özveriyle, inanmış bir yürekle görevlerimize devam edeceğimizi bildirmek isterim.
Genel Başkanımızın da ifade ettiği gibi; vatan ve millet sevdamızda en ufak bir eksilme olmadan, saflarımızda en küçük bir bozulma yaşanmadan çelikten bir iradeyle Türkiye’nin hak, hukuk ve tarihi çıkarlarını savunmaya samimiyetle devam edilecektir.
Bizim doğrularımız Türk milletinin doğrularıdır. Türk milleti de Milliyetçi Hareketin doğruları savunmaktan şaşmayacağını bilmekte ve bu doğrultudaki inancını korumaktadır. Unutmamak gerekir ki bir doğru bin yanlıştan büyüktür. Bizim doğrularımız milletimizin ve ülkemizin geleceği için ortaya konulan ilkelerin ta kendisidir. Ülkemizin kurtuluş mücadelesinde ortaya koyduğu ilkeler ne idiyse, MHP’de bugün o ilkelerin savunucusu olmuştur. Kıyamete dek de o ilkelerinden ödün vermeyecektir. Sandıklardan çıkan sonuçlar bizim doğruları savunmamızdaki azmimizi kırmayacak, karamsarlığa itmeyecektir. Yayında gerilmiş ok misali dik duracak, Türk milliyetçilerinin üzerinde oynanan oyunları hedefimizden şaşmadan bozacağız.
Biz dün de hırsıza, rüşvetçiye, PKK açılımı yapanlara, hukuksuzluk yapanlara, Türklük düşmanlarına “Hayır” dedik, elbette yarında “Hayır” diyeceğiz. Biz makam ve saltanat peşinde koşan parti olsaydık, ilkeleriyle değil menfaatleriyle hareket eden bir parti olur, milletin geleceğini düşünmeden herşeye “Evet” derdik… Bizim ödediğimiz siyasi bedeller millet içindir, vatandaşımız içindir.
Milliyetçi Hareket Partisi Kayseri İl teşkilatı olarak yılmayacağız diyerek ettiğimiz yemine sadık kalacak ve Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin izinden yürümeye devam edeceğiz. Bizim bu konudaki kararlılığımız, Kürşat’ın 40 çerisiyle birlikte Çin seddi önünde gösterdiği cesaretin timsalidir. Bizim kararlılığımız, Alparslan’ın Malazgirt’te Bizans’a diz çöktürdüğü kararlılıktır. Bizim kararlılığımız 7 düvele Çanakkale’yi dar eden kuva-yi milliye kararlılığıdır. Bizim kararlılığımız “yarın cumhuriyeti ilan ediyoruz” diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kararlılığıdır.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin kararlı duruşuna iman ederek, 1 Kasım öncesi sergilenen her türlü alavereye dalavereye kanmayıp, 1 Kasım günü sandıkta oyları ile Türklüğün namus mücadelesinde yanımızda olan, ülkenin geleceği için bizleri destekleyen tüm Kayserililere teşekkürü borç bilirim.
Tüm imkansızlıklara rağmen üç hilali Erciyes’in zirvesine dikmek için varlıklarını ortaya koyan teşkilatımızın değerli yöneticileri, milletvekili adaylarımız ve aziz dava arkadaşlarım sağ olsunlar, var olsunlar.
Yüce Allah bizleri son nefesimize kadar ülkülerimizden, ilkelerimizden ve Türk milletine mensubiyet şuurundan ayırmasın.
“Bitti” diye ellerini ovuşturanlar bir kez daha düşünsünler...
“Zafer kazandık” diye sevinenler Damat Ferit’i bir kez daha gözden geçirsinler...
Milletimizin başına “çözüm süreci” çorabını örmeye çalışanlar, başkanlık hevesiyle yanıp tutuşanlar kursaklarında kalacak heyecana son bir kez daha odaklansınlar...
Sefer bizden, zafer Allah’tan!"